Polemik & Kulis
02 Kas 2016 10:43 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:38

Cumhuriyet’e ikinci bir ‘darbe’ yolda: Yıllık 5 milyon liralık gelir kesilebilir!

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Karaname ile, Basın İlan Kurumu yönetmeliğinde değişikliğe gidilmişti.

15 yazar ve yöneticisi gözaltına alınan Cumhuriyet’e ikinci bir ‘darbe’ yolda. Cumhuriyet’in yıllık yaklaşık 5 milyon lirayı bulan resmi ilan ve reklam geliri kesilebilir.

İstanbul başsavcılığı, Cumhuriyet gazetesine ‘FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ gerekçesiyle operasyon başlatıldığını duyurmuştu. Soruşturma kapsamında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve Yayın Danışmanı Kadri Gürsel’in yanısıra gazetenin bağlı bulunduğu Cumhuriyet Vakfı’nda yöneticilik de yapan yazarlar dahil 13 isim gözaltına alınmıştı.

Diken'e konuşan güvenilir bir kaynağın aktardığına göre operasyon bununla sınırlı kalmayacak. Basın İlan Kurumu (BİK) Cumhuriyet’in resmi ilan ve reklam gelirlerini kesmeye de hazırlanıyor.

Yeni düzenlemeyle mümkün

Maddi anlamda Cumhuriyet gazetesinin belini epey bükecek bu yaptırımın önü ekim ayı başında yapılan yeni düzenlemeyle açılmış bulunuyor. Buna göre anayasal düzene karşı işlenen suç ve Terörle Mücadele Kanunu’na aykırılık halinde gazetelerin resmi ilan ve reklam alma hakkı ortadan kalkıyor.

Dava sonuçlanana kadar ilan yok’

5 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yeni düzenlemede şöyle denmişti: “Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar’ veya ‘Terörle Mücadele Kununu’na muhalefet iddiasıyla ceza davası açılan süreli yayınların resmi ilan ve reklam yayınlama hakkı dava sonuçlanıncaya kadar durdurulacak. Resmi ilan yayınıyla alakalı süreli yayının içeriğinden veya imtiyaz sahibi gerçek veya tüzel kişilerin, ortaklarının çoğunluğunun ya da varsa tüzel kişi temsilcisinin fiillerinden dolayı haklarında ‘Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar’ veya Terörle Mücadele Kanunu’nu kapsamındaki suçlar nedeniyle ceza davası açılması halinde, bu süreli yayının görev alanlarına göre kurum genel müdürlüğü veya ilgili valiliğin teklifi üzerine yönetim kurulu tarafından belirtilen süreyi geçmeyecek şekilde yayınlama hakkı durdurulur. Açılan davanın neticesine göre bu yönetmelik hükümleri uyarınca telafi, mahsup ya da resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının sona ermesine karar verilir.”

Dolayısıyla BİK, Cumhuriyet hakkında hazırlanacak bir iddianameye dayanarak gazetenin resmi ilan ve reklamlarını durdurabilecek. Cumhuriyet en az dava sonuçlanıncaya dek önemli bir gelir kaynağından mahrum bırakılmış olacak.

Yarı resmi haber ajansı AA’nın bugün geçtiği haber de iddiaları doğrular nitelikte. Öyle ki, haberde savcılığın dayanak gösterdiği gerekçeler şöyle sıralandı: “Cumhuriyet gazetesi, manipülasyonla gerçeği perdeleyip FETÖ’nün amacına uygun hareket ederek iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberler yayınladı. Ergenekon soruşturması sürecinde FETÖ’nün defalarca Cumhuriyet gazetesini hedef aldığı, ancak 17-25 Aralık olaylarının ardından Ergenekon savcılarının Cumhuriyet gazetesinde yer aldığı ve şüphelilerden Can Dündar ile görüştükleri belirtildi. Yayın çizgisi farklı olan gazetenin bu tarihten sonra FETÖ kaynaklı haberleri manşetine taşıyarak, terör örgütlerinin PR’ı anlamına gelecek yayınlar yaptı.”

BİK’in başındaki isim…

Aynı zamanda BİK yönetim kurulu başkanlığını yürüten Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem’in, yeni yasal düzenlemeyi devreye sokmakta ve Cumhuriyet’in tüm resmi ilan ve reklamlarının kesmekte tereddüt etmeyeceği belirtiliyor. Bir süredir Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulu seçimlerinde yasal olmayan bazı durumlar yaşandığını ima eden isim de Ertem’den başkası değil.

Yılda 5 milyon liraya yakın



Diken’in ulaştığı BİK faaliyet raporuna göre, Cumhuriyet gazetesinin resmi ilan ve reklam geliri aylık yaklaşık 400 bin lira civarında. Dolayısıyla, gazetenin bir yıl içerisinde 5 milyon lira gibi bir gelirden olması ve finansal döngüsünün zora girmesi söz konusu.

Yasalara göre Cumhuriyet gazetesinin bu yaptırıma maruz kalmaması için ‘anayasal düzene karşı suç’ ya da ‘Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet’ iddiasıyla hakkında hazırlanacak iddianameden sonra imtiyaz sahibini değiştirmesi. Bu durumda, Cumhuriyet’e kayyım atanması ihtimali de ortadan kalkıyor. Çünkü, kayyım atanması durumunda otomatikman imtiyaz sahibi de değişecek.

İşten atma zorunluğu da cabası

Yeni düzenlemenin getirdiği bir başka dayatma da şu: Süreli yayınlar, ‘anayasal düzene karşı suç’ ya da ‘Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet’ iddiasıyla hakkında dava açılan çalışanını da resmi yazının bildirilmesinden sonraki beş gün içinde kadrodan çıkarmak zorunda.