Gündem
21 Kas 2019 16:48 Son Güncelleme: 21 Kas 2019 16:58

Cumhuriyet Gazetesi davasında flaş gelişme!

Yargıtayca bozulan Cumhuriyet Gazetesi davası, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye bugün başladı.

Yargıtay'da mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilen Cumhuriyet gazetesi eski çalışanları davasında, bugün yeniden yargılama başladı. Duruşma savcısı, Yargıtay'ın bozma kararına uyulmamasını ve mahkemenin ceza verdiği eski kararında direnmesini talep etti.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, mahkeme başkanı sanıklara Yargıtay'ın bozma ilamına karşı beyanlarını sordu.

“KOMPLOYA DAHİL OLUP OLMADIĞINIZI VERECEĞİNİZ KARAR GÖSTERECEK”

Kadri Gürsel, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını istedi. Gürsel'in avukatları Köksal Bayraktar ve İlkan Koyuncu da söz alarak bozma ilamına uyulmasını talep etti. Mahkeme Başkanı'nın "Kaptan" diye kürsüye çağırdığı Akın Atalay da Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını istedi. Atalay, Savcı'nın verdiği mütalaada Yargıtay kararının hangi yönden hukuka aykırı olduğuna değinmediğini ifade etti.

Avukat Bahri Belen, “Direnme istemenin hukuki bir dayanağı olmalı. Bir hasım mütalaası olmamalıdır. Savcılık, sanıkların lehine olan delilleri de toplaması gereken bir makamdır. Bu görüşü yok sayıyorum abesle iştigal olduğunu düşünüyorum" derken, Ahmet Şık ise, “Cumhuriyet davası bir komplodur. Bu komploya sizin de dahil olup olmadığınızı vereceğiniz karar gösterecek” dedi.

“SAVCI HUKUK FAKÜLTESİ DERSLERİNDE PENCEREDEN DIŞARI BAKTI”

Avukat Can Atalay, "Anayasa’nın 83. Maddesi gereği durma kararı vermeniz gerekir. İstinaf mahkemesi ve Yargıtay’ın kararından bağımsız bir mahkemesiniz. Bu nedenle durma kararı vermeniz gerekir" şeklinde konuşurken, Aydın Engin de, “Soruşturma savcısının hazırladığı ayıplı iddianame dana önce kabul edilmişti. Savcı şimdi o iddianameye sahip çıktı. Galiba kendisi hukuk fakültesinde derslerde pencereden dışarı baktı” ifadelerini kullandı.

Bülent Utku, “Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan operasyon en başından beri siyasi amaçlı bir intikam operasyonudur. Yargılamanın hiçbir aşamasında bu değişmedi. Savcının mütalaasına karşı diyeceklerim budur” diyerek savcının mütalaasına tepki gösterirken, avukat Ergin Cinmen, "Bu dava, tarihe çakılan bir çivi. Artık Türkiye'yi bu ayıptan kurtarın" dedi.

Güray Öz, Musa Kart, Hikmet Çetinkaya ve Hakan Kara, Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasını istedi. Murat Sabuncu da, "Savcı'nın mütalaasından anlıyorum ki, gazeteciliğin üç yıldır yargılanması yetmemiş. Biz bu salona başı dik girdik, dik çıkacağız gazetecilik yapmaya devam edeceğiz" derken, Orhan Erinç de Savcı'nın mütalaasını reddettiğini, Yargıtay'ın kararına uyulmasını talep ettiğini söyledi.

NE OLMUŞTU

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), 25 Nisan 2018’de mahkemece verilen mahkumiyet kararlarını onadı.

Buna göre beş yılın üzerinde hapisle cezalandırılanların dosyayı Yargıtay incelemesine giderken, beş yılın altında ceza verilen Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara, Önder Çelik, Kadri Gürsel, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper’in cezasının infazına başlanmasına karar verildi. Gürsel’in ise tutuklu kaldığı süre cezasına sayıldı.

İstinafın onama kararının ardından infazın durdurulması için İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edildi ancak cezaların infazına 26 Nisan’da başlandı.

Davada beş yıl üstü ceza alan Murat Sabuncu, Akın Atalay, Aydın Engin, Ahmet Şık, Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç ile ilgili de Yargıtay’a itirazda bulunuldu. 

Dosyayı tüm olarak inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nun tebliğnamesine uyarak, "terör örgütüne yardım" suçundan mahkumiyet kararının bozulması yönünde karar verdi. Kararda, ileride bir hak kaybına sebebiyet vermemek açısından bu kişilerin cezalarının infazının durdurulmasına hükmedildiği belirtildi. Kararda sadece Ahmet Şık'ın örgüte yardımdan değil, propaganda suçundan cezalandırılması istendi.

Musa Kart, Güray Öz, M. Kemal Güngör, Hakan Kara ve Önder Çelik, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 'cezalarının infazının durdurulması ve salıverilmeleri' yönündeki kararı üzerine 12 Eylül’de tahliye edildi.

Emre İper de Yargı Reformu Paketi’nin yürürlüğe girmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun ardından 26 Ekim’de tahliye oldu.

Kaynak: Diren Gazeteci - @pressout