Medya
26 Tem 2013 11:57 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:18

BUGÜN YAZARINDAN O SKANDAL SÖZLERE DESTEK!

TRT'deki skandal sözlerin nedeniyle medyanın sert şekilde eleştirdiği Tuğrul İnançer'e Bugün yazarı destek verdi..

Tuğrul İnançer'in TRT ekranlarındaki hamile kadınları aşağılayan skandal sözleri sokaktan ve medyadan geniş tepkiler alırken Bugün yazarı Nuh Gönültaş'tan İnançer'e destek geldi. Gönültaş,"Yahu Tuğrul İnançer ne dedi de bu kadar öfkeleniyorsunuz?.." başlıklı yazısında yeni bir polemiğin kapısını araladı. İşte Gönültaş'ın yazısından bir bölüm...

Yahu Tuğrul İnançer ne dedi de bu kadar öfkeleniyorsunuz?

Türkçe’nin sağlıklı bir iletişim dili olamayacağına dair bir delilim daha oldu. Tarafların kötü niyetleri bir tarafa, biraz da bu yüzden biz ülkemizde hemen her sözü bir tartışma vesilesi, bu tartışma vesilelerini de yaşam biçimi tartışmalarına dönüştürüp bunun üzerinden kutuplaşma alanları üretiyoruz.

Türkçe, bir şey söylendiğinde o sözü istediğiniz gibi kendi çıkarlarınız doğrultusunda kullanma imkanı veren bir dil.

Kesinlik ifadeleri zayıf Türkçe’de söylenilen bir ifadeyi çarpıtmak, çekiştirmek, eğip bükmek ve kendi amaçlarınız doğrultusunda kullanılabilir bir veri haline getirmek kolay.

Tuğrul İnançer‘in TRT ekranlarında “hamilelik” ile ilgili söylediklerinden sonra gündeme sürülen tartışma çabaları bu gibi kullanıma çok güzel bir örnek.

Kaldı ki Tuğrul İnançer güzel konuşabilen, Türkçe’yi güzel kullanabilen bir isim. Kültürlü, okumuş, ne söylediği net anlaşılabilen bir isim olmasına rağmen onun söyledikleri bile böylesine çarpıtılabiliyorsa bu Türkiye’de işimiz gerçekten zor.

Gerçi, sizi anlamak istemeyenlere laf anlatmanız deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Böyle durumlarda kimin sesi daha çok çıkıyorsa o haklı hale geliyor.

‘Böyle karınla sokakta gezilmez’

Çoğunluk söylenenin ne olduğuna bakmıyor, söylenenin propaganda edildiği biçimini doğru kabul ediyor. Olay şu:

Tuğrul İnançer TRT1’de Ramazan Programı konuğu oldu ve o programda Şeyh Vefa Efendi’nin hayatından bir kıssa anlatırken konu hamilelik meselesine geldi. Şeyh Vefa Efendi yanlış bir iş yapan çocuğunun neden böyle kötü bir iş yaptığını anlamaya çalışırken acaba bu çocuğa haram lokma mı yedirdim diye araştırmaya başlar. Kendi hayatını düşünür. Eşine de sorar. Eşi de komşuya gittiğinde oradaki bir limonu canının çektiğini, sahibinden izin almadan yediğini hatırlar. Ama kadın hamile olduğunu henüz bilmemektedir. İşte tam burada Tuğrul İnançer hamilelik konusunun ne kadar önemli olduğunu ifade etmeye çalışırken şunları söylüyor:

“Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7 ay, 8 ay, 6 aydan sonra biraz hava almak için beyinin otomobiline biner şöyle bir dolanır anne adayı kardeşimiz. Sonra akşamüstü falan çıkar. Şimdi maazallah kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor, ayıptır ayıp...”

Adamın söylediği bu...

Ama fakat lakin bu sözleri kendi amaçları için kullanmak gayesi ile hareket eden çevreler ki bunların başında bir kısım medya çevreleri geliyor Tuğrul İnançer’in “Hamileyken sokağa çıkılmaz” dediğini, bunun da yaşam biçimine müdahalenin bir başka türü olduğunu falan propaganda etmeye çalışıyorlar.

El insaf minel iman!
Adam bunu demiyor ki.
Dediği çok net.
Niye çarpıtıyorsunuz?

Her vesile ile bu ülkede yaşam tarzı tartışması çıkarmanın, halkı bu şekilde kutuplaştırmaya çalışmanın, üstelik de çarpıtma haberlerle, söylenen sözleri bağlamından koparak ve anlamlarını kendinize göre konvert ederek yapmanın hiç kimseye bir faydası olmaz.

Adamı linç etmeye kalkışıyorsunuz, sırf karnı burnunda sokağa çıkmak estetik değil dediği için... Siz bunun için mi medya dünyasındasınız? Yazıklar olsun...

Nuh Gönültaş’ın yazısının tamamı için tıklayın