Medya
05 Ara 2015 18:27 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:13

Cem Küçük'ten olay Gülben Ergen iddiası! "Hainlerin goygoyunu yapan bu magazin kadını..."

Can Dündar'a selam gönderen Gülben Ergen, Star gazetesi yazarı Cem Küçük'ün hedefi oldu.

Star yazarı Cem Küçük'ün hedefinde Altın Kelebek Ödül Töreni'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü vermek için çıktığı sahnede tutuklu Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a selam gönderen Gülben Ergen vardı.

Küçük, "Hem devlet kurumlarının rantını yiyen hem de Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor diyen hainlerin goygoyunu yapan bir magazin kadını" dediği Ergen için "Son 5 senede devlet kurumlarından kazandığı trilyonların vergisini ödedi mi? 40 trilyonu aşkın oranda vergi kaçakçılığı yaptı mı?" dedi.

Gülben Ergen ve eşi Erhan Çelik çifti için, "Bundan böyle MİT TIR'larını durdurma ihanetini destekleyen bu çifte tek bir devlet ya da belediye kurumundan rant akarsa o kişiler de bedelini ağır öder" diyen Küçük, "İntihar etmek isteyenlerin önünde durulmuyor" ifadelerini kullandı.

Gülben Ergen, dün Twitter'dan isim vermeden "Aramızda insan görünümünde dolaşan, varlığı kötü niyetten ibaret, konuşan, yazan, varlığını nefret kusarak belli edenler var. Onlar benden değil" demişti.

Cem Küçük'ün Star'da "Magazin alemi ve sahte muhafazakarlar" başlığıyla yayımlanan  yazısı şöyle:

Normalde tefessüh etmiş magazinel alemle ilgilenmem. Bu kof ve sığ magazin dünyası bir Müslüman ve muhafazakar olarak benim nazarımda tiksinti vericidir ve konu etmeye bile değmez. Öte yandan maalesef kendi içinden çıktığım Müslüman muhafazakar camianın özellikle kimi ezik erkeklerinin o rezil rüsva magazin alemine bir yerinden dahil olabilmek için nasıl uğraştığını ve didindiğini görüp üzülüyorum. Bu dejenerasyon süreci bir imamın oğlu olmaktan utanan Ahmet Hakan denilen düşük tiple başladı. Dindar ve muhafazakar bir aileden çıktığı için kompleks içinde olan ve Beyaz Türklere yaranmak için her türlü maymunluğu yapan Ahmet Hakan iğrenç bir akım başlattı. Bu iğrenç akım yayıldıkça magazin aleminin bataklığına kadar indi bir kısım sahte muhazakar.

Şu an bizim muhafazakar camianın medya takımı içinde bir dolu Ahmet Hakan taklidi tefessüh etmiş tip var. Akif Beki lafta Ahmet Hakan'dan nefret ediyor ama Ahmet Hakan'ın basit bir taklidi olmaktan öteye gidemiyor. Tek Akif Beki değil, bu tiplerin hepsi birer Ahmet Hakan. Fakat sevindirici bir gelişme var ki bu acınası ve kompleksli sözde muhafazakar erkekler döneminin sonuna geldik. 1 Kasım 2015'te bunlar da kaybettiler. Yeni Türkiye'de nasıl ki sömürge aydınları marjinal kuytu köşelerde sürünmeye mahkum olacaksa aynı şekilde içinden çıktığı Müslüman camiadan utanan ve magazin bataklığından çıkmış tiplere dahi yaltaklanan bu sahte muhafazakarlar da tasfiye olacak. Zaten tasfiye olmaya başladılar ve yakın zaman içinde tamamen bitecekler...

Öte yandan sevindiğim bir gelişme daha var ki ister başı açık ister başörtülü olsun Müslüman muhafazakar hanımefendilerin büyük çoğunluğu asla ahlaken düşük bu pis ortamlara yanaşmıyor. Görüntüde erkek olan muhafazakarlara göre üstat Nuri Pakdil'in meşhur deyimiyle çok daha klas duruş sergiliyor kadınlarımız. Bizim inancımıza ve ahlak geleneğimize göre batakhane olarak adlandırılan ortamlara girmeyi ve o batakhaneden çıkmış kişilerle muhatap olmayı marifet sayan sözde muhafazakarlardan bu milletin çoğunluğu ve muhafazakar hanımlarımızın tamamı çok rahatsız. Yakında bazı gelişmeler olacağını da göreceksiniz...

Bukalemun gibi olduğunu ve hiçbir karaktere sahip olmadığını örneklerle ispatladığım ve hem devlet kurumlarının rantını yiyen hem de Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor diyen hainlerin goygoyunu yapan bir magazin kadını bana da küfürler ve hakaretler yağdırmış. Ben hiçbir meseleyi şahsi almam. Şahsıma saldırıları önemsemem ve ben böyle basit işlere girmem ama Türk milletine ve devletine ihaneti de affetmem. Hele bu devlete ve millete ihanet edenler bir de bunun üstüne devlet kurumlarından rant götürmeye kalkıyorsa onları daha da rezil ederim.

Bundan böyle MİT TIR'larını durdurma ihanetini destekleyen bu çifte tek bir devlet ya da belediye kurumundan rant akarsa o kişiler de bedelini ağır öder. Otoparkçılık konusundaki dosyalar da gerekirse detaylarıyla açılır. Hiç kimse Türk devletini küçümsemesin. Ayrıca bana küfreden bu magazin kadını son 5 senede devlet kurumlarından kazandığı trilyonların vergisini ödedi mi? Yoksa uydurma sahte faturalarla gider göstererek devletten vergi kaçırmak için suç mu işledi? 40 trilyonu aşkın oranda vergi kaçakçılığı yaptı mı? Bunu da usta magazin gazetecilerimiz incelesinler. Bu arada karısının ihanetinden kocasını sorumlu tutma diyenler var. Ben asla akraba diye bir insanı yargılamadım. Örneğin Fethullahçı Terör Örgütü tetikçisi Nazlı Ilıcak'la ölümüne mücadele ederken bile annesine ve Fethullahçı çeteye net tavır alarak Türk devletinin ve Erdoğan'ın yanında durmuş Mehmet Ali Ilıcak'ı takdir ettim. 2 sene önce tumturaklı dönemde bile bu gerçeği yazdım. Herkes bireydir ve kendinden sorumludur.

Fakat muhafazakar kökenli olup şimdi otoparkçılık yapan bu ex-spiker doğru tavrı almadı ve karısının her yaptığına sorgusuz sualsiz destek oldu. MİT TIR'larının durdurulma ihanetini alkışlayan karısının bu hain tavrını destekledi. Dolayısıyla artık yapacak bir şey yok. İntihar etmek isteyenlerin önünde durulmuyor. Bu manzara üzücü ama bir yazar olarak hakikatleri ifade etmek de benim milletime karşı görevimdir...