Gündem
12 Eyl 2015 09:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:52

Bülent Arınç giderayak topa tuttu: Gazetelerde kümelenmiş haysiyet cellatları...

Bülent Arınç AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi'nin öncesinde Habertürk ekranlarında , Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı

AK Parti 5. Olağan Büyük Kongresi, bugün Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek. Kongre öncesinde Habertürk TV'de Veyis Ateşin konuğu, Ak Parti kurucularından ve Meclis Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı, MKYK üyeliği gibi görevlerde bulunan Bülent Arınç kongre öncesinde AK Parti kariyeri ve AK Parti'nin geleceği hakkında sorulan sorulara Habertürk ekranlarında yanıtladı.

Neden aday olmadığı sorusuna yanıt veren Arınç, "3 dönem kuralının faydalı olduğunu göstermem için bunu uygulamam lazım. Partilerin yenilenmeye ihtiayacı var. İnsanlar şöyele düşünürler: Adam bir yere oturdu kalkmıyor, kalksa da sıra bize de gelse. Bunu yüzüme karşı söylemese bile bunu içinden geçirdiğini görebiliyorum. Mesela Bursa için söylüyorum, Manisa için söylüyorum. O kadar genç kabiliyetler var ki, ben onların her biri için yerimi verebilirim. Ama ben ve benim gibiler, artık bir kenara çekilip bu fırsatı vermezlerse doğru olmaz." yorumunu yaptı ve şöyle devam etti:

"TROLLER VE BAZI GAZETELERDE KÜMELENMİŞ HAYSİYET CELLATLARI..."

Evet, bunların dışında aday olmamamın başka sebepleri de olabilir ama bu sebepleri konuşmanın, toplumda farklı bir şekilde anlaşılmasının bir anlamı yok.

Siyasette herkes birbirinin ayağına basmak ister; herkes sözlerden farklı anlamlar çıkarabilir. Herkes "senin hedefin belki de budur" diyebilir. Özellikle bu fitne günümüzde çok fazla kaynıyor.

Trollerden bahsedebilirim size, bazı gazetelerde kümelenenmiş haysiyet cellatlarından bahsedebilirim. Birileriyle başka birilerinin aralarını açmak için her gün dedikodu üreten, her gün yalan haber üretenlerden bahsedebilirim.

Eğer bu fitneler benim partime, liderime zarar verecek bir noktaya gelmişse bizim yapacağımız, Erbakan'ın bize öğrettiği kadarıyla, mücadele etmek ve kavga etmek değil, bir kenara çekilmektir. Gerekçemin bir tanesi de budur.

Ama bu nedendir, nerde ne konuşulmuştur, bunların hiçbirisine gerek yok. Fitne belki biter, yanılmış olanlar yanıldıklarını anlarlar, bizim veya bir başkalarının farklı amaçlarla bir şey yaptığı vehminden kurtulurlar. Susmamız, bir kenara çekilmemiz ve çok dua etmemiz lazım.

AK Parti'nin kuruluşunda Tayyip Bey'le, Abdullah Bey'le belki Abdüllatif Bey'le birlikte çalıştık. Pekçok arkadaşımızla İstanbul'da, Ankara'da, Düzce'de, Kocaeli'de çok toplantılar yaptık. Onları Tayyip Bey hatıralarını yazarsa heralde çok güzel yazacaktır. Birlikteydik, kol kolaydık ve çok ümit içindeydik. Zulüm görüyorduk, haksızlık vardı, mağduriyet vardı. Gerici, yobaz, mürteci olarak görülüyorduk. Eşlerimizin başlarındaki örtüler sebebiyle mahkum edilmiştik. Hep partilerimiz kapatılmıştı ama biz var olmak istiyorduk.

"O ZAMAN 'BİZ'DİK, ŞİMDİ ÜZÜLÜYORUM 'BEN'E DÖNDÜ"

Çok acı bir olay; aday listeleri belli oldu, İstanbul Birinci sıra birinci bölge galiba, Recep Tayyip Erdoğan yazıyor. Yargıtay kendi kararlarını çiğneyerek Tayyip Bey'in kurucu olamayacağını, kurucu olamayınca milletvekili sıfatını da kazanamayacağını söyleyerek milletvekilliği adaylığını iptal etti. O gün dünya başımıza yıkıldı bizim. Ogünlerde en çok ekranları kullanan birisiyim. Katıldığım bir mülakatta sordular "Tayyip Bey milletvekili olamayacak, milletin karşısına kiminle çıkacaksınız?" Buna cevap vermek zor iş, zaten içim yanıyor. Alacağı cevaptan da çok eminler. Ben de yaradana sığınarak dedim ki "ben size 10 tane başbakan adayı sunarım." Allah'tan ki ağzımdan ilk defa Abdullah Gül'ün ismi çıkmış. Biz böyleydik. O zaman "biz"dik, şimdi üzülüyorum ki "ben"e döndü. "Biz hepimiz birlikte Türkiye'yiz" diyoruz ya; şimdi "biz" ruhunun neye dönüştüğünü her AK Partlinin her vicdan sahibinin biraz görmesi lazım. Ama AK Parti milletin kabul olunmuş duasıdır. İnşallah bu seçimlerde de çok başarılı olur. Bizim bu davanın içerisinde mutlaka olmamız gerektiğini söyleyen milletin vicdanıdır. Bu tekerler bu tümseği aşar. Bu soruya belki başkalarının cevap vermesi gerek.