Bir ‘düşenin dostu olmaz’ hikayesi… Hadi Özışık’ın ‘muhalif’ dostları nerede?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Sevgili yoldaşlar, benim gibi şu yalan dünyada on yılları devirdiğinizde, hatta fosil olduğunuzda, büyük atalarımızın basit gibi görünen sözlerinin değerini daha iyi anlıyorsunuz.

Son günlerde yaşananları gördükçe, kulağa basit gelen ‘düşenin dostu olmaz’ sözünün nasıl anlam kazandığını anladım.

Bu söz toplumun geneli için birse, medya mahallemizin çarpık ilişkileri için on geçerli.

Tamam tamam, haklısınız, gene peşrevi uzun tuttum, sırdaşlar.
Sadede geleyim…

Sedat Peker’in Youtube üzerinden yaptığı açıklamalar sadece Türkiye değil, medya dünyamız için de bomba etkisi yarattı.
Aslında medyanın gediklisi bir grubun bildiği, hatta içinde olduğu, ancak açıktan konuşmadığı bir garip düzenin aynası oldu.

Peker’in açıklamalarının siyasi, adli kısmını devlet büyüklerimize bırakıyorum,
ve medya kısmına odaklanıyorum müsaadenizle.

Hatta her zaman yaptığım gibi yapacağım, kulağı tersten tutacağım…
Olaya aynanın diğer tarafından bakacağım.
Çünkü işin etik, gazetecilik vs kısmı sosyal medyada çokça konuşuldu.

Buyurun 10 puanlık soruya:
Bana ‘düşenin dostu olmazın resmini çizebilir misin Abidin?’

Ne ben ünlü ressam Abidin Dino’yum, ne de düzgün resim çizebilirim ammaaaa…
İyi bir arşiv araştırmacısıyım.
Düşenin dostlarından bir kuple sunayım size…
Buyurun Özışık’ın Instagram hesabından fotoğraflara…

Veyis Ateş, Kübra Par, Ahmet Hakan, Ebru Baki, Deniz Bayramoğlu, Sevilay Yılman…
Özışık’ın samimiyetle poz verdiği isimlerden…
Bir tanesinden tek bir yorum duyamadık.

Buraya kadar neyse… Siyasi duruş itibariyle bu isimler çok da bir şey ifade etmiyor.
Asıl olay kendini muhalif olarak tanımlayan isimlerde!
Hani şu an ekrana çıkıp Sedat Peker üzerinden hükümeti ölümüne eleştiren, ‘böyle şey mi olur, ülkede mafya hüküm sürüyor, nerede gazetecilik etiği’ diyenlerde…
Etik fildişi kulelerinden ahkam kesenlerde…

Bilmeyene anlatalım, Hadi Özışık iktidar çevreleri kadar, muhalefet çevreleriyle de arası iyi bir isimdi.
Özellikle medyada ‘Karslı grubunun" önde gelen isimlerindendi.
Adıyla müsemma işte…
Karslı gazetecilerin oluşturduğu bir grup bu.
Başta Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, Fox Haber GYY’si Doğan Şentürk’ün içinde bulunduğu bir grup.

Buyurun, Deniz Zeyrek ve Özışık’ın pozuna…

 

Ya da CHP’li Barış Yarkadaş’la Özışık’ın samimiyetini bilmeyen yoktur.

Gerçi Yarkadaş, olaydan sonra şu açıklamayı yaptı, Özışık’ın açıklamaları için vesile oldu:
"Hadi ile aynı gazetede de çalıştık. Çok uzun yıllardır tanıyorum, dolayısıyla sosyal ilişkimiz var. Nargile esprisi yapıldı. Troller saldırdı. Sedat Peker'in Hadi Özışık görüşmesi cumartesi günü yapılmış. Bununla ne alakası var? "Hadi Özışık'la konuştum. Söylediği şey şu: 'Beni Sedat Peker aradı, ben değil. Ben kaydedildiğimi bilmiyordum. Biz normal, bir gazeteci olarak sohbet yaptım. Benim oradaki hatam mesafeyi koruyamamak. Videoyu izleyince bunu fark ettim kendimle yüzleştim.' Hadi Özışık süreç bitene kadar televizyona çıkmayacağını, Bakan Soylu'ya bilerek bilmeyerek zarar vermek maksatı olmadığını söyledi. Bunlar Hadi Özışık'ın sözleri."

Bir kare de İBB parasıyla mangalda kül bırakmayan Özlem Gürses’ten gelsin…

Bütün bu olan biten içinde beni en çok İsmail Saymaz şaşırtmadı.
Medya dünyamızın yetenekli bay İsmail’i, Özışık’la muhabbetini çabuk unuttu.
Daily Sabah yazarı Merve Şebnem Oruç’un bir tweeti durumu aslında özetliyor:

Oruç’u programda istemeyip, Özışık’ı tercih eden Saymaz, zaferinden sonra stüdyoyu şakasına işte böyle basmıştı:

Bir kare de, Fox haberin sabah programını sunan İsmail Küçükkaya’dan…

En güzelini en sona bıraktım.
Özışık’ın oğlunun 2019’daki düğününe şu kare damga vurmuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Sevilay Yılman ve Cübbeli Ahmet’in kahkahaları…

Şimdilerde Türkkan, Twitter’dan Türkiye’deki düzeni yermekle meşgul.
Hatta şöyle bir şey yazmış:
‘Düne kadar gazeteci kılığında sağa sola racon kesip, kurumları soyan, devletin kasasına göz diken, şirketleri ve sahiplerini koparan o kılıksızların, aslında cahil bir takım canlılar olduğu ortaya çıkıyor.’

Heyhaaaaaaaatttttttttt…
Yoldaşlar, daha ne diyeyim?
Yazıma ne diye başlamıştım?
Düşenin dostu olmaz…
İşte bu kareler atalarımızı nasıl da haklı çıkarıyor değil mi?

Şimdi diyeceksiniz ki, bre deli Keskin, ne olmuş yani?
Program öncesi hatıra pozu vermişler…
Arkadaşlık etmişler, ne bilsinler adamın derin bağlarını?
O iş öyle değil sevgili yoldaşlar.
O pozların altında yatan yakınlıkları herkes biliyor.
Mesela bu pozlardaki bazı isimler, firari işadamı Sezgin Baran Korkmaz’ın konuklarından…
Bazıları, Mehmet Ağar’ın Bodrum Yalıkavak Marina’da ağırladıklarından…
Hem de kendine muhalif diyenler, bunlar!

Lafı gene uzattım, ama dostlar, öyle bir dönemdeyiz ki, hiçbir şey gizli kalmıyor.
Maskeler düşüyor…
Bakalım daha bu maskeli balonun hangi sahte yüzlerini yazacağız…

KESKİN KALEM

keskinkalem@medyaradar.com