İnfial
23 Mar 2016 09:56 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:25

Brüksel saldırısının “bombalı yelek” giydirilmiş derin kodları nedir?..

Medyaradar medya-siyaset analisti Atilla Akar, Brüksel’de gerçekleşen intihar saldırılarının arkasındaki “derin şifreler”i analiz etti.

11 Eylül 2001’den beri süren “Küresel terör” senaryosunun en yeni versiyonu Belçika’nın başkenti Brüksel’de yaşandı.  Zawentem Havaalanı ve Maelbeek Metro İstasyonu’nda gerçekleşen eylemler sonrası ilk belirlemelere göre 34 kişi hayatını yitirirken 198 kişi ise yaralandı. Manzara dünyanın birçok kentinde gerçekleşen saldırılar sonrasıyla aynı. Yıkılan binalar, ölen ve yaralanan kişiler, korku ve panik içinde kaçışmaya çalışan insanlar.

“4. DÜNYA SAVAŞI”NA HOŞ GELDİNİZ!

Dünyada birbiriyle savaşan güçler bu kez Brüksel üzerinden yazıştı. Dünyada süren orduların değil ama onların yerine gizli servislerin yönlendirmesindeki “4. Dünya Savaşı” bu kez kendisine Brüksel’de yeni bir cephe açmış oldu. (Bu konudaki daha ayrıntılı analizim için 14.11.2015 tarihli “4. Dünya Savaşı Fransa’ya Taşındı!..” başlıklı yazıma bakabilirsiniz.) Bu yeni model gizli savaşın ön saflarında ise gerçekte ne için öldüklerinin farkında bile olmayan “canlı bombalar” savaşıyor. Dünya savaş tarihi içinde icat edilmiş en ucuz maliyetli savaş biçimi bu. Tank, top, bir dolu birlik yollamanıza hiç gerek yok!

Peki işin bu boyutunu fazla dallandırıp budaklandırmadan son Brüksel saldırısını nasıl okumamız gerekecektir? Görünene takılıp kalırsak bu sadece bir IŞİD eylemidir. “Doğu’daki bombalamalara karşı göze göz, dişe diş batıdaki bombalamalar”dır. (13 Kasım 2015’te gerçekleşen Paris saldırısının baş zanlısı olarak tanımlanan Salah Abdeslam’ın geçtiğimiz hafta Brüksel’de gözaltına alındığını da unutmayalım) Fakat gerçekte acaba öyle mi?

Olaya gene süren “4. Dünya Savaşı” perspektifinden baktığımda iş çatallaşıyor. Duruma bugün dünyada saflaşan, göğüs göğse dizilen güçlerin cepheleşmesi açısından baktığımızda her “terör eylemi” aslında bu savaşın birer hamlesi haline geliveriyor. Bu uğurda savaşan, ölen insanların olayın farkında olması ise hiç gerekmiyor!

“ADRESE TESLİM” BİR EYLEM!

Şimdi olaya eylemin “kodları” ve bünyesinde barındırdığı simgesel şifreler açısından bakmaya bir çalışalım isterseniz…

1) Brüksel Avrupa Birliği oluşumunun merkezi ve bu anlamda “Başkenti”dir!
2) Brüksel yakınında “Avrupa’nın Pentagonu” sayılabilecek  “SHAPE/ Supreme Headquartes Allied Powers Europe”  (Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Karargâhı) vardır.
3) Bu anlamda Brüksel sadece Avrupa’ya değil, tüm dünyaya mesaj vermenin en kestirme adresidir.
4) Avrupa’nın bugün Ortadoğu’daki (Özellikle Suriye) konumlanışı buralarda şekillenmektedir.
5) Avrupa’yı vurmak istiyorsanız Brüksel’i vurmanız yeterlidir. O yüzden bu tam anlamıyla “adrese teslim” bir eylemdir.
6) Eylemin Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, AB Konsey Binası üçgeni dahilinde gerçekleşmesi bile bunun “AB karşıtı bir eylem” olduğu kanaatini güçlendirmektedir.

