Dürüst vatandaş enayi, çünkü devlet diğerlerinin yanında!

Yine bir seçim dönemine girdik ve yine çok sayıda aftan söz edilmeye başlandı.

“Af” kelimesi dilimize Arapça “afv” kelimesinden geçmiş… Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama, unutma anlamına geliyor.
Hukukî olarak ise cezanın ortadan kaldırılması veya daha hafif bir başka cezaya çevrilmesini sağlıyor.

Aflar, iki türlü:

Genel af ve özel af...

Özel aflar, işlenen suçlara verilen cezaları affederken, genel aflar sanki o suç hiç işlenmemiş gibi geniş kapsamlı.

Affın tarihçesi de milattan önce 400’lere kadar uzanıyor.

Afların, geçmişle geleceği, devletle vatandaşı barıştırma amacı taşıdığı kabul ediliyor. Ama ne yazık ki bu müessese, günümüzde siyasi iktidarlar tanrafından fena halde istismar ediliyor.

*

Osmanlı klasik döneminde doğal olarak padişahın şahsında bulunan af yetkisi 1876 Kanuni Esasi’nin 7. maddesi olarak anayasaya girdi. Af çıkarma ve uygulanmasında mutlak yetkili olan padişahlar, bu yetkilerini II. Meşrutiyetin ilanından sonra parlamentoyla paylaştı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla birlikte de bu yetki TBMM tarafından kullanılmaya başlandı.

Cumhuriyet tarihimizdeki ilk genel af, 26 Aralık 1923 tarihinde “Affı Umumî Kanunu” adı ile kabul edildi… “Vatan hainliği” dışında tüm suçlar affedildi.

*

Dünyada çağdaş devletler genellikle kişiye karşı işlenen suçlarda af yasası çıkarmazlar. Bunun, mağdur edilen vatandaşlara haksızlık anlamına geldiği düşünülür. O yüzden bu ülkelerde cezaevleri her dolduğunda ya da siyasi hesaplarla af ilan edilmez. Bu yöntem genellikle bizim gibi demokrasiyi ve hukuku içselleştirememiş ülkelerde uygulanır.

*

Gelelim AKP’nin iktidarda olduğu 21 yıla… Bu dönemde devlet özellikle her seçim yaklaştığında çeşitli adlar altında 70’den fazla “af yasası” çıkardı.

Sadece imar, vergi, sicil ve SSK prim harcı aflarının sayısı onar adedi aştı.

Bunları bedelli askerlik, trafik, ehliyet, orman, üniversite afları gibi özel aflar izledi.

Devletten korkmayıp kamu arazisine çökenlere, iki katlık evine iki, üç kat da kaçak kat çıkanlara, yasalara aykırı işler yapıp yurtdışında para tutanlara, vergisini zamanında ödemeyenlere “trilyonlarca liralık” kıyak yapıldı.

Devletten korkan vatandaş ise çıkarılan her aftan sonra kendisini biraz daha “enayi” hissettiğiyle kaldı.

*

Yine bir seçim dönemine girdik ve yine çok sayıda aftan söz edilmeye başlandı.

İmar affı, vergi affı, sicil affı, hatta genel af bile gündemde.

Oysa çıkarılan her af yasası, büyük haksızlıklara, adaletsizliklere neden oluyor.

Dürüst, namuslu, sorumlu vatandaşın devlete olan güvenini sarsıyor.

Devlet ciddiyetine gölge düşürüyor.

Asla ciddiye almayacaklarından ve bildikleri yanlış yoldan sapmayacaklarından adım gibi eminim ama yine de haykırmak istiyorum:

Üç beş oy uğruna haddinizi aşmayın... Yasaları takmayanların değil, ona saygı duyanların yanında olun.

Çünkü devletler ancak iyi vatandaşlarının omuzlarında yükselir; kötülerin değil...