Gündem
07 Nis 2016 11:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:26

Cengiz Çandar o suç anayasaya aykırı dedi, savunma yapmadı!

Gazeteci Cengiz Çandar, Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada hakim karşısına çıktı. Çandar savunma yapmadı.

Gazeteci Cengiz Çandar, Mart ayının sonunda yayınlarına son veren Radikal’de yayımlanan yedi yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında hakkında açılan dava kapsamında bugün Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı.

Çandar, İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu kapsayan Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyu hatırlattı, "Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu anayasaya aykırıdır" diyerek savunma yapmadı. Duruşma, 31 Mayıs'a ertelendi. AYM, Cumhurbaşkanı'na hakaret davasının anayasaya aykırı olup olmadığına dair tartışmayı bugünkü Genel Kurul toplantısında görüşecek. 
Çandar'ın avukatı Veysel Ok, mahkemeye, "Sizin de TCK 299'un iptali için AYM'ye başvuru yapmanızı talep ediyoruz. Bu başvuru Türkiye'yi büyük yükten kurtaracaktır" dedi.

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından savcılığa şikâyet dilekçesi sunulduğu, Çandar'ın 26 Temmuz’da yayımlanan “Bahane: Terörle mücadele; Amaç: 7 Haziran'ın rövanşı” başlıklı yazısı ve 26 Temmuz 2015 – 19 Ağustos 2015 tarihleri arasındaki köşe yazılarının davaya konu olduğu belirtildi.

Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi kapsamında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’le suçlanan Cengiz Çandar, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Çandar, 27 Kasım'da ifade vermişti

Cengiz Çandar, davaya konu olan yedi köşe yazısı nedeniyle yazısı nedeniyle iki ayrı dosya kapsamında iki ayrı dosya kapsamında 26 Kasım 2015'te ifade vermişti.

Çandar, Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in şikâyet dilekçesinde hiçbir somut suçlama olmadığını belirtmişti.

Çandar, “Yazılarım kopyalanıp yapıştırılmış. ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına ağır bir şekilde saldırdığım, algı operasyonu yaptığım ve Cumhurbaşkanı’nı kamuoyu ve halk nezdinde gözden düşürmeye çalıştığım’ iddia ediliyor” demişti.