Medya
21 Mar 2016 10:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:25

Cem Küçük Vahdet gazetesini topa tuttu: Sinsi bir FETÖ gazetesi, tam bir nifak yuvası!

Dindar kimliğine bürünen Vahdet’in FETÖ’cü olduğu konusunda kimsenin şüphesi olmasın.

Star yazarı Cem Küçük, ilk çıktığı zamanlarda Yeni Akit'e yakın bir çizgide yayın yaptığı yorumları yapılan Vahdet gazetesi için, "Vahdet ise sinsi bir FETÖ gazetesi. Alttan alta Türkiye karşıtı kara propaganda yapıyor" iddiasında bulundu. İstiklal saldırısı sonrası Özgür Düşünce, Birgün ve Vahdet'in "Göz göre göre katliam" diyerek benzer başlıkları attıklarını söyleyen Küçük, "Dindar kimliğine bürünen Vahdet’in FETÖ’cü olduğu konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Almanya üzerinden aktarılan paralarla finanse edilen Vahdet tam bir nifak yuvası. Bu gazeteler terörü desteklemenin ne demek olduğunu görecekler" ifadesini kullandı.

Küçük'ün Star'da "Deviremediniz, deviremeyeceksiniz!" başlığıyla yayımlanan (21 Mart 2016) yazısı şöyle:

25 Ekim’de bu köşede Orson Welles’in Yurttaş Kane filminden bahsetmiştim.  1941 yapımı “Yurttaş Kane” sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir. Filmdeki ana karakter olan medya patronu Charles Foster Kane, Küba’da savaş çıksın istemektedir. Savaş demek gazetenin daha çok satması demek olduğu için savaş çığırtkanlığı adına her şeyi yapar. Ve Kane şu meşhur cümlesini söyler: “Siz şiirler yazın! Ben savaşı çıkarırım!”

Bizdeki medyanın savaş çığırtkanlığını en iyi özetleyen cümle budur. Her patlamadan, her saldırıdan sonra Tayyip Erdoğan’ı suçlayan, devleti zan altında bırakan söylemleri kullanıyorlar. Cumhuriyet tarihinde ben bu kadar aşağılık güruhu hiç görmedim. Sanatçı müsveddesinden gazeteci bozuntusuna kadar bir grup Türk devletine ve milletine açık bir savaş yürütüyor. Üstelik türlü kategorilerde pis argümanlarla. PKK’yı kınamayıp teröristlere tek laf etmeyen ve sadece hükümet suçludur anlayışına sarılan hainlerle karşı karşıyayız.

Terörist ayrımı yapan, iyi terörist kötü terörist vardır diyen, ülkeyi bölmek isteyen bu şer odakları ülkemizi ateşe atmak ve bölmek derdindeler. En büyük takıntıları da Cumhurbaşkanımız Erdoğan. Varsa yoksa Erdoğan. Ondan kurtulun gerisi kolay diyorlar. Bizi liderimize küstürmeye çalışıp başka amaçlar peşinden koşmak için yol yapıyorlar.

Bu alçaklara toplu bir cevabım var. Gezi’deki kuş beyinli aptallarla Erdoğan’ı deviremediniz. Zaten o aptallarla bir şey başaracak haliniz yoktu. 17-25 Aralık’ta FETÖ’cüleri devreye soktunuz. Bireysel zekası olmayan Fethullahçı teröristlerle darbe yapmaya giriştiniz. Gene deviremediniz. Sonra Demirtaş güzellemeleriyle PKK terörüne yol verdiniz. Yakıp yıkarak, masum insanları öldürerek ülkemizi terörize edip yaşanmaz hale getirmek istediniz. Bir yandan da ülke yönetilemiyor laflarını dolaşıma soktunuz. Ama Erdoğan’a bırakın zarar vermeyi milletin onun etrafında kenetlenmesine vesile oldunuz.

Bu kadar aptalsınız işte. Bu kadar öngörüsüzsünüz. Henry Barkey gibi silah tacirlerinin sözcülüğünü yapan aşağılık adamlardan medet umacak kadar düştünüz. Ajanlığı tescilli yabancı gazetecilerin pespayeli Türkiye’yi zor durumda bırakır diye düşündünüz. Erdoğan pes eder farzettiniz. Ne Erdoğan ne de bu millet asla pes eder. Bütün bu yaptıklarınızın bedelini hepinize hakettiğini şekilde ödeteceğiz.

İçerideki medyanın bir kısmı ise tam ihanet içerisinde. Dün Birgün gazetesi, FETÖ’cü Vahdet ve Özgür Düşünce gazeteleri aynı manşeti atmışlar. Göz göre göre katliam diyerek Türkiye karşıtı propaganda yaptılar. Özgür Düşünce ve Birgün zaten terörist yayın organları. Vahdet ise sinci bir FETÖ gazetesi. Alttan alta Türkiye karşıtı kara propaganda yapıyor. Erdoğan’ı çaktırmadan hedefe koyuyor. Dindar kimliğine bürünen Vahdet’in FETÖ’cü olduğu konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Almanya üzerinden aktarılan paralarla finanse edilen Vahdet tam bir nifak yuvası. Bu gazeteler terörü desteklemenin ne demek olduğunu görecekler.

Ben klasik cümleler kurmayı sevmem. Bir şey yazdım mı sonuna kadar götürürüm, takipçisi olurum. PKK’ya yardım ve yataklık eden, onları himaye eden herkesin bu işler bittiğindeki hallerini göreceğiz. Filmin sonunda ağlayan da gülen de belli olacak.

Önünüzdeki engel Tayyip Erdoğan. O bütün planlarınızı bozuyor. Ona destek veren millete laf edemeyince teröristlere bel bağlıyorsunuz. Bu millet liderine sahip çıkmayı öğrendi. Erdoğan’a dokunmak istediğiniz anda bizleri karşınızda bulacaksınız. Artık suskun, ağzı var dili yok, mıymıy tipler yok karşınızda. Sizi delirten şey bu. Öyle çaresiz, öyle umutsuzsunuz ki, sadece kalleşlik yapmaya gücünüz yetiyor. Kalleşliğin, puştluğun da çaresi yoktur. Ama bu ihanetleri sizlere ödetmek bu milletin görevidir.

Bu devletin aklı yoktur diyenler neyin ne olduğunu görecekler. Birkaç gündür Zürih’teyim. Burada konferans verip gözlemlerde bulunuyorum. Avrupa’da teröre finansman sağlayan, Türkiye’ye atıp tutan ve PKK’ya hamilik yapanlar da şimdilik keyiflerini çatsınlar. Türkiye’nin gücünü böyle hafife almaya devam etsinler.  Sonra üzüldüklerinde onları kurtarmaya kimseye gelmeyecek.

Bu köşede yazılan her şey çıkmış, gerçek olmuştur. Bütün terör örgütlerine karşı verilen mücadele Erdoğan liderliğinde kazanıldı. Şu an uzatmalar oynanıyor.  Yeni Türkiye’yi böyle böyle kurduk, kuruyoruz.

Biz çıkarları gereği şiirler yazıp savaş çıkartacak ülke değiliz. Savaşalım ki, barış yapalım diyenlerden de değiliz. Ama damarımıza basıldığında neler yapacağımız da ortada. İzleyip göreceğiz. Kara propagandistlerin hepsini tarihin çöplüğüne gömeceğiz.