Medya
22 Nis 2020 16:24 Son Güncelleme: 22 Nis 2020 16:41

Cem Küçük o soruya cevap aradı: Salgınla mücadelede özgürlük mü kamu yararı mı?

Bazı ülkelerin enfekte olmuş insanların takip edilmesi ve her hareketinin sonuçlarının görülmesi için uygulamalar üzerinde çalıştığını söyleyen Cem Küçük, bunun birey özgürlüğü, kişisel güvenlik gibi konuları da gündeme getirdiğini ifade etti.

Koronavirüs salgınıyla mücadelede bazı ülkeler, cep telefonu uygulamaları ve yazılımlarla dijital teknolojinin sağladığı izleme yöntemlerini kullandı.

Halkın hareketlerini, adımlarını izleyerek Covid-19 haritası çıkaran ülkeler böylece salgını kontrol altına almayı ve gerekli müdahaleyi yapmayı planlıyor.

Bu yöntemin önüne geçilemeyen salgına karşı faydalı bir yöntem olduğunu düşünenler var ancak halkın devlet kontrolüyle izleniyor olmasının bireysel özgürlükleri ve veri gizliliğini ihlal ettiği yorumları da yapılıyor.

Köşe yazısında Fransa Dijital Konseyi Başkan Yardımcısı Gilles Babinet'in konuyla ilgili açıklamasını hatırlatan Cem Küçük, uygulama ile ilgili detay paylaştı ve Fransa gibi özgürlüğün yoğun olduğu ülkelerin bile hastaları artık izlediğini ifade etti. Küçük, bunun ne kadar devam edileceğinin ise bilinmediğini yazdı.

İşte Küçük'ün bugünkü yazısından "Özgürlük mü kamu yararı mı?" başlıklı o bölüm:

Koronavirüsle beraber hemen her kavram yeniden tartışılıyor. Anayasada yazan, filozofların yıllardır üzerinde kafa yorduğu değerler bile masaya yatırılıyor.
Bunlardan bir tanesi de dijital izleme. Bazı ülkeler enfekte olmuş insanların takip edilmesi ve her hareketinin sonuçlarının görülmesi için uygulamalar üzerinde çalışıyorlar.
Ama bu durum birey özgürlüğü ile çelişir mi? Kişisel güvenlik zedelenir mi gibi tartışmaları da gündeme getirdi. Pazartesi günü New York Times’ta “Liberte vs. the public good (özgürlük kamu yararına karşı)” başlıklı bir makale yayınlandı.
Malum Asya ülkeleri virüsü başarıyla yönetti. Bunda sert tedbirlerin etkisi büyük oldu. Singapur, Çin gibi ülkeler özel aplikasyonla enfekte olmuş kişiyi takip ediyor. Güney Kore MERS’te 40 kişi ölünce kişiye özel kanunlarda değişikliğe gittiler.
Bu tür kanunları uygulamak Fransa ya da Batı demokrasilerinde mümkün mü? Fransa Dijital Konseyi Başkan Yardımcısı Gilles Babinet, “Çoğu Asya ülkesi bunu seçse de, dijital izleme kökten özgürlüğü bırakmak demek. Biz de bıraktık” dedi.
Singapur’da bu uygulamaya “TraceTogether” deniyor. Fransa’da ise “StopCovid (Covid’i durdur)”... Bu uygulama insanların akıllı telefonuna yükleniyor. Onların yerini tespit etmiyor. Bluetooth aracılığıyla sadece o kişinin temas ettiği kişiler tespit ediliyor.
Eğer o temas ettiği kişilerde test sonuçları pozitif çıkarsa uygulama hemen sinyal veriyor. Böylece kişisel karantina vb. diğer önlemler devreye giriyor.
Hâliyle özgürlükler ne olacak diye soranlar da oluyor. Mesela Fransız hukukçu Sacha Houlie, “Bu uygulama Fransa’da derin bir kültürel değişimi işaret ediyor. Biz Fransa’yız. Fransız olmak bir şey demektir. O şey de dünya bu yaptığınızı izliyor demektir” dedi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan beri en büyük meydan okumayla karşı karşıyayız. Fransa gibi özgürlüğün yoğun olduğu ülkeler bile hastaları artık izliyor. Peki bu durum ne kadar daha devam edecek? Bilinmiyor...