Aydın Doğan’ın ’medyaya dönüş’ toplantısına kimler katıldı?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Aydın Doğan’ın ’medyaya dönüş’ toplantısına kimler katıldı?

Güzel bir söz var yoldaşlarım…
İnsan plan yapar, Tanrı güler.
Şu kocaman evrende ne kadar yalnız, çaresiz bir kum tanesi olduğumuzu ne güzel hatırlatıyor…

Fakat bizim medyanın egoları malum.
O yüzden de planlar çok.

Hele ki bir tanesi var.
Medya grubu elinden çıktığından beri, adeta hayat neşesini kaybetmiş.
Tek bir dileği var: Medyaya dönmek.
Tabii bunu isteyen sadece o değil, etrafındakiler de…

Bahsettiğim ismi tahmin etmek zor değil sırdaşlar.
Aydın Doğan.

Medya mahallemizde son zamanlarda yine dedikodular alevlendi.
Aydın Doğan yok Milliyet gazetesine talip, yok görüşmeler yürütüyor.

Anlayacağınız Aydın Doğan plan yapıyor.
Ancak Ankara’dakiler gülüyor…
Çünkü bunu herkes biliyor, Ankara’dan onay çıkmadan medyaya dönmesi mümkün değil…

Fakat malumunuz, muhalefette bir rüzgar ediyor.
‘AK Parti gidici, pozisyon alalım’cılar çoğaldı.
Haliyle Aydın Doğan cephesi de hareketli.
Çünkü şöyle düşünüyor:
Yakında Ankara’dan izin almaya gerek kalmayabilir, yeni iktidarla medyaya hızlı bir dönüş yapabilirim!

İşte Keskin Kalem, tam bu noktada size keskin kulağına gelenleri anlatsın.
Hem de, öyle üfürükten medya dedikoduları olarak değil…
En hasından bilgilerle.

Herkes bilir, Aydın Doğan zaman zaman bazı gazetecileri Bodrum’daki evinde ağırlar.
Medyadan çıktıktan sonra da ağırlamaya devam etti.

Fakat son zamanlarda davetler hızlandı.
Tam zamanını bilmiyorum ancak yakın bir tarihte, Aydın Doğan yine bir grup gazeteciyi Bodrum’da ağırlamış.

Ama asıl ilginç olanı bu kez davetliler arasında, daha fazla gazeteci varmış.

Hatta asıl bombayı patlatıyorum:
ARALARINDA HALİHAZIRDA DEMİRÖREN MEDYA’DA ÇALIŞANLAR VARMIŞ.
Hatta hatta bazılarının yönetici olduğu iddia ediliyor…
Demirören’in kaderine bakın…
Maaşı sen ver, onlar eski patrona çalışsın…

Peki toplantıda ne konuşulmuş?
Siyasetin geleceği, medyanın nereye evrileceği, Aydın Doğan’ın medyaya dönmesi durumunda nelerin olacağı, kimin hangi görevlere getirileceği vs vs…

Demirören’in yaşadığı iddia edilen mali sıkıntılar da konuşulmuş.
Sonuçta satıştan Dolarlarını alarak çekilen Aydın Doğan, kurun artmasıyla da karda…
Demirören’de ise durumlar farklı.

Aydın Doğan’ın tüm medyayı alabilecek nakit parasının olduğu da biliniyor.
Bu da tabii o cenahta umutları yeşertiyor.

Toplantılara anlı şanlı bazı gazetecilerin de katıldığı ve bu yönde telkinlerde bulunduğu iddia ediliyor.
Ve Aydın Doğan planlar yapıyor…
Ama ne demiştim?
Ankara’dakiler gülüyor…
Bakalım son gülen kim olacak…

Gazete Duvar’da ne oldu?

Muhalif medyanın Titanik’lerinden biriydi…
Pek çok isim o gemiye binmişti.
Ama Duvar yıkıldı ve onlarca kişi altında kaldı.

Yoldaşlar, medya dünyamızın belki de en garip vakalarından biri geçtiğimiz hafta yaşandı.
Gazete Duvar’da ne olduysa birden Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz istifa etti.
Ardından da köşe yazarları.

Garip olan, büyük bir devlet sırrıymış gibi kimse hiçbir açıklama yapmadı.
Sonra sitenin sahibi Vedat Zencir ve Topuz cephesinden gelen açıklamalar da kimseyi tatmin etmedi.

Velhasıl kelam, günler geçti hala okur Gazete Duvar’da ne oldu bilmiyor…
Ne garip…

Ben de tabii ki işin peşine düştüm.
Gazetenin profesyonel yöneticileri editoryal anlaşmazlık nedeniyle anlaşmazlık yaşandığını söylüyor ama…
Ortada bunun neden çıktığına dair tatmin edici bir veri ya da açıklama yok.