ARKASINDA KİM / KİMLER OLABİLİR?

O halde bu eylemin gerçek organizatörleri kim ya da kimler olabilir? Bu konuda bazı “muhtemel adresler” sayılabilir ve onlar üzerinden senaryolar geliştirilebilir. Bunların “kesinliği” olmasa da eldeki teorik veriler ışığında kimi bakışlar öne sürülebilir.

1) AB karşıtları: Batı alemi bir “blok” gibi görünse de aslında değildir. Atlantik’in iki yakasının dünyaya ve Ortadoğu’ya ilişkin farklı proje ve hedefleri vardır. Atlantik’in bir yakası öbür yakasının fazla belirleyici olmasını, öne çıkmasını, müdahil olmasını istemez.  Bu noktada ABD ve İngiltere’nin (Ki onlarda kendi içinde aslında ayrışır) Fransa ve Almanya’dan “farklı” dizilişi vardır. Suriye süreci bu “paylaşım” kavgasını daha kızıştırmıştır.
2) NATO / Batı Karşıtları: Dünyadaki dizilişin bir diğer kefesinde Rusya mevcuttur. Rusya’nın “soğuk savaş” döneminden bu yana iddiaları aslında bitmemiştir. Suriye üzerindeki rolü bellidir. Bu konuda yer yer ABD, AB ve özellikle de Fransa ile sürtüşmektedir. (Mısırda Rus uçağının düşmesi ile Fransa saldırısı ardışıktır. Şimdi de 4 gün önce Rostov kentinde bir uçak düştü 62 kişi öldü. Ardından de bu saldırı oldu. İlginç!) Tam burada 17 Şubat’ta gerçekleşen bir olaya değinmeden edemeyeceğim. Le Nouvel Observateur dergisinin haberine göre nükleer başlık taşıyan bir Rus denizaltısı, uluslararası sularda ancak Fransız kara sularına çok yakın bir bölgede tespit edildi. “Putin’in güç gösterisi” olarak değerlendirilen bu olay Fransa’ya “açık bir tehdit” olarak kabul edildi. Bu anlamda Belçika / Brüksel aslında Fransa’nın ve Almanya’nın  İnterland’ında bir ülkedir. IŞİD’in şimdi de Almanya’yı tehdit etmesi bir garip “blok karşıtlığı”na işaret etmektedir. Paris saldırısı da “Fransa-Almanya dostluk maçı oynanırken cereyan etmişti.
3) AB Güçleri: Giderek dağınık bir manzara arz eden ve bir türlü tam birliğini sağlayamayan AB’nin içindeki kimi güçlerin kendi planı olması da mümkündür. İslam ve terör karşıtlığı ekseninde “AB’nin kendi iç birliği”ni pekiştirmek için yaptırılan “sipariş” bir eylem de olabilir. Böylelikle bir “İslam korkusu” yayılarak AB’nin “Hıristiyan” temelde bir birlik olmasının sağlanmasının yolu açılmak istenmiş sayılabilir. Bilhassa son “göç dalgası” sonrası başta Almanya ve Fransa’nın huzursuzluğuna bir tür “çözüm” olarak bulunmuş olabilir.
4) Başka bir güç: Özellikle “Küresel sermaye” olarak tanımlanan  “devletler-üstü” yapının başka bir hesabı olabilir.

Öyle veya böyle “Brüksel eylemi” dünyada zaten savaşan güçlerin “zirve” yaptığı noktalardan biri olmasının yanı sıra bu eksende yeni saldırılarında “işaret fişeği” sayılabilir. Biz onları halen “terör saldırıları” olarak okuduğumuz sürece de böyle olacak.

Anlaşılan “Emperyal satrancın entrika hamleleri” tüm vahşi yüzüyle sürüyor!..

23.03.2016.

atillaakar@gmail.com