Kültür Sanat
15 Tem 2019 11:36 Son Güncelleme: 15 Tem 2019 12:04

Can Yayınları, Coelho’nun kitabını bugün toplatıyor

Yazar Paulo Coelho’nun, Eleven Minutes (Onbir Dakika) kitabı Türkçe’ye çevirilirken Kürdistan  sözcüğünün sansürlendiği ortaya çıktı. Can Yayınları kitabı toplatacağını duyurdu

Paulo Coelho’nun Eleven Minutes (Onbir Dakika) isimli kitabını Saadet Özen, 2004’te Can Yayınları için Türkçe’ye çevirdi. Çeviride Kürdistan sözcüğü yerine ‘Ortadoğu’ tercih edildiği ortaya çıktı. Çevirinin sansürlenmiş hali 38 defa basıldı.

Orijinal metinde yer alan “Bir internet kafeye girdi ve Kürtlerin Kürdistan’dan, şu an Türkiye ile Irak arasında bölünmüş, var olmayan bir ülkeden geldiklerini öğrendi” cümlesi sansürlenerek yerine “Kürtlerin Ortadoğu’da yaşadığı yazıyordu” ifadeleri yer aldı. İlk baskısı 2004 yılında yapılan kitabın sansürlenmesine çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tepki gösterdi.

Can Öz: Okurlar haklı
Yayınevinin sahibi Can Öz, konuyla ilgili resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Paulo Coelho 11 Dakika’daki çeviriyle aslı arasındaki farkların sorumlusunu, editörünü bilmiyorum. Baskı çok eski. Ancak yayıncının böyle kafasına göre metne müdahale hakkı yoktur. Tepki gösteren okurlar haklı. İlk baskıda düzelteceğiz” dedi. Can Öz ayrıca, kitabın bugün itibariyle toplatılacağı bilgisini de verdi.

Çevirmen Özen: Ne gördüysem onu çevirdim
Kitabın çevirmeni Saadet Özen de resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:

“Ben ne gördüysem onu çevirdim. Coelho’nun bütün çevirileri en son kendi ajansına gider. Sadece çeviriler değil çıkacak röportajlara kadar her şeye ajans karar verir. En azından eskiden öyleydi, şimdi nasıldır bilmiyorum. Şahsen, hiçbir kelimeyi bilerek sansürleme hakkını bugüne kadar kendimde görmedim. Anlatılanı, söyleneni doğru bulup bulmamaktan bağımsız olarak yazar yazmışsa yazmış. Can Yayınları’nın yaptığına da şahit olmadım. Mahkemeden sansür durumunda satırların üzerinin siyaha boyanarak basıldığı (sansürün belli edecek şekilde) bir-iki durum hatırlıyorum. Bu çevirinin de üzerinden yıllar geçti. Ancak yayıneviyle bu konuda konuştuğumuzu hiç hatırlamıyorum. Büyük ihtimalle konusu geçmiştir, fakat bana kimsenin ‘şöyle yapma böyle yap’ dediğini hatırlamıyorum. Kitap zaten tamamen başka bir hikâyeyi anlatıyordu. Coelho politik bir tartışmanın içinde olmak istemiş midir, olmamayı mı tercih etmiştir, kitabın genelinden çıkarılabilir bence.”