CineRadar
28 Haz 2013 12:28 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:15

BU KASEDİ SAKIN İZLEMEYİN!

Korku filmi meraklılarının yüzünü güldürecek Ölüm Kasedi ve haftanın diğer filmleri Cineradar köşemizde... Okumadan sinemaya gitmeyin!

Biz de gösterime girmeyen ilk V/H/S filmi, birkaç arkadaşın bulduğu VHS (Bir video kaset formatı) kayıtlarını izlemeleri ve seyircinin bu hikaye akarken aynı zamanda kasetlerdeki öyküleri izlemesi gibi aslında pek de orijinal olmayan bir fikre dayanıyordu. Korku filmi meraklıları, Twilight Zone: the Movie, Creepshow, Trick ‘r Treat  ve benzeri filmler yüzünden bu korku kolajlarına alışık sayılır ancak yeni nesil seyirciye bir found footage / buluntu film izletirken sıkmamak için işe yarayan bir numara.

Kuvvetle muhtemel bir seriye dönüşecek olan V/H/S filmlerinin ikincisi iki özel dedektifin ki bunlar aslında mesleğin cılkını çıkarmış şantajcı tipler, kayıp bir genci arama yolculuklarının sonunda gittikleri evde buldukları kasetleri izlemeye başlamak gibi bir korku filmi karakteri aptallığı yapmalarıyla başlıyor ve biz bu çatı hikayeye (Tape 47) bağlantısız olarak eklenmiş 4 kısa korku filmi izliyoruz. Bölümlerin adı sırayla; Clinical Trials, A Ride in the Park, Safe Haven ve Slumber Party Alien Abduction…  Yani bolca hayalet, Zombi, şeytan ve uzaylı öyküsü.

V/H/S 2’nin, okuduğum çoğu yorumda, ilk V/H/S filminden daha başarılı bulunmasına rağmen ben aynı fikirde değilim. Filmin tamamını The Raid Redemption’dan tanıdığımız Gareth Edwards ve The ABCs of Death’i çekmiş olan Timo Tjahjanto elinden çıkma Safe Haven için izledim bile diyebilirim. O yüzden filmdeki hikayeleri ayrı ayrı yıldızlamayı düşünüyorum. (5 üzerinden)

Clinical Trials, gözünü trafik kazasında kaybeden genç bir adama deneysel bir kamera göz takılmasıyla başlıyor. Operasyonu yapan doktor, ilk günlerde bazı aksaklıkların olabileceğini, beynin buna zamanla alışacağını söylüyor ancak bu elektronik göz sayesinde ölmüş insanların hayaletlerini göreceğinden kimsenin haberi yok. Yoksa var mı? (***)

Devamında gelen A Ride in the Park ise outdoor meraklılarının çok sevdiği şu kask kameraları üzerinden kurgulanmış bir kısa Zombi hikayesi. Bisikletiyle kendini dağa, bayıra vurmuş kahramanımızın (aslında kurbanımız mı demeli!) Zombiler tarafından ısırılarak enfekte olması ve gelene geçene saldırıp yemesinin hikayesi… Filmin en mide kaldıran bölümü buydu sanırım. Alışılmadık bir şey yok, daha önce izlediğimiz Zombi hikayelerinden çok da farklı değil hatta fazla karikatürize. (**)



Geldik filmdeki favori bölümüme… Safe Haven, Endonezyalı bir film ekibinin şehrin dışında bir tarikatı ziyaret ederek liderleriyle röportaj yapmaya çalışmasıyla başlıyor. Bu tür tarikatlarda varolan sahte mutluluk ve saflık duygusu daha baştan kendini hissettiriyor ve seyirciyi tedirgin ediyor ancak sonra işler öyle bir çığırından çıkıyor ki! Gareth Edwards ve Timo Tjahjanto sadece V/H/S 2’nin değil son yılların en iyi korku öykülerinden birini çekmeyi başarmışlar. "People’s Temple" (Halkın Tapınağı) kilisesinin kurucusu Jim Jones’a göndermelerle dolu olan film gerçek bir kabus. Şiddet seviyesi en yüksek bölüm bu ve Gareth Edwards yine yapmış yapacağını. Bizi bir kez daha bir binanın koridorlarında/labirentlerinde dolaştırıyor ve finale kadar yükselen bir korku duygusu yaratmayı başarıyor (*****)

Son hikaye, Slumber Party Alien Abduction ise bir uzaylılar tarafından kaçırılma öyküsü…  Bir grup ergenin ablaları ve onun erkek arkadaşının gözetiminde yaptıkları eğlenceli ve muzip tatili göstererek başlayan film karanlığın çökmesi ve Hollywood sayesinde artık tipini iyice bellediğimiz uzaylıların musallat olmasıyla gelişen bir hikaye… Bu bölüm bana 2007 tarihli Night Skies’ı hatırlattı. Safe Haven’in ardından filmin en iyi hikayesi diyebilirim ancak sürekli yanıp sönen ışıklar, yüksek ses efektleri ve hızlı kamera hareketleri kuvvetli bir baş ağrısına yol açabilir. Bu vesileyle, buluntu filmleri yorulmadan seyretmenin en iyi yolunun salonun en arka koltuklarına oturmak olduğu uyarımı da yapmış olayım. (****)

V/H/S filmlerinin devamı da hızla gelecek gibi görünüyor. Umarım giderek suyu çıkmaz. V/H/S filmlerini izlerken, tıpkı eski video kiralama dükkanlarında olduğu gibi, seçtiğiniz kasetlerin çoğu bildik şeyler çıkacak ancak arada mutlaka hazinelere rastlayacaksınız. Bu filmi korku sineması takipçilerinden başka kimseye önermem. Onlar da Safe Haven’i izlediklerinde gerçek bir doyuma ulaşmış olacaklar. İyi seyirler ve kasedi iade etmeden önce geri sarmayı unutmayın!

