Gündem
30 Nis 2013 11:27 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:09

BAŞAR KADUMİ'DEN UMUTLANDIRAN HABER! YAŞIYOR MU?

Suriye'de görev yaparken aralarında Türk gazetecilerin de bulunduğu basın mensuplarının kaçırılma olayı ile ilgili şok bir video ortaya çıktı.

Suriye'de görev yaparken kaçırılan kameraman Cüneyt Ünal ve Filistinli gazeteci Başar Kadumi'nin de aralarından bulunduğu  basın mensuplarının kaçırılma olayı ile ilgili şok bir video ortaya çıktı.

Son.TV'nin elde ettiği ve yayınladığı videoda, bir gazetecinin ölümü iki gazetecinin de kaçırılmasıyla sonuçlanan  operasyonu gerçekleştiren istihbarat subayının itirafları yeralıyor.
Japon kadın gazetecinin öldürüldüğü biri Türk iki gazetecinin de kaçırıldığı operasyona bizzat katıldığını belirten Mahmud Biytar isimli istihbaratçı üsteğmen 3,5 dakikalık itiraflarında Halep'te Beşar Esad'ın ordusunda görevli üsteğmen olarak çalıştığını belirtiyor.

'OPERASYONU RAMAZAN'DA GERÇEKLEŞTİRDİK'

SON.TV'nin ulaştığı videoda operasyon için Ramazan'da karar alındığını belirten Biytar, "Ramazan'da arkadaşlarım bana geldiler. Gazetecilere karşı operasyon yapılacağı bilgisini verdiler. Yabancı dört gazeteci. Üç erkek bir kadın. Birisinin Türk olduğunu söylediler" diyor.

JAPON KADIN GAZETECİ ÖLMÜŞTÜ

Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında gerçekleşen saldırıda Japonya Basın Ajansı için çalışan 45 yaşındaki deneyimli savaş muhabiri Mika Yamomoto, boynundan vurularak öldürülmüştü. Yamomoto'nun meslektaşı Kazutaka Sato ise sağ kurtulmuş Özgür Ordu mensuplarınca kurtarılmıştı.
Saldırı ardından Suriye istihbaratı tarafından kaçırılan Türk Gazeteci Cüneyt Ünal 3 ay esir kaldıktan sonra 17 Kasım 2012 günü serbest bırakılmıştı. Filistinli gazeteci Bashar Kadumi'den ise aradan geçen 254 güne rağmen halen ses yok.

Videosu ortaya çıkan istihbaratçının söylemlerine göre Kadumi de hayatta ve kaçırıldığı sırada sadece ayağından basit bir yara almıştı.

"OPERASYON EKİBİNİ DEŞİFRE ETTİ"

Suriye istihbarat subayı Biytar, sorgu kasedinde operasyonun kimler tarafından yapıldığını cevaplayan Biytar, "Operesyonu Kaysar Rasşid, Ali Keytu, gözlemci Abdulkadir Attu, Wafa Azeyzi ve ben Mahmud Biytar birlikte gerçekleştirdik" ifadesini kullanıyor.

'HEDEF KAÇIRMAK, OLMAZSA ÖLDÜRMEK'

Hedeflerinin gazetecileri tutuklama ya da başaramazlarsa öldürmek olduğunu kaydeden Biytar, gazetecilere yönelik operasyon konusunda şunları söyledi: "Keskin nişancı da RPG kullanıcısı da ateş açtı. Gazetecilerden ikisi operasyon sonrasında tutuklandılar. Bu iki gazeteci, sağ ve iyi durumdaydılar. Birisi sadece bacağından hafif yaralanmıştı. Güvenlik güçleri tarafından aynı yerde tutuklandılar. Birisi bacağından yaralıydı ve güvenlik güçleri tarafından tutuklandılar. Yüzde yüz eminim..."

Tutuklanan gazetecilere neler yapıldığına ilişkin bilgiler veren Biytar şöyle konuştu: "Onları Suriye'nin en büyük istihbarat merkezi olan Hava Kuvvetleri İstihbarat'ına götürdüler. Onlara ne yapılacağını sordum. Şam'a götüreceklerini söylediler."

'EKİBİN YARISI SURİYE İSTİHBARATINDAN'

Wefa Azeyzi'nin Ulusal İstihbarat'ta subay olarak çalıştığını kaydeden Mahmud Biytar, "Kaysar Raşid Hava Kuvvetleri ile çalışan Şebbiha... Diğerleri ise Ali Keytu bizimle birlikte güvenlikten, askerleri istihbarat ile birlikte çalışıyor" şeklinde konuşuyor.