Polemik & Kulis
26 Oca 2012 13:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:16

BİRGÜN'DEN ALÇI'YA SERT YANIT! ALÇAKLIKTA SINIR YOK!

BirGün'ün Hrant Dink'i Ermeni kimliğini ön plana çıkarttığı için işten çıkardığını iddia eden Alçı'ya BirGün'den çok sert yanıt geldi.

İşte Birgün gazetesi Doğan Tılıç ’ın o köşe yazısı...

Alçaklıkta sınır yok!

“Dört Bir Taraf”ın sola küfrü varlık nedeni haline dönüştürmüş kadını, şimdi de “Hrant Dink Birgün gazetesinden Ermeni olduğu için çıkartıldı” demiş. Bu bozacının şahidi de, iddiayı 2008 yazında köşesine ilk taşıdığında “eğer biraz mahcubiyet duygusu taşıyan bir yanı varsa, çoktan mahcup olması gereken bir yazı yazmış” diye yanıt verdiğim E. Mahcupyan. İddianın orijinal kaynağı da bir dönem BirGün’de yazıp, sonra Taraf yazarı olan C. Ertem.

İddia 2008’de bir “abilik” tartışmasına malzeme edilmişti. Güya BirGün’de astığı astık kestiği kestik bir “abi” vardı ve “atın” deyince yazarlar atılıyor, “alın” deyince de alınıyordu.

Dün bazı “solcuların” “vurun abiye” kampanyasının malzemesi yapılan iddialar, bugün “vurun sola” kampanyasına malzeme ediliyor. “Dört Bir Taraf”ın ağzına geleni akıl ve mesleki ahlak ölçülerini hiçe sayarak boşaltan tarafının çoktan kapanmış bir konuyu yeniden gündeme getirmesi, pislik biriktirip fırsat buldukça BirGün’ün ve onun bağlamıyla solun üzerine boşaltma alışkanlığının devamı.

Ancak, madem açıldı, o dönem benim de üyesi olduğum Yayın Kurulu’nda konuşulduğu ileri sürülen iddiayı bir kez daha ele alalım.

Yayın Kurulu üyesi olmayan C. Ertem “Atın bu Ermeni’yi” denildiğini kimden duydu, bilmiyorum. Duyduğu anda neden söyleyenlerin yüzüne tükürüp çıkmadı da, Taraf’a geçene kadar sustu, bunu hiç anlayamıyorum.

Ben, benim olduğum hiçbir Yayın Kurulu toplantısında böyle bir söz söylenmediğini, ancak “Memlekette önemli olaylar oluyor, ancak bazı arkadaşlar sürekli etnik mesele yazıyorlar. Onlarla konuşulsun” mealinde bir değerlendirme yapıldığını, buna da Yayın Kurulu’nun çoğunluğunun “Yazarlara karışamayız” diye karşı çıktığını yazdım.

Yazı İşleri Müdürü Murat Ören, yine aynı gerekçeyle bir Yayın Kurulu toplantısında bazı yazarlar için “Yazmasınlar” dendiğini, bu önerinin de çoğunluk tarafından kabul edilmediğini söyledi. Önerinin asla “ırkçı/şoven” bir tınısı olmadığını da vurguladı.

Yine Yayın Kurulu üyelerinden Saruhan Oluç, Taraf’ta bir yazı yazarak, tarihini net olarak anımsamadığı bir toplantısında geçen tartışmayı şöyle aktardı:

“Her gazete ya da dergide olduğu gibi, o dönemde BirGün Yayın Kurulu içinde de çeşitli tartışmalar, anlaşmazlıklar yaşanıyor, hatta belki de yerleşik ve oturmuş gazetelerden daha fazla çatışmayla yüz yüze kalınıyordu. Bir veya iki yayın kurulu toplantısında, köşe yazarları ile ilgili konuşmalarda Hrant Dink ve Muhsin Kızılkaya’ya, sürekli etnik kimlikler ile ilgili konuları ele almalarından dolayı, gazetede yazı yazdırılmaması önerisi yapıldı. Ancak bir Yayın Kurulu üyesinin bu önerisi, benim de içinde bulunduğum çoğunluk tarafından uygun bulunmayarak kabul görmedi. ... Hem o günkü hem de bugünkü görüşüme göre, bu öneri esas itibariyle bir siyasal anlayıştaki yanlıştan kaynaklanıyordu, yoksa kişilerin etnik aidiyetlerine yönelik bir nefretten değil.”

Hal böyleyken, hala “Hrant BirGün’den Ermeni olduğu için atıldı” türü iddialar ileri sürmek alçaklık değilse nedir?

İddia ilk dillendirildiğinde şunu yazmıştım: “Bu söz benim yanımda söylense ve buna anında tepki göstermeseydim kendimi ahlaken düşkün sayardım. Söylendiğine tanık olmayıp birilerinden duysam, Hrant’ın da duymuş olacağını ve o güzel insanın hakkında böyle ırkçı-şoven laf edilen bir yerde duracak kadar belkemiksiz olmadığını anımsardım. Bir dönem içinde olduğum bir yapı hakkında, ben içindeyken olmuş (!) bu denli vahim bir olay karşısında o zaman susup, şimdi kusmayı da hem daha büyük bir ahlaki sorun  hem de Hrant’a saygısızlık sayardım.”

Yani; bunu duyan, duyduğu yerde durmaya devam eden ve ancak başka bir gazeteye geçtiğinde dillendiren insan nasıl bir ahlaki düşünlük içindedir? O duyduğuna göre, Hrant duymamış mıdır? Hrant kendisine böyle laflar edilen yerde yazmaya devam edecek bir adam mıdır?

2008’de kapanmış tartışmayı şimdi TV ekranına taşıyana ise, söyleyecek ucuzlukta hiçbir lafım yok! Genel bir tepki olarak, başlığı tekrar edeyim.