Medya
18 Ağu 2017 12:17
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:03
'Bilirkişi'den Sözcü'nün manşetine: İktidara karşı halkı kışkırtmaya çalıştı!
19 Mayıs'ta 'FETÖ' operasyonu düzenlenerek 2 çalışanı tutuklanan Sözcü hakkında hâlâ iddianame hazırlanmadı.
Operasyon sonrası muhabir Gökmen Ulu ve internet sitesi sorumlu müdürü Mediha Olgun'un tutuklandığı Sözcü gazetesi, bugün "Ne yaparsanız yapın FETÖ çamuru tutmaz" manşetiyle çıktı.
Sözcü haberinde, "Atanan bilirkişi, manşetlerini tek tek inceledi. Haberlerimizi suçmuş gibi gösterip sübjektif yorumlarıyla kendini mahkeme yerine koyduğu ortaya çıktı. Bilirkişi, muhalif gazete Sözcü'nün haberleriyle siyasi iktidara ve devlete karşı halkı kışkırtma, terör üzerinden iç kargaşa çıkarmaya çalıştığı yorumunu yaptı" ifadesini kullandı.
Sözcü'de yer alan haber aynen şöyle:
Sözcü için görevlendirilen “bilirkişi”nin, muhalif haberlerimizi suçmuş gibi gösterdiği, kendi subjektif yorumlarıyla rapor hazırladığı ortaya çıktı
19 Mayıs günü, Sözcü Gazetesi'ne akla, mantığa ve hukuka uymayan şekilde FETÖ operasyonu yapıldı.
Operasyon sonrası muhabirimiz Gökmen Ulu ve internet sitesi sorumlu müdürümüz Mediha Olgun tutuklandı. Geride kalan 84 günlük süreç, ülkenin en çok satan muhalif gazetesini susturmak için hukuk dışına çıkılarak gösterilen gayreti gözler önüne serdi. İşte 84 gün içinde adım adım muhalif gazeteciliğin başına gelenler:
"Deliller toplanmadı..."
84 gündür cezaevinde olan Gökmen Ulu ile Mediha Olgun, haber yaptıkları için tutuklandı. Ailelerinden uzakta, adaletin tecelli edeceği günü bekliyorlar. Ulu ve Olgun'un tutukluluk hallerine ilişkin olarak avukatlar tarafından üst mahkemelere yapılan tüm itirazlar “Deliller toplanmadı” gerekçesiyle reddedildi.
Suçsuzluğu ispatlandı
SÖZCÜ ile ilgili soruşturma dosyasına bakan hakimlik, gazetemizin sahibi Burak Akbay hakkında, 26 Mayıs 2017 tarihinde “ifade almaya yönelik yakalama” kararı çıkardı. Bu kararın en önemli delili olarak, SÖZCÜ hakkındaki Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) incelemesiyle ilgili atanan 2 bilirkişinin verdiği, “Haklarında FETÖ/PDY soruşturması yürütülen 29 şirketle bağlantı” olduğuna ilişkin 2 Mayıs 2017 tarihli rapor gösterildi. Avukatlarımız üzerinde gizlilik kararı olan dosyamızda, aylar sonra yeni bir belgeye ulaştı.
SÖZCÜ Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay'ın suçsuzluğunu ispatlayan bu belge, SÖZCÜ operasyonundan 3 gün önce, MASAK raporunu inceleyen aynı bilirkişilerin savcılığın isteği üzerine verdikleri 16 Mayıs 2017 tarihli ek rapordu. Raporda Burak Akbay'ın ortağı olduğu firmaların, “haklarında FETÖ/PDY soruşturması yürütülen” firmalarla ilişkisinin sadece “ticari faaliyetler ve uygulamalar kapsamında olduğu” bildiriliyordu.
İddianame ortada yok
SÖZCÜ'ye yönelik algı operasyonunun üzerinden 84 gün geçti. Ancak henüz iddianame hazırlanmadı. İki kişi için hazırlanacak iddianamenin bu kadar uzun zamana yayılmasını değerlendiren hukukçular, bunun hem Türk yasaları hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından ihlal olduğunu belirtiyor. MASAK raporundan SÖZCÜ Gazetesi'ni terör örgütü ile ilişkilendirecek delil çıkarılamayınca bu kez gazetemizin haberciliği hedef alınarak araştırma yapıldığı anlaşıldı.
Kendini hakim yerine koydu
Atanan bilirkişi, SÖZCÜ'nün manşetlerini tek tek inceledi. Muhalif haberciliği ile bilinen, Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden SÖZCÜ'nün, manşetlerinden suç unsuru çıkarmaya çalıştı. Haberlerimizi suçmuş gibi gösterip sübjektif yorumlarıyla kendini mahkeme yerine koyduğu ortaya çıktı. Bilirkişi, muhalif gazete SÖZCÜ'nün haberleriyle siyasi iktidara ve devlete karşı halkı kışkırtma, terör üzerinden iç kargaşa çıkarmaya çalıştığı yorumunu yaptı.
Sözcü haberinde, "Atanan bilirkişi, manşetlerini tek tek inceledi. Haberlerimizi suçmuş gibi gösterip sübjektif yorumlarıyla kendini mahkeme yerine koyduğu ortaya çıktı. Bilirkişi, muhalif gazete Sözcü'nün haberleriyle siyasi iktidara ve devlete karşı halkı kışkırtma, terör üzerinden iç kargaşa çıkarmaya çalıştığı yorumunu yaptı" ifadesini kullandı.
Sözcü'de yer alan haber aynen şöyle:
Sözcü için görevlendirilen “bilirkişi”nin, muhalif haberlerimizi suçmuş gibi gösterdiği, kendi subjektif yorumlarıyla rapor hazırladığı ortaya çıktı
19 Mayıs günü, Sözcü Gazetesi'ne akla, mantığa ve hukuka uymayan şekilde FETÖ operasyonu yapıldı.
Operasyon sonrası muhabirimiz Gökmen Ulu ve internet sitesi sorumlu müdürümüz Mediha Olgun tutuklandı. Geride kalan 84 günlük süreç, ülkenin en çok satan muhalif gazetesini susturmak için hukuk dışına çıkılarak gösterilen gayreti gözler önüne serdi. İşte 84 gün içinde adım adım muhalif gazeteciliğin başına gelenler:
"Deliller toplanmadı..."
84 gündür cezaevinde olan Gökmen Ulu ile Mediha Olgun, haber yaptıkları için tutuklandı. Ailelerinden uzakta, adaletin tecelli edeceği günü bekliyorlar. Ulu ve Olgun'un tutukluluk hallerine ilişkin olarak avukatlar tarafından üst mahkemelere yapılan tüm itirazlar “Deliller toplanmadı” gerekçesiyle reddedildi.
Suçsuzluğu ispatlandı
SÖZCÜ ile ilgili soruşturma dosyasına bakan hakimlik, gazetemizin sahibi Burak Akbay hakkında, 26 Mayıs 2017 tarihinde “ifade almaya yönelik yakalama” kararı çıkardı. Bu kararın en önemli delili olarak, SÖZCÜ hakkındaki Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) incelemesiyle ilgili atanan 2 bilirkişinin verdiği, “Haklarında FETÖ/PDY soruşturması yürütülen 29 şirketle bağlantı” olduğuna ilişkin 2 Mayıs 2017 tarihli rapor gösterildi. Avukatlarımız üzerinde gizlilik kararı olan dosyamızda, aylar sonra yeni bir belgeye ulaştı.
SÖZCÜ Gazetesi'nin sahibi Burak Akbay'ın suçsuzluğunu ispatlayan bu belge, SÖZCÜ operasyonundan 3 gün önce, MASAK raporunu inceleyen aynı bilirkişilerin savcılığın isteği üzerine verdikleri 16 Mayıs 2017 tarihli ek rapordu. Raporda Burak Akbay'ın ortağı olduğu firmaların, “haklarında FETÖ/PDY soruşturması yürütülen” firmalarla ilişkisinin sadece “ticari faaliyetler ve uygulamalar kapsamında olduğu” bildiriliyordu.
İddianame ortada yok
SÖZCÜ'ye yönelik algı operasyonunun üzerinden 84 gün geçti. Ancak henüz iddianame hazırlanmadı. İki kişi için hazırlanacak iddianamenin bu kadar uzun zamana yayılmasını değerlendiren hukukçular, bunun hem Türk yasaları hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından ihlal olduğunu belirtiyor. MASAK raporundan SÖZCÜ Gazetesi'ni terör örgütü ile ilişkilendirecek delil çıkarılamayınca bu kez gazetemizin haberciliği hedef alınarak araştırma yapıldığı anlaşıldı.
Kendini hakim yerine koydu
Atanan bilirkişi, SÖZCÜ'nün manşetlerini tek tek inceledi. Muhalif haberciliği ile bilinen, Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden SÖZCÜ'nün, manşetlerinden suç unsuru çıkarmaya çalıştı. Haberlerimizi suçmuş gibi gösterip sübjektif yorumlarıyla kendini mahkeme yerine koyduğu ortaya çıktı. Bilirkişi, muhalif gazete SÖZCÜ'nün haberleriyle siyasi iktidara ve devlete karşı halkı kışkırtma, terör üzerinden iç kargaşa çıkarmaya çalıştığı yorumunu yaptı.
