BEREN SAAT'İ RESMEN TACİZ ETTİLER!

Bunun adı buz gibi taciz
Beren Saat ve Esra Dermancıoğlu'na yapılanın tacizden başka bir adı yok.
Objektif tacizi! İki kadın canları istemiş, baş başa eğlenmeye çıkmışlar.
Canları istemiş, alkolü biraz fazla kaçırmışlar. Kime ne? Bize ne?
Kimseye bir zararları olmuş mu?
Olmamış.
Yalnızca kendilerine...
Çünkü içki bu, şişede durduğu gibi durmaz.

KEYİFLERİ YERİNDEYMİŞ
İnsanı konuşturur, yerli yersiz güldürür, yalandan da olsa eğlendirir, cesaret verir, insanın üzerine bir boşvermişlik gelir.
Bu iki oyuncu hemcinsime de öyle olmuş.
Allah bozmasın keyifleri de yerindeymiş demek ki; çok gülmüşler, çok eğlenmişler.
İçlerine sinsin diyeceğim ama izin verilmemiş ki!
Eminim o gecenin medyaya yansıyan görüntülerini izleyince, çıktıklarına çıkacaklarına bin pişman olmuşlardır.

BALKONLAR ORTADA
Çünkü gazeteci ve televizyoncu arkadaşlar dayamışlar objektifleri iki kadının açık gömleklerinden görünen memelerine.
Beren'in gömleğinin üst düğmesi farkında olmadan açılmış. Çantayı çapraz takınca her kadının başına gelebilecek bir kaza.
Benim de kaç kez başıma geldi, rezil oldum sokaklarda.
Esra Dermancıoğlu ise bol bluzunun kurbanı olmuş. Kameralar yukarıdan çekim yapınca onun da balkonlar haliyle ortalığa saçılmış.
Şimdiii! İki ünlünün sarhoş olup bunun kafasını uluorta yerde yaşamaları haber midir?
Eh yani, fena magazin malzemesi değildir.
Buna diyeceğimiz yok.
Peki giysisi yüzünden frikik vermiş ünlü fotoğrafının haber değeri var mıdır?
Dünyanın her yerinde, evet!
Buna da bir şey diyemeyiz.

ANATOMİSİNİ ÖĞRENDİK
Amaaaa!
O frikikler kamera neredeyse gömleğin içine sokularak zorla alındıysa ve o onlarca karenin tümü malzeme olarak kullanılıyorsa, bunun adı buz gibi de tacizdir.
O iki kadının göğüs anatomisini öğrendik. Yandan, önden, sağdan, soldan, alttan, üstten...
Adeta şehvetle çekilmiş ve basılmış kareler.
Fotoğraflara yazılan yorumlarsa daha da büyük ayıp. Sarhoşluk insanı rezil eder ama bir suç değildir.
Günahı da, zararı da içenedir.
Kafayı buldu, güldü, eğlendi diye insanları yargılamak, dalga geçmek, gülünç duruma düşürmeye çalışmak, hele hele taciz etmek, kimsenin haddine değildir.
Çok ayıp çok!

Öncel Öziçer/Sabah