Murat Tolga Şen / murattolga@gmail.com

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ - DÜNYA: YENİ BİR BAŞLANGIÇ



Hikaye günümüzden uzak bir gelecekte, kurgusal bir dünyada geçer. Dünya ,içerisinde yaşayanlar tarafından terk edilmiş, insanlar artık yaşamlarını başka gezegenlerde sürdürmeye başlamıştır. İnsanlar dünyayı terk ettikten 1000 yıl kadar sonra yaptıkları bir yolculuk sırasında uzay gemileri arızalanan küçük Kitai ve babası Cypher dünyaya gitmek zorunda kalırlar , Cypher ciddi anlamda yaralanmıştır ve terk edilmiş dünyada , tuhaf yaratıklar ve korku dolu tehlikeli olaylarla mücadele etmek zorunda kalırlar. ’Altıncı His’ ile gerilim türüne yeni ve öncül bir yorum getiren ve ardından çektiği yapıtlarla kendi ekolünü oluşturan M. Night Shyamalan imzalı filmin başrollerinde Will Smith ve oğlu Jaden Smith yer alıyor.

KAYIP UMUTLAR



Steve Butler ve iş arkadaşı Sue Thomason ülkenin önde gelen enerji şirketlerinden birinde çalışmaktadırlar. Taşradaki bir kasabaya, yer altındaki değerli doğalgaz kaynakları için giderler. Amaçları toprak sahiplerinden evlerini en ucuza kapatmaktır. Zira buradaki halk, yakın zamanda yaşanan ekonomik krizden oldukça sert darbe almıştır. Yaşanan zor günleri hesaba katarak Steve ve Sue, yerel hak sahiplerinin şirketin tekliflerine sıcak bakacağına inanmaktadır. Fakat karşılarına herkesin saygı duyduğu yaşlı bir öğretmen olan Frank Yates çıkar ve teklife sonuna kadar direnir. Steve’i gözü hiç tutmayan Dustin Noble ise en önemli destekçilerindendir. İnsanlar bir yandan ekonomik koşullar bir yandan da yıllardır yaşadıkları evleri para karşılığında satma fikri arasında iilemde kalırlar. Daha önce yüzlerce insanı ikna etmekte sorun yaşamayan Steve için işler sarpa sarar. O da bu süreç içerisinde temsil ettiği şirketin iç yüzünü daha yakından tanıyacaktır.

Senaryosu Dave Eggers’ın öyküsünden John Krasinski ve Matt Damon tarafından uyarlanan filmin yönetmenliğini ise Amerikalı bağımsız sinemacı Gus Van Sant üstleniyor. Kadroda ise yine Matt Damon, Frances McDormand ve Hal Holbrook isimleri göze çarpıyor.

ÖLÜM KAPANI



Jeong-mi, ailesi başka bir ülkeye taşındığından beri ablasıyla yaşamaktadır. İnterneti çoğunlukla kendi yaptığı videolarla doldurmaktadır. Bir arkadaşının yardımıyla , yasaklanmış bir videoyu illegal olarak ele geçirirler. Ne yazık ki çok kısa bir zaman sonra videoyu izleyen herkesin başına kötü şeyler gelmeye başlar. Şimdi ablası See Hee genç kardeşini bu videonun lanetinden kurtarmalıdır. Çünkü kardeşi gitgide aklını kaybetmek üzeredir, ya da başına daha da kötü birşey gelmesinden endişe duymaktadır.

HAYALET ÖĞRENCİLER



Modesto öğretmenlik yapmaktadır ve bazen ölülerle iletişime geçebilmektedir. Bu yüzden psikiyatristlere tonlarca para döken Modesto, birçok okuldan da bu yüzden kovulmuştur. Sonunda kendine bir lise de iş bulan Modesto’nun görevi 5 öğrencinin son sınıfı bitirmelerine yardım etmektir ama işi hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü bu 5 öğrenci 20 seneden uzun zamandır ölüdür!

Alşılagelmişin oldukça dışında bir hikayeyle yönetmen koltuğuna geçen Javier Ruiz Caldera, Cristóbal Garrido ve Adolfo Valor tarafından yazılan bu ilginç hikayeyi sinefillerle buluşturuyor. Aksiyon, macera, bilim kurgu , fantastik ve komedi türlerinin hepsi, bu filmi betimlemek için kullanılabilir.

AŞK TAKTİKLERİ



Thomas kız arkadaşını çok sevmektedir, hatta doğum günü için ona kusursuz bir sürpriz parti hazırlamıştır ki Marie onu terkeder, çünkü Marie çocuk sahibi olmak istemektedir ve Thomas buna hazır değildir. Bir gün merdivenlerden yuvarlanan komşusunun bebeği ellerinde kalıveren Thomas komşu hastaneden çıkana kadar, yani 5 gün boyunca bebeğe bakmak zorunda kalır. Bunu bir fırsata çevirerek, Marie’nin kalbini çalmak için bu bebeği kullanmaya karar verir ve olaylar gelişir... Fransa yapımı romantik komedi türündeki filmin yönetmenliğini Clement Michel üstlenirken, kadroda Raphaël Personnaz, Charlotte Le Bon ve Camelia Jordana gibi genç isimler yer alıyor.