Gündem
06 Mayıs 2019 14:11 Son Güncelleme: 06 Mayıs 2019 17:24

Bomba gelişme: Öcalan 8 yıl sonra avukatlarıyla görüştürüldü

İmralı F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan terör örgütü PKK'nın Lideri Abdullah Öcalan'ın 2 Mayıs 2019'da avukatıyla görüştüğü duyuruldu.

İmralı F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan ile avukat görüşmesi yapıldığı açıklandı.

İmralı F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan terör örgütü PKK'nın Lideri Abdullah Öcalan'ın 2 Mayıs 2019'da avukatıyla görüştüğü duyuruldu. Duyurunun, YSK'nın İstanbul itirazlarını nihai karara bağlayacağı günde gelmesi dikkat çekici bulundu.

27 Temmuz 2011'den sonra avukatlarıyla görüşemeyen Abdullah Öcalan'la son olarak 12 Ocak 2019'da kardeşi Mehmet Öcalan görüşmüştü.

AVUKATLARDAN AÇIKLAMA

Asrın Hukuk Bürosu'nun görüşmeye ilişkin basın toplantısında yaptıkları açıklamada şunlar kaydedildi:

"Basın toplantımız 2 Mayıs tarihinde Abdullah Öcalan ile avukat görüşmemize dairdir. 4 avukat başvurmuştuk, 2 avukat arkadaşımızın görüşme talebi gerçekleştirdi. Bu görüşmede sayın Öcalan ve 3 müvekkilimizin imzası ile bir metin açıklayacağız. İmralı F Tipi'nde bulunan sayın Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdik.

Görüşme başvurusuna sadece 2 avukata izin verilmiş. Görüşmede belge alışverişine izin verilmemiştir. 8 yıla yakın bir süre Öcalan ile görüşmemiz, hukuki güvenliğin sağlanması konusunda bizi kaygılandırmaktadır. Periyodik olarak görüşmenin devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Tecrit koşullarına rağmen, yasal haklarının bir an önce tesisi için yetkilileri göreve davet ediyoruz."

Avukatlar açıklamanın gecikmesinin nedeni olarak, Öcalan'ın mektubunun kendilerine geç ulaştırılması olduğunu söylediler. 

ÖCALAN'IN MEKTUBU OKUNDU

Avukatların "Öcalan'ın mektubu" olarak okuduğu metinde şu ifadeler yer aldı:

“İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır.

Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır.

Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz.

İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kapsamında Suriye’deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır.

Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz. Bizim için onların akli, fiziki ve ruhi sağlıkları her şeyin üstündedir. Ayrıca en anlamlı yaklaşımın zihinsel ve ruhi duruşun geliştirilmesiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz.

Bizlerin İmralı’daki duruşu, 2013 Newroz Bildirgesinde belirttiğimiz ifade tarzının daha da derinleştirerek ve netleştirerek sürdürme kararlılığındadır.

Bizim için onurlu bir barış ve demokratik siyaset çözümü esastır.

İmralı’daki duruşumuz nedeniyle merak eden, tavır koyan herkesi saygıyla anarken yüksek bir teşekkürü de borç biliriz.

Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş.”