Gündem
12 Eki 2010 20:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:42
ÇETİN DOĞAN TARAF GAZETESİ'NDEN ŞİKAYETÇİ OLDU!
Balyoz davasının tutuksuz sanığı emekli Orgeneral Doğan, Taraf gazetesi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Balyoz davasının tutuksuz sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Taraf gazetesi yöneticileri ve muhabirleri hakkında ’Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Doğan, Devrimci Karargah soruşturmasında tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da tanık olarak dinlenmesini istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’ya teslim edilen bavulda 2 bin 229 sayfa belge, 10 adet CD ve 10 adet teyp kasedi bulunduğu hatırlatıldı. Bu belgelere dayanarak Çetin Doğan’ın da aralarında olduğu birçok kişinin tutuklandığına dikkat çekilen dilekçede, Baransu’nun 27 Ocak 2010’da belgelerin orijinalinin kendisinde olmadığını söylediği belirtildi. 2 gün sonra ise Baransu’nun belgelerin orijinallerinin ismini bilmediği haber kaynağı tarafından kendisine teslim edildiğini açıkladığı anlatılan dilekçede, "Mehmet Baransu’nun gerçek dışı ve kuşkulu davranışları sonucu ’Balyoz tertibinin’ bir parçası olduğu konusunda ciddi bulgular ortaya çıkmıştır." denildi. Baransu tarafından teslim edilen CD’lerin sahte olduğu öne sürülen dilekçede, bu sahte CD’leri oluşturanların organize bir örgüt olduğu iddia edildi.
Bu CD’leri oluşturanların devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve belgelere ulaşma güç ve etkisine sahip olduğu belirtilen dilekçede, "Yine teknolojik alt yapısı oldukça gelişmiş olan bu örgüt, sahte belge üretebilmekte ve bunu örgüt üyeleri aracılığıyla gazetecilere ya da suç ortaklarına ulaştırarak kamuoyunu manipüle edebilmektedir. Bu durum ayrıca ’Askeri casusluk’ suçunun da unsurlarını taşımaktadır. Bu konuda ayrıca Genelkurmay Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Zira seminerde görüşülen ve bir komşu devletin orduları ve silahlı güçleriyle ilgili bilgiler de hem klasörlerde ulu orta yer almış ve hem de bu bilgilerin korunmayarak özensiz bir biçimde kötü niyetli kişilerin de eline geçmesi sağlanmıştır." denildi.
Dilekçede, Taraf gazetesi yazarları Mehmet Baransu, Yıldıray Oğur, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın kamu düzenini tehdit eden bu örgütlü yapı ile çok yakın olduğu iddia edildi. Bu örgütün basın ayağı gibi çalışan bu isimlerin hem TSK’yı hem de emekli ya da muvazzaf subayları karaladıkları, TSK’ya duyulan güveni sarstıkları kaydedildi.
Şüpheli gazetecilerin, ’gazeteciler haber kaynağını açıklamaz’ zırhı arkasına saklanmadan belgeleri kendilerine teslim edenleri açıklaması istenilen dilekçede, "Söz konusu örgüte ilişkin yazmış olduğu kitap ile elindeki bilgileri paylaşan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da tanık olarak dinlemesi soruşturmanın ivme kazanması ve söz konusu suç örgütünün daha hızlı bir şekilde deşifre edilmesi açısından önem taşımaktadır." denildi.
Dilekçede şüpheliler Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, yardımcısı Yasemin Çongar, yayın koordinatörü Yıldıray Oğur, tüzel kişi temsilcisi Adnan Demir, muhabir Mehmet Baransu ve söz konusu belgeleri Baransu’ya teslim edenler hakkında, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme, bilerek isteyerek örgüte yardım etmek, iftira, suç uydurma, suç için anlaşma, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri yayınlama, özel belgede sahtecilik" suçlarından soruşturma yapılması ve suçluların cezalandırılması için kamu davası açılması istendi.
CHA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu’ya teslim edilen bavulda 2 bin 229 sayfa belge, 10 adet CD ve 10 adet teyp kasedi bulunduğu hatırlatıldı. Bu belgelere dayanarak Çetin Doğan’ın da aralarında olduğu birçok kişinin tutuklandığına dikkat çekilen dilekçede, Baransu’nun 27 Ocak 2010’da belgelerin orijinalinin kendisinde olmadığını söylediği belirtildi. 2 gün sonra ise Baransu’nun belgelerin orijinallerinin ismini bilmediği haber kaynağı tarafından kendisine teslim edildiğini açıkladığı anlatılan dilekçede, "Mehmet Baransu’nun gerçek dışı ve kuşkulu davranışları sonucu ’Balyoz tertibinin’ bir parçası olduğu konusunda ciddi bulgular ortaya çıkmıştır." denildi. Baransu tarafından teslim edilen CD’lerin sahte olduğu öne sürülen dilekçede, bu sahte CD’leri oluşturanların organize bir örgüt olduğu iddia edildi.
Bu CD’leri oluşturanların devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve belgelere ulaşma güç ve etkisine sahip olduğu belirtilen dilekçede, "Yine teknolojik alt yapısı oldukça gelişmiş olan bu örgüt, sahte belge üretebilmekte ve bunu örgüt üyeleri aracılığıyla gazetecilere ya da suç ortaklarına ulaştırarak kamuoyunu manipüle edebilmektedir. Bu durum ayrıca ’Askeri casusluk’ suçunun da unsurlarını taşımaktadır. Bu konuda ayrıca Genelkurmay Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Zira seminerde görüşülen ve bir komşu devletin orduları ve silahlı güçleriyle ilgili bilgiler de hem klasörlerde ulu orta yer almış ve hem de bu bilgilerin korunmayarak özensiz bir biçimde kötü niyetli kişilerin de eline geçmesi sağlanmıştır." denildi.
Dilekçede, Taraf gazetesi yazarları Mehmet Baransu, Yıldıray Oğur, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın kamu düzenini tehdit eden bu örgütlü yapı ile çok yakın olduğu iddia edildi. Bu örgütün basın ayağı gibi çalışan bu isimlerin hem TSK’yı hem de emekli ya da muvazzaf subayları karaladıkları, TSK’ya duyulan güveni sarstıkları kaydedildi.
Şüpheli gazetecilerin, ’gazeteciler haber kaynağını açıklamaz’ zırhı arkasına saklanmadan belgeleri kendilerine teslim edenleri açıklaması istenilen dilekçede, "Söz konusu örgüte ilişkin yazmış olduğu kitap ile elindeki bilgileri paylaşan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da tanık olarak dinlemesi soruşturmanın ivme kazanması ve söz konusu suç örgütünün daha hızlı bir şekilde deşifre edilmesi açısından önem taşımaktadır." denildi.
Dilekçede şüpheliler Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, yardımcısı Yasemin Çongar, yayın koordinatörü Yıldıray Oğur, tüzel kişi temsilcisi Adnan Demir, muhabir Mehmet Baransu ve söz konusu belgeleri Baransu’ya teslim edenler hakkında, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme, bilerek isteyerek örgüte yardım etmek, iftira, suç uydurma, suç için anlaşma, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri yayınlama, özel belgede sahtecilik" suçlarından soruşturma yapılması ve suçluların cezalandırılması için kamu davası açılması istendi.
CHA
