Gündem
09 Eyl 2016 09:43 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:31

Economist dergisi yazdı: 'Darbe sonrası tasfiyeler cadı avına dönüştü'

Derginin "Türkiye'de Gülen Temizliği" başlığıyla yer alan makalede, 15 Temmuz sonrası dönemin cadı avına dönüştüğü yorumu yapılıyor.

İngiltere'de yayımlanan haftalık Economist dergisinde "Türkiye'de Gülen Temizliği" başlığıyla yer alan makalede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası dönemin cadı avına dönüştüğü yorumu yapılıyor. Dergi yaşananların 'McCarthy'nin komünist avı'ndan büyük olduğunu yazıyor.

Makale şu yorumla başlıyor:

“Birçok yabancı uzman, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek üzere planlanan darbe girişiminde, farklı çevrelerden gelen subayların yer aldığını düşünüyor. Ama hükümet özellikle Cemaat’i suçluyor ve birçok Türk de hem fikir.”

Economist, Türkiye’de yaşanan tasfiye ve gözaltıları, 1950’lerin başında ABD’de Senatör Joseph McCarthy’nin yönettiği ve komünistleri hedef alan cadı avı sürecine benzetiyor ancak Türkiye’de yaşananın “çok daha büyük” olduğu yorumunu yapıyor.

BBC Türkçe’nin aktardığı yazıdan öne çıkan noktalar şöyle:

“Son kurbanlar arasında, Gülenci bir gazetede yazısı yayımlanan bir pop şarkıcısı [Atilla Taş] da var. Bir balet de [İzmir Devlet Opera ve Balesi Başbaleti Yücel Emre Kaynarsu] evini Gülenci bankalar üzerinden sattığı iddiasıyla görevden alındı ki balet bunu reddediyor.”

“Bu sırada, temizlik Türkiye’nin Kürt azınlığına da sıçradı. Hükümet 14 bin öğretmeni PKK ile bağlantılı olduğu iddiasıyla görevden alıyor.”

AKP YÖNETİMİNDE GÜLENCİLER HÜKÜMETLE BİNLERCE İŞ YAPTI

“AKP’nin 2002 seçimlerini kazanması, Gülen için “rehabilitasyon.”
“AKP yönetiminde Gülen taraftarları hükümette binlerce iş kaptı. Bunlar eski tutucu laiklerin yerini aldı ve Türklerin şu an paralel devlet adını verdiği yapıyı oluşturdu.”
“Erdoğan ancak 2012’de, bürokratları MİT müsteşarını gözaltına almak isteyerek ona karşı geldiğinde Cemaat’e saldırmaya başladı. Erdoğan bir yıl sonra Gülencileri AKP’li bakanları hedef alan bir yolsuzluk skandalı düzenlemekle suçladı.”
“Hükümet, PKK ile barış sürecinin çökmesi ve IŞİD’e karşı mücadelede geç kalınmasından Gülencileri sorumlu tutuyor.”

LAİK TÜRKLER DE GÜLEN’İ SEVMİYOR

“OHAL’deki ülkede Erdoğan’ın baskısını kontrol edebilecek hiçbir şey bulunmuyor.”
Makalenin son bölümünde laik Türkler’in Gülen’i sevmediği, hatta 2000’lerde yaptıkları tasfiyelerde Gülen’i hedef aldıkları belirtiliyor. Laik Türklerin hükümetin Cemaat’le mücadelesinde en açık desteği İstanbul Yenikapı’da 7 Ağustos’ta yapılan mitingde verdiği hatırlatılıyor.

Makale şöyle sona eriyor:

“Ama Gülen’le gerçek bir bağlantısı bulunmayan birçok insanın tasfiye edilmesi, AKP’nin diğer karşıtlarında, hatta bazı AKP’lilerde bile sıranın kendilerine de gelebileceği korkusu yarattı.”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Yenikapı ruhu olarak anladığımız şey bu değildi’ dedi. Bu yanlış anlama Türkiye’ye çok pahalıya patlayabilir” dedi.