Gündem
25 Ağu 2013 09:07 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:21

BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINA KIZDI GAZETE SAHİBİ OLDU!

Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı genç kadının iş dünyasına atılarak gazete sahibi olmasına sebep olmuş.

Başörtüsü nedeniyle üniversiteye gidemeyen binlerce genç kızdan biriydi Tuğba Sıdıka Berber Karaman. Üniversiteyi kazandığı halde, kurulan ikna odalarını görünce okuma hayalini askıya alıp geri döndü. Ancak bu onu hayattan uzaklaştırmadı. Aksine iş dünyasının tam ortasına attı. Bugün 7 bin tirajlı günlük yerel bir gazetenin sahibi ve Müsiad Kadın Çalışma Grubu'nun iletişimve medya sorumlusu olmasında başörtüsü yasağının da katkısı var.

Yeni Şafak gazetesinden Emeti Saruhan'ın haberine göre; Tuğba Berber Karaman'ın gazeteciliğe ilgi duyması ortaokulda dönem ödevinin Gazetecilik üzerine olmasıyla başlamış. Bir gazeteci gibi 12 soru hazırlayarak değişik sektördeki insanlara sormuş. Karaman, 'Sorular sorup insanlarla paylaşmak çok hoşuma gitmiş olmalı ki, bilinçaltıma Gazetecilik bir şekilde yerleşmiş. Liseyi İzmir Yamanlar kolejinde bitirdikten sonra İstanbul edebiyat Fakültesi'ni kazandım fakat ikna odalarının hareketli olduğu bir dönemdi. Kayıt olamadım' diyor. MHP'de yıllardır siyaset yapan babası Şükrü Berber de desteklemiş bu kararını Tuğba Berber Karaman'ın. O dönemde genel seçimler için Balıkesir'den milletvekili adayı olan babası, seçim çalışmalarında yardımcı olmasını istemiş. İşte bu Tuğba Berber Karaman'ın gazeteciliğe ilk adımını atmasına sebep olmuş. Çünkü babası seçim çalışmalarına destek olması için bir bülten/gazete çıkarıyormuş; Genç Bayrak. Böylece bir gazetenin mutfağına adım atan Karaman, etrafını gözlemlemeye başlamış. Karaman, 'Gazetede çalışan 7 kişiden ikisi matbaadaydı, diğerleri de muhabirdi. Sonrasında babamın ötesinde talepler gelmeye başladı. Basın bülteni, adayların tanıtım bültenine döndü. Genç Bayrak adı gibi, çalışanlarıyla da çok genç bir gazeteydi' diyor.

BABAM SİYASETİ BIRAKTI BEN GAZETEYİ BIRAKAMADIM

Seçim dönemi geçer. Babası Balıkesir Milletvekili adayı olduğu seçimlerden istediği sonucu alamaz. Başbuğ'un vefatından sonra da 15 yıl Bandırma ilçe başkanlığı yaptığı MHP'deki aktif görevini bırakır. Fakat geride bir gazete vardır ve Tuğba Berber Karaman'ın kanına da gazetecilik virüsü girmiştir. Babasının karşısına geçip siyasi seçim kampanyası için basmaya başladıkları gazeteyi hizmet şiarıyla günlük yerel bir gazete haline getirmek istediğini söyler. Mimar olan babasının da onayını alınca önce haftalık sonra günlük siyasi yerel bir gazete olarak basılmaya başlar Genç Bayrak. Karaman gazetenin gelişimini, '1 Nisan 1998'de günlük olarak yayına başladık. Okuduğumuz gazeteleri de model alarak yerelde bir gazete içeriği oluşturmaya çalıştım. Ben gazetede gündeme ilişkin köşe yazıları yazmaya başladım. Çevremden her görüşteki gençlerden farklı konularla ilgili bir yazar kadrosu oluşturdum. Nitekim başarılı da oldu. Muhabir kadrosu da oluştu. Günlük siyasi gazete olarak adımız olgunlaştı. Yayın Yönetmenliğinde Ahmet Pesen, Ali Osman Ata ve Saim Alkazak'tan destek aldım. Dünya görüşü olarak farklı dünyalarda olsak da işinin ehli kompetan büyüklerimden istifade etmek keyif vericiydi. Sağolsunlar, davet ettim birlikte başladık. Ahmet Pesen Bandırma'da, Bandırma sahilinin deniz olarak görüldüğü yıllarda gazeteciliğe başlayan bir abimdi. Ali Osman Ata'da fotoğrafçılığıyla Bandırma'daki en iyilerdendi. Gazetemizin Tabi ki öncülüğünü babam Şükrü Berber yaptı ama duayenlerle bu adımı pekiştirdik' sözleriyle anlatıyor. Medya sektörüne adım atarken, 'Acaba yapabilir miyim' diye bir çekincesi olmadığını anlatan Karaman, İlk etapta usta gazetecileri izleyerek acemilik dönemini atlattığını ifade ediyor.

300 TİRAJ 7 BİN TİRAJA ÇIKTI

Zamanla Genç Bayrak Bandırma, Balıkesir ve tüm ilçelere günlük dağılmaya başlamış. Sadece Bandırma'da 300 tirajla başlayan gazete, 98 yılının sonunda Balıkesir merkez ve ilçelerinde günlük yayınlanan bayi sistemiyle satılan 700 tirajlı bir gazete haline gelmiş. Karaman, 'Ben başladığımda Bandırma'da günlük 5 tane gazete vardı. Hepsi de duayen olarak tarif edilen, tipo baskıyla gazetecilik yapmış insanlardı. O dönemde tipo hala vardı. Biz daha kaliteli bir iş çıkarmak için ofset bir makine aldık. Bulunduğumuz bölgede bir ilki geliştirelim dedik. İlk olarak 1 ve 8. sayfaları renkli çıkardık. Model oldu. Gazetenin yaşam şekli reklama ve zaman içinde kazanacağı vasıflı gazete olma statüsüne bağlıydı. Biz o dönemde hiçbir resmi destek almadan kendi öz sermayemizle bu işi yürütmeye başladık' diyor. İlk etapta babasının öz sermayesi ile finanse ettiği gazete, 2 sene sonra valiliğe resmi ilan başvurusunda bulunarak vasıflı bir gazete haline gelmiş. Genç Bayrak'ın 2013 itibariyle tirajı 7 binin üzerinde. Satışı ise bölgede aktif olarak abone sistemiyle ve bayi sistemiyle devam ediyor.

