Gündem
03 Haz 2015 10:13 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:37

Cumhuriyet'e Türk Tabipleri Birliği desteği

TTB, "Silahların ilaç gibi yaşamsal malzemelerin altına saklanması, alet edilmesi utanç vericidir, suçtur." dedi.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Cumhuriyet Gazetesi'nde 29 Mayıs 2015 tarihinde yer alan "MİT Tırları" ile ilgili haberin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhuriyet Gazetesi ve haberi yazan Can Dündar'a yönelik sözleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı. 

Açıklamada, "Cumhuriyet Gazetesi 29 Mayıs 2015 tarihli “MİT Tırları” haberiyle çok önemli bir gazetecilik başarısına imza atmıştır. Bu haberde halkın önüne serilen delillerle tırlarda silah taşındığı, silahların ilaç gibi bir takım malzemelerin altına saklandığı, tırlarda taşınanın siyasi iktidarın söylediği gibi “insani yardım malzemesi” olmadığı görülmüştür.

Silahların ilaç gibi yaşamsal malzemelerin altına saklanması, sağlığın ölüm makinalarının taşınmasına alet edilmesi utanç vericidir, suçtur.

Cumhuriyet’in gösterdiği gazetecilik anlayışı tam da halkın ihtiyacı olan gazeteciliktir. Basın özgürlüğüne, halkın haber alma özgürlüğüne, bu gazetecilik anlayışına ekmek gibi, su gibi ihtiyacımız var.

Haberin yayınlanmasından sonra yaşananlar ibret vericidir. Cumhuriyet Gazetesi ve Can Dündar Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın hedefi haline gelmiş, casuslukla, Devlet sırlarını ifşa etmekle suçlanmışlardır. Son olarak Cumhurbaşkanı'nın Can Dündar için söylediği “bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” sözleri korkunçtur.

Bundan sonra Cumhuriyet Gazetesi ya da Can Dündar’ın başına herhangi bir şey gelmesi durumunda sorumluluk Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a ait olacaktır.

Bir Cumhurbaşkanı bir gazeteci için bunları söylüyorsa Türkiye'de basın özgürlüğünden, demokrasiden söz edilemeyeceği açıktır. İktidar sahiplerinin bu dili tutturduğu rejimlerin adı “demokrasi” değildir! Cumhuriyet Gazetesi ve Can Dündar'ı gazetecilik başarısı nedeniyle kutlarız. Mesleklerinin gereğini yaptıkları için tehdit edilmeleri, saldırıya uğramaları kabul edilemez. Basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı kendimiz ve yurttaşlarımız için yaşamsaldır." denildi.