Gündem
09 Mayıs 2020 13:18 Son Güncelleme: 09 Mayıs 2020 13:23

Bilim Kurulu üyesinden dikkat çeken ‘ikinci dalga’ uyarısı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, sokakta görülen kalabalıklarla ilgili, "2'nci dalga kaçınılmaz olur, 3'ncü dalga bile görülebilir" uyarısında bulundu.

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, son iki hafta vaka sayılarında ciddi bir istikrar yakalandığını, test sayılarının yüksekliğine karşılık pozitif vaka sayılarında azalma yaşandığını ve bunun sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.

Ancak sokağa çıkma kısıtlamalarının ardından cadde ve sokaklarda büyük yoğunluk yaşandığına ve sosyal mesafe kurallarının ihlal edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tezer, bu durumun vaka sayılarında artışa neden olabileceğine işaret etti.

"Hâlâ evde kalmamız gerekiyor"
Prof. Dr. Tezer, "Sürekli duyurularımıza, daha dikkat etmemiz gereken dönemlerin olduğunu bildirmemize rağmen sokaklar kalabalık. Sanki yazın okullar tatilmiş, insanlar sokaklara çıkmış gibiler. Bunun böyle olmaması gerekiyor.

Bizim sosyal mesafemize dikkat etmemiz, kalabalığa girmememiz gerekiyor, hâlâ evde kalmamız gerekiyor. Belki rakamların iyiye gitmesi insanlarda artık bittiği algısını oluşturuyor. Bitmedi. Şu anki dönem aslında birinci dönem kadar, belki daha da önemli bir dönem; çünkü yakalamış olduğunuz istikrarı sürdürmeniz gereken dönem. 'Evde kal Türkiye' demenin bence en önemli olduğu günlerden biri" dedi.

2. hatta 3. dalga görülebilir
Türkiye'de günlük vaka sayılarının hâlâ dört basamaklı olduğunu, normalleşme süreci için günlük vaka sayılarının önce 3, ardından 2 basamaklı sayılara düşmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Tezer, sokaklardaki kalabalığın böyle devam etmesi halinde 2'nci dalga riskinin olduğunu vurgulardı.

Prof. Dr. Tezer, "Her şey bu kadar iyi giderken bize düşen kuralları sağlayamazsak 2'nci dalga kaçınılmaz olur, 3'ncü dalga bile görülebilir, kaldı ki 2'nci dalganın görüldüğü ülkeler de örnek olarak karşımızda var. Bu neye sebep olur? Motivasyonumuzun kırılmasını, herkesin moralinin bozulmasını, iş yükünün devamını, yeni kuralların, kısıtlamaların alınmasını sağlayabilir. O yüzden birazcık daha dişimizi sıkmamız gerekiyor" uyarısını yaptı.

"Maskeleri yıl boyu takacağız"
Kontrollü sosyal hayatın kuralları ihlal etmek anlamına gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Tezer, "Maske takmak, sosyal mesafeye dikkat etmek zorundayız. Hala ellerimizi dezenfekte etmeye ya da yıkamaya mecburuz. Mecburuz diyorum bakın. Çünkü normalleşme demek artık her şey normal anlamına gelmiyor. Bana göre birinci aşamadan daha da sıkı bir şekilde kurallara uymamız gereken bir döneme giriyoruz. Çünkü uymazsanız kurallara vaka artışı olacaktır ve süre uzayacaktır.

Yazın ne yapacağımız konusunda soru işaretleri olacaktır. Maskeler oldukça önemli, belki yıl boyunca takacağız, belki maskeleri takma kurallarımız değişecek; ama şu aşamada takmak zorundayız. Kalabalık yerlerde, hastanelerde, hastalığın size bulaşabileceği riskli yerlerde tıbbi maskeler daha önemlidir. Sizi enfeksiyondan daha çok korurlar" diye konuştu.