Gündem
15 Eki 2014 16:51
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:49
Cumhuriyet yazarı açıkladı: Cem Garipoğlu'nun mezarına adı neden yazılmadı?
Cumhuriyet yazarı Erk Acarer, Cem Garipoğlu'nun mezarına neden isim yazılmadığını Osmanlı'dan örneklerle açıkladı.
17 yaşındaki lise öğrencisi Münevver Karabulut'u vahşice öldüren ve
Silivri’de kapalı cezaevinde yatan Cem Garipoğlu, tek kişilik
odasında kendini asmış halde bulunmuştu.
MEZAR TAŞINA İSMİ YAZILMADI
Garipoğlu'nun cenazesinin gömüldüğü gün, mezar taşında isminin yazılı olmaması kafalarda soru işareti bıraktı. Bu durum, sosyal medyada "Öldü gösterilip kaçtı mı" gibi söylentileri de beraberinde getirmişti.
Cumhuriyet yazarı Erk Acerer, Garipoğlu'nun mezar taşında neden isminin yazılı olmadığını yorumladı;
"Osmanlı İmparatorluğu'nda cellat mezarları ayrı olur, dikilen bir arşınlık taşlara da isim yazılmazdı. Deniz kabuklarının oluşturduğu kalkerden kesilen taşlar, üçüncü sınıf olarak bilinirdi. Cellat taşlarına isim yazılmamasının anlamı gayet açık olup, şahsa yapılacak bir bedduayı engellemek amacı taşıyordu. Zaten yaşarken yeterince beddua alan celladın, ruhunun öteki tarafta rahat etmesi amaçlanıyordu.
Garipoğlu'nun mezar taşına isim yazılmaması bu uygulamayı akla getirdi. Mezar taşınının yazısız oluşu, herhangi bir tahribat yapılmasını ya da Cem Garipoğlu adına beddua edilmesini önleme isteği olarak ön plana çıktı. Yazısız mezar taşı, Cem Garipoğlu'nun "ölmedi, hapisten kaçırıldı" iddialarına da bir yanıt olarak görülebilir."
MEZAR TAŞINA İSMİ YAZILMADI
Garipoğlu'nun cenazesinin gömüldüğü gün, mezar taşında isminin yazılı olmaması kafalarda soru işareti bıraktı. Bu durum, sosyal medyada "Öldü gösterilip kaçtı mı" gibi söylentileri de beraberinde getirmişti.
Cumhuriyet yazarı Erk Acerer, Garipoğlu'nun mezar taşında neden isminin yazılı olmadığını yorumladı;
"Osmanlı İmparatorluğu'nda cellat mezarları ayrı olur, dikilen bir arşınlık taşlara da isim yazılmazdı. Deniz kabuklarının oluşturduğu kalkerden kesilen taşlar, üçüncü sınıf olarak bilinirdi. Cellat taşlarına isim yazılmamasının anlamı gayet açık olup, şahsa yapılacak bir bedduayı engellemek amacı taşıyordu. Zaten yaşarken yeterince beddua alan celladın, ruhunun öteki tarafta rahat etmesi amaçlanıyordu.
Garipoğlu'nun mezar taşına isim yazılmaması bu uygulamayı akla getirdi. Mezar taşınının yazısız oluşu, herhangi bir tahribat yapılmasını ya da Cem Garipoğlu adına beddua edilmesini önleme isteği olarak ön plana çıktı. Yazısız mezar taşı, Cem Garipoğlu'nun "ölmedi, hapisten kaçırıldı" iddialarına da bir yanıt olarak görülebilir."