Normal şartlarda bu tip olaylar baskıcı olduğu düşünülen medya kuruluşlarında yaşanır.
Ama muhalif olup, özgürlükten, şeffaflıktan bahseden bir yayın kuruluşunda yaşananlar, gerçekten düşündürücü.

Neyse ben Keskin kulağıma gelenleri yazayım:

Gazete Duvar pek çok yerden fon alan bir yapıya sahipti. Hatta son zamanlarda bir vakıf kurulmuş. (Duvar Medya Vakfı) Vakfın idaresi, gelen paraların kontrolü gibi konularda yaşanmış asıl anlaşmazlık. Sahibi Vedat Zencir’in açıklamasında zikrettiği şu ifade de ona işaret ediyor:
‘’Tartışmanın içeriği de ekseni de bütçe ve idari meselelerdir. Bütçe ve idari işlerle ilgili tasarrufların hangi ilke ve standartlar çerçevesinde yapıldığı konusunda İcra Kurulu Başkanı dahil hiç kimse hesap sorulamaz değildir. Ömer Araz’la yaşadığım tartışmanın özü budur.’’

Zaten vakfın sitesine girdiğinizde üç isim var:

Ali Topuz, Ömer Araz, Vedat Zencir.

Ve tüm kavga da bu üç isim arasında oldu.

Söylenilen o ki, kavgayı bu haliyle duyurmak da, pek uygun kaçmadığından ve tepki çekeceğinden, resmen devlet sırrına dönüşen tablo ortaya çıktı.

İddialar böyle.
Beni asıl ilgilendiren, emekçilerin durumu.
Umarım bu kavga iddiası nedeniyle, muhalif medyaya can suyu olan internet sitesi heba olmaz…

Yeni düzende yer kapma halayı…

İsmail Küçükkaya bir video paylaştı.
Medya mahallesi yıkıldı…
Yorumlar…
Analizler…
Hepsi havada uçuştu.

Bense güldüm…
Sadece güldüm…
Hem de acı acı…
Medyamıza üzüldüm…
İki kuruş paraya çalışan gazetecilere üzüldüm…
Medya düzeni böyle devam etsin diye değil halay, amuda kalkacakların halini gördükçe bir daha üzüldüm.

Ben analizleri sentezleri burada sıralamayacağım.
Kendimce manşeti atayım iyisi mi:

Bu bir (gelmesi bekledikleri) yeni düzende yer kapma halayıdır.

Ertuğrul Özkök gibi bir adam, eğer AK Parti iktidarını kazasız belasız atlattıysa,
her şeyi atlatabileceğine inanır.

Yeni bir düzenin geleceğini düşündüğündeyse, hemen ona uyum sağlar.
Kürtler mi, siyasette belirleyici rol oynayacak?
Hemen hoooop halaya…

Yeni Zelandalılar mazallah ülkeyi işgal etse, hemen Haka dansı öğrenir.
Burada asıl olay, AK Parti döneminde namaz kılarken bir fotoğrafını yayınlamamış olmasıdır.
Bu da, çok açık konuşayım, AK Parti iktidarının bir başarısızlığıdır.
Demek ki yeterince korkutamamışlar Özkök’ü…

Videoyu paylaşan İsmail Küçükkaya…
O da zaten bir nevi Özkökgillerden.
Sezgin Baran Korkmaz, Korkmaz Karaca gibi isimlerle boy boy çıkan karelerden,
onlar lehine yaptığı yayınlardan sonra bile Fox’taki koltuğunu koruyor.
Başarısından ötürü tebrik ediyorum.

İsmail Saymaz’a gelince…
Ona diyecek fazla lafım yok, daha önce çok yazdım…
Gazetecilik zaviyesinden çıkalı çok oldu.
Medyada Aydın Doğan’dan kalma- muhalif olduğunu iddia eden- bir kliğin ittirmesiyle hala muhalifmiş gibi reklamı yapılıyor.
Bense Saymaz’ın kurduğu çarpık ilişkilerin yakında başına yıkılacağını düşünenlerdenim.
Bakalım zaman kimi haklı gösterecek…

Oraya katılan beş benzemez gazeteci kitlesine anlam veremeyenleri de kendimce aydınlatmaya çalışayım:

O garip gazeteci güruhu var ya, hepsi aslında bir noktadan besleniyor. Büyük çoğunluğu aslında bir kliğin parçası.
Hepsini alın, sosyal medya paylaşımlarına teker teker bakın.
Etkileşimlerini inceleyin.
Yüz yüze ne sıklıkla görüşüyorlar bir düşünün.
Kim, kimi nasıl koruyor, kolluyor, pisliklerini örtüyor…
Bir an kafanızı yorun.
İşte o zaman karşınıza çıkacak tabloya çok şaşıracaksınız.
Dediklerimi de, zaman geçtikçe, