Ekran performansıyla ana haber spikerlerini geride bırakan akademisyen!

Medyaradar'ın tv dünyasını mercek altına alan usta yazarı Ekran Kedisi, ekran performansıyla parmak ısırtan ünlü akademisyeni kaleme aldı.

Haber kanallarındaki tartışma programlarına katılan konukların hangi kriterlere göre seçildiği, medyanın en çok tartışılan başlıklarından birisi… Bu tartışmanın güncelliğini korumasının nedeni şüphesiz, bu programlara hep aynı isimlerin katılması…

Şu soru hep yanıt bekledi: “Acaba kanal yetkililerinin elinde siyasi iradenin onayladığı isimlerden oluşan bir liste mi var?”

Bu sorunun yanıtını arayanlar elbette haksız da değil… Hangi haber kanalını açarsanız açın aynı isimler belli periyodlarla ekranda…

Bugün bir kanalda izlediğiniz konuk birkaç gün sonra başka bir kanalda, en geç bir- iki hafta sonra da tekrar ilk gördüğünüz kanalda.

Bu döngü insana, ister istemez ‘konukların kanallara belli bir algoritma çerçevesinde çıkarıldıklarını’ düşündürüyor. Haber kanallarının konuk profillerine dikkat ettiğinizde bunu sizin de teyit etmeniz mümkün.

Kanalların konuk döngüsünü birçok kişi gibi ben de çok merak ettiğim için iz sürmeye karar verdim. Neredeyse tüm haber kanallarındaki tartışma programlarını üşenmeden oturup izledim. Takip altına aldıklarımın, danışman statüsünde maaşlı daimi konukları olan programlar olmayıp, değişken konuklu programlar olduğunu en baştan belirteyim.

Uzun süren gözlem ve araştırmalarım neticesinde bir hayli ilginç sonuçlara ulaştım. Sonuçta bir liste hazırlamaya karar verdim ve bu listede tek bir tartışmacının bulunmasının daha doğru olacağına karar verdim. Zira bu tartışmacı, tek başına bile birçoğuna taş çıkaracak durumdaydı.

Aslında akademisyen olan bu TV yorumcusunun ekranlardaki performansı bırakın diğer TV tartışmacılarına taş çıkartmayı, ana haber spikerlerini bile kıskandıracak nitelikteydi. Son bir yılda deyim yerindeyse ekranların tozunu attırmıştı. Öyle görünüyor ki, “Yetiş Hoca!” diyene koşarak gitmişti.

Katıldığı programları günlere göre listelediğimde bu ünlü yorumcunun 21 Eylül 2020 ve 21 Eylül 2021’i kapsayan 1 yıllık süreçte tam tamına 108 farklı TV programına çıktığını gördüm. Doğal olarak bu sonuç karşısında şok oldum.

Bitmedi…

Ekranların gediklisi yorumcumuz 1 yılık süre zarfında 10 ayrı kanalda, toplam 19 farklı programa katılarak olağanüstü bir performans sergilemişti. Ünlü yorumcumuzu bir türlü paylaşamayan ve onun engin bilgilerini ekranlara yansıtmak için adeta yarışan kanallar ise şunlardı: Habertürk, CNN Türk, 24 TV, Ulusal Kanal, TV 100, TV Net, TGRT Haber, Ülke TV, Beyaz TV, Haber Global.

Dahası var…

Ünlü akademisyenimiz bir günde bazen iki ayrı TV programına katılmıştı. Aynı gün içinde katıldığı bu programlar bazı günler farklı kanallarda olurken, bazı günler de aynı kanalda olmuştu. Yani bizim hoca, sabah kuşağı için gittiği bir kanala bu kez aynı günün akşamı da tartışma programı için gitmişti.

Bir diğer tespite gelecek olursak…

Ünlü akademisyenimiz özellikle Habertürk TV’de neredeyse günün her saatindeki programlara katılmıştı. Bunlar bazen sabah saatlerinde yayınlanan ekonomi programları, bazen haber bültenleri, bazen özel programlar, çoğunlukla da tartışma programlarıydı. Ancak şu tespiti de yapmadan geçmeyeyim, Habertürk kanalında neredeyse tüm kuşaklarda görüşlerine başvurulan hoca, bu kanalda sadece tek bir programa katılamamıştı. O da Fatih Altaylı’nın Teke Tek’iydi… Doğrusu bu durumu çözemedim ama bir gün sebebini öğrendiğimde elbette sizinle paylaşırım.

CNN Türk’e gelecek olursak… Her konuda söyleyecek sözü olan hocamızın bu kanaldaki performansı da oldukça iyiydi… Yaptığım araştırmaya göre ekranların gediklisi bu hoca bu kanaldaki tüm tartışma programlarına da katılmıştı.

Şimdi bazı okuyucular, “Ne var yani, böyle hocalardan bu aralar çok!” diye itiraz edebilir. Saygı duyarım… Lakin küçük bir hesaplamayla, olaya farklı bir yönden bakılması gerektiğini de anlatmak isterim.

Hesap şöyle; Bir spiker kaba hesaplamayla hafta içi her gün 45 dakikalık ana haber bültenini sunarsa, bu ayda 15 saat, yılda da 180 saat yapar. Bizim hocaya gelirsek; 1 yılda toplam 108 programa katılmış ve bu programların çoğunluğu da en az 2 saat süren programlar. Başka bir değişle hoca, yılda en az 216 saat ekranlarda görünmüş. Bunun içine radyo programı ve Youtube kanalları konukluklarını koymuyorum bile… Bu da demek oluyor ki, ekranlardan inmeyen hocamız, işi gereği her gün ekranda olmak zorunda olan bir ana haber spikerinden bile daha fazla ekranlarda yer almış.

Gelelim ekranlardan inmeyen hocamızın akademik camiadaki ayak izine…

Ne yalan söyleyeyim, yaptığım araştırmada, son yıllarda akademik anlamda yaptığı herhangi bir çalışmaya rastlamadım. Siyasetten ekonomiye, uluslararası ilişkilerden teröre dek pek çok konuda mangalda kül bırakmayan birinin kitap, makale, kitap editörlüğü ya da önemli bir araştırmaya falan imza atmasını beklersiniz değil mi? Ama yok…

Velhasıl, geceli gündüzlü o ekran senin bu ekran benim dolaşan hocamızın demek ki bunları yaparken bir bildiği var. Klişe tabirle biz buna ‘gizli ajanda’ diyoruz. Para mı? Alsa alsa sadece birinden, bilemediniz ikisinden alabilir. Ama 10 kanalın 10’undan da alacak hali yok…

Tamam, hocayı anladık da, peki, onu sürekli ekranlara çıkaran haber kanallarının derdi ne? Yoksa koca Türkiye’de ekrana çıkacak başka akademisyen mi kalmadı? Madem bu kadar çok seviyorsunuz, basın sigortasını da yapın, oldu olacak bari basın kartını alsın…

EKRAN KEDİSİ