Gündem
28 Mar 2014 16:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:03

Baro'dan ulusal güvenlik çıkışı!

TİB'in YouTube'un kapatılması kararına karşı dava açan Ankara Barosu, bu kapatma kararına gerekçe gösterilen dinleme kaydı ile ilgili olarak sürpriz bir açıklama yaptı.

Hükümete muhalif görüşleri ile bilinen Baro'nun açıklamasında, hukuk dışı dinlemelerin, ülke güvenliğini tehdit eder bir noktaya ulaştığı savunularak "Milli çıkarların her şeyin üstünde olması gerektiğini belirterek, bir an önce bu gidişe son verilmesini istiyoruz" denildi.

Ankara Barosu Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, tapelerin "siyasetin temel malzemesi haline getirildiği, acımasızca ve etik olmayan ölçülerle ortaya konulduğu" belirtilerek "Telefon dinlemeleri, ortam dinlemeleri, video görüntüleri utanç verici bir noktaya gelmiş, toplumu dejenerasyona sürükleyecek şekilde yaygınlaşmaya ve olağan bir usulmüş gibi uygulanmaya ve görülmeye başlanmıştır" denildi. Geçmişte, "pek çok siyasetçinin yaşadığının, bugün başka siyasetçilerin yaşadığıyla aynı" olduğu savunulan açıklamada "Genelkurmay Başkanlığı'nın, Yargıtay'ın dinlenilmesi ile bugün yaşanılan dinlemeler aynıdır.

Hukuk dışı yapılan ve ne yazık ki Türkiye'de kurum ve kuruluşların ve siyasetin dizayn yöntemi olarak kullanılan bu vahşet, vatandaşı hukuki güvenlikten yoksun hale getirmiş, en sonunda ülke güvenliğini tehdit eder bir noktaya ulaşmıştır. Keza, bir devletin en stratejik konumundaki iç ve dış güvenliğin teminatı olacak Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Milli İstihbarat Teşkilatının, Dışişleri Bakanlığının, dinlendiği noktada, Türkiye Cumhuriyeti devleti, aciz ve kendini koruyamayacak algısı ve tehdidiyle karşı karşıya bırakılmış bulunmaktadır" denildi. Açıklamada şöyle denildi:

ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ TEHDİT ALTINDA

"Bu durumda, artık hepimizin, bütün kişi ve kurumların, nereden gelirse gelsin, kime ait olursa olsun, bu tür infaz kampanyalarına dur demesi zorunludur. Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı ve bekasını ilgilendiren bu kritik noktada, savcılarının etkin bir soruşturmayı derhal başlatması ve bütün bu olanları tüm boyutlarıyla aydınlığa çıkartması zorunludur. Ancak 21.Yüzyıl Türkiye’sinde temel hak ve özgürlüklerin ölçüsüz bir şekilde sınırlandırılması ürkütücü ve düşündürücüdür. Yanlışa yanlışla kapatılmak istenmesi hak ve özgürlüklerin keyfiliğe teslim edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu nedenle Ankara Barosu, twitter’dan sonra youtube’a da erişimin engellenmesi kararının iptali için Ankara İdare Mahkemesine dava açmıştır.

Türk milleti olarak, bu kötü, güvensiz ve zor günlerden ancak birbirimize sahip çıkarak kurtulacağımızı biliyoruz. Ankara Barosu olarak, hukukun üstünlüğünün esas olduğu ve milli çıkarların her şeyin üstünde olması gerektiğini belirterek, bir an önce bu gidişe 'son' verilmesini istiyoruz."