HEDEFTE DİJİTAL GAZETECİLİK VAR

Her şey bu anlattığımız kadar kolay olmamış tabi. Öncelikle başörtülü birinin gazetecilik yapması tuhaf karşılanmış. Karaman, 'Tesettürlü oluşum kozmopolit bir yapıda olan Bandırma için çok abesti. Özgüven noktasında hiçbir sıkıntı yaşamadım fakat 'Gazeteci kadın mı olur', 'Gazete sahibi kadın mı olur', 'Başörtülüden gazete sahibi mi olur', 'Bu iş fazla sürmez' gibi bakış açıları oluştu. Ancak zamanla beni tanıdıkça, bölgesel cemiyetlerde bulundukça, yazılarımı okuyup,beni tanıyan yerel kitlenin bakış açıları değişti.

MEDYADA ÖNCÜ OLDUM

Sadece biraz ürkektim o dönemde. Tesettürlü arkadaşlarım tribündeydi, bastırılmıştık. Fakat ben oda başkanları, protokol ziyaretlerine inatla gidiyordum. Bir süre sonra göz alışkanlığı olmaya başladı. Zaten ailemin tanınmışlığından gelen bir saygınlık vardı. Beni de tanıyınca herkesle çok rahat fikir alışverişine başladım. Bir nevi o bölgede tesettürlü kadın medya temsilcisi olarak işin öncüsü oldum. Hiç vazgeçmedim' diyor. Sonraki sene yeniden üniversite sınavına giren Karaman açık öğretimden İşletme-Yönetim ve Organizasyonu yazmış. Bir taraftan çalışmış, bir taraftan okumuş.

Bir yandan da boş durmayan Karaman, Bandırma'da Nilüfer Hatun Hanımlar Derneği'nin oluşumunu desteklemiş ve Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nde yönetim kurulu üyesi olmuş. 2003 yılında Bandırma Genç Müsiad'ı kurduktan sonra iki dönem de başkanlığını yapmış. 2005 sonunda evlenen Karaman görevi bırakmış ve biraz daha pasif bir görevle MÜSİAD bünyesinde dernek faaliyetlerine devam etmiş.

EKONOMİ DERGİSİ DE VAR

Tuğba Karaman 2011 sonunda Bandırma Müsiad yönetim kuruluna girmiş. Şimdi ise İstanbul Müsiad'da kadın çalışma grubunda iletişim ve medya sorumlusu. İstanbul'da yaşamasına rağmen Genç Bayrak'ın yayın yönetmenliğine devam ediyor. Sayfalar hazırlandıktan sonra kendisine gönderiliyor. Onayından sonra yayına giriyor. Şimdi hedeflerinde dijital gazetecilik var. Ali Okan karaman'la evli ve yedi yaşında bir kızı olan Karaman, altı aydır da Güney Marmara, Ege ve İstanbul'un belli noktalarında dağılan aylık Eko Pusula isimli ekonomi dergisini çıkartıyor.

BENİM İÇİN BÜYÜK BİR ŞANSTI

Tuğba Berber Karaman, eğer babasının gazetesi olmasa belki bu şansı elde edemeyeceğini söylüyor ve ekliyor; 'Babamın gazetesi olmasaydı bu kadar kısa zamanda böyle bir şansı yakalamam zordu. Fakat ben hep gazeteciliği hayal ettim. Babamın girişimi olmasaydı üniversiteyi bitirdikten sonra kendim bir şekilde bu sektöre girecektim. Bu benim için çok büyük bir şans oldu, ben de bu şansı elimden gelen bütün gayretle 15. Seneye taşıdım.'

BİZDE HABER ATLATMAK AYIP SAYILIR

Şu an Genç Bayrak'ın 12 personeli var. Gönüllü fahri muhabirlik ve temsilcilik yapanlarla birlikte personel 27 kişiye çıkıyor. Bu kadar personelin belki yerel bir gazete için fazla görünebileceğini söyleyen Karaman, 'Biz istiyoruz ki ajansın ötesinde, çevre ilçelerimizden herkesin görebileceği anlık haberleri toparlayalım. Yerelde yaşayan halk, kendi kapısının önündeki çukurun çözüme kavuştuğunu görsün. Bu nedenle en ücra köşeden muhabirlerimiz ve bize haber yollayan gönüllülerimiz var' diyor. Karaman'a göre yerel bir gazete yapmanın en büyük zorluklarından biri ilçede herkesin birbirini tanıyor olması. Bunun haber yapmayı zorlaştırdığını anlatan Karaman, gazeteciliğin temel motivasyonlarından biri olan haber atlatmanın da yerel gazetelerde zor olduğunu ifade ediyor: 'Gazetecilikte haber atlatmak esastır fakat bizde koro halinde gidilen bir habercilik mevcut. Herkes birbirinin arkadaşı akrabası olduğu için 'Gel şurada bir haber var. Beraber gidelim tarzında' yürüyor işler' diyor ve gülüyor.