Gündem
11 Ara 2012 09:55
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:29
BAYAN KANIT SAVCILARI VE ADLİ TIP'I UYARDI!
Prof. Dr. Sevil Atasoy dün gece Kanıt dizisinin arasında yaptığı konuşmalarda savcıları tecavüz bebekleri, Adli Tıp Kurumu'nu ise zehirlenme vakaları konusunda uyardı.
Kanal D’nin infotainment yapımı Kanıt, Pazartesi gecesi yayınlanan
96. bölümünde tecavüze uğrayıp hamile kalan kadınların çocuklarının
kimden olduğunun tayini için yapılan babalık testi hakkında, çok
önemli bir ayrıntıyı ekrana taşıdı.
TECAVÜZE UĞRADI HAMİLE KALDI
Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy Kanıt’ın arasında yaptığı konuşmada Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nde silah zoruyla tecavüze uğrayıp hamile kalan N.Y’nin durumundan bahsetti.
Hatırlanacağı üzere N.Y kendisine tecavüz eden Nurettin Gider’i önce av tüfeğiyle vurmuş ardından başını keserek köy meydanına atmıştı.
MAHKEME DNA TESTİ İÇİN DOĞUMU BEKLEDİ
Tecavüz sonrası hamile olduğu öğrenilen N.Y için mahkeme DNA testi yapılmasını istedi. Çocuğun babasının kim olduğunun öğrenilmesi için N.Y’nin doğumu beklendi.
SAVCILARI UYARDI: DOĞUMU BEKLEMEK HATA
Prof. Dr. Sevil Atasoy yaptığı konuşmada babalık testi için çocuğun doğmasının beklenmesinin yanlış olduğunun altını özellikle çizdi. Atasoy, savcıların dikkatini çektiği konuşmasında şunları söyledi:
“Annenin kanında bebeğe ait hücrelerin yanı sıra hücre dışı serbest DNA’sı da dolaşır ve bunlar ayrıştırılabildiği takdirde, bebeğin DNA profilini elde etmek mümkündür. Annenin kanından hem annenin, hem de bebeğin DNA profili saptandıktan sonra, şüpheli erkeğinkiyle karşılaştırılarak, biyolojik baba olup olmadığı anlaşılabilir. Hatta hamile kadının kurumuş kan lekesinden bile bebeğe ait DNA’yı saflaştırmak mümkündür. Kısacası, tecavüz mağdurlarının kimden hamile kaldığını belirlemek için doğumu beklemeye gerek yoktur.”
RAPORU GÖRMEDEN KONUŞMAM
Prof. Dr. Atasoy Kanıt’ın finalinde yaptığı konuşmada ise son günlerde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın naaşında yapılan inceleme sonrasında basında yer alan zehirlenme iddialarını kendi üslubu ile değerlendirdi. Üst üste zehirlenme haberlerinin basında yer aldığı günlerde Adli Tıp raporunu görmeden konuşmam diyerek susmayı tercih eden "Bayan Kanıt" konuşmasında hem Adli Tıp Kurumu’nun hem de basının dikkatini çekti.
ANALİZ SONUÇLARININ YORUMU ÖNEMLİ
Atasoy, artık günümüzde açılan mezarlarda bırakın zehirleri, hastalık tedavisinde kullanılan ilaçların bile bulunabileceğini söyledi. Atasoy, basında yer alan zehir iddiaları için “Şimdi asıl sorun bulunan maddenin miktarının gerçekten ölümcül olup olmadığını saptamak” diyerek raporlarda zehir bulunabileceğini ancak bu zehirlerin ölümcül olup olmadıklarının ancak toksikologların analiz sonuçlarını doğru yorumlamasıyla mümkün olabileceğine işaret etti.
TECAVÜZE UĞRADI HAMİLE KALDI
Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy Kanıt’ın arasında yaptığı konuşmada Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nde silah zoruyla tecavüze uğrayıp hamile kalan N.Y’nin durumundan bahsetti.
Hatırlanacağı üzere N.Y kendisine tecavüz eden Nurettin Gider’i önce av tüfeğiyle vurmuş ardından başını keserek köy meydanına atmıştı.
MAHKEME DNA TESTİ İÇİN DOĞUMU BEKLEDİ
Tecavüz sonrası hamile olduğu öğrenilen N.Y için mahkeme DNA testi yapılmasını istedi. Çocuğun babasının kim olduğunun öğrenilmesi için N.Y’nin doğumu beklendi.
SAVCILARI UYARDI: DOĞUMU BEKLEMEK HATA
Prof. Dr. Sevil Atasoy yaptığı konuşmada babalık testi için çocuğun doğmasının beklenmesinin yanlış olduğunun altını özellikle çizdi. Atasoy, savcıların dikkatini çektiği konuşmasında şunları söyledi:
“Annenin kanında bebeğe ait hücrelerin yanı sıra hücre dışı serbest DNA’sı da dolaşır ve bunlar ayrıştırılabildiği takdirde, bebeğin DNA profilini elde etmek mümkündür. Annenin kanından hem annenin, hem de bebeğin DNA profili saptandıktan sonra, şüpheli erkeğinkiyle karşılaştırılarak, biyolojik baba olup olmadığı anlaşılabilir. Hatta hamile kadının kurumuş kan lekesinden bile bebeğe ait DNA’yı saflaştırmak mümkündür. Kısacası, tecavüz mağdurlarının kimden hamile kaldığını belirlemek için doğumu beklemeye gerek yoktur.”
RAPORU GÖRMEDEN KONUŞMAM
Prof. Dr. Atasoy Kanıt’ın finalinde yaptığı konuşmada ise son günlerde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın naaşında yapılan inceleme sonrasında basında yer alan zehirlenme iddialarını kendi üslubu ile değerlendirdi. Üst üste zehirlenme haberlerinin basında yer aldığı günlerde Adli Tıp raporunu görmeden konuşmam diyerek susmayı tercih eden "Bayan Kanıt" konuşmasında hem Adli Tıp Kurumu’nun hem de basının dikkatini çekti.
ANALİZ SONUÇLARININ YORUMU ÖNEMLİ
Atasoy, artık günümüzde açılan mezarlarda bırakın zehirleri, hastalık tedavisinde kullanılan ilaçların bile bulunabileceğini söyledi. Atasoy, basında yer alan zehir iddiaları için “Şimdi asıl sorun bulunan maddenin miktarının gerçekten ölümcül olup olmadığını saptamak” diyerek raporlarda zehir bulunabileceğini ancak bu zehirlerin ölümcül olup olmadıklarının ancak toksikologların analiz sonuçlarını doğru yorumlamasıyla mümkün olabileceğine işaret etti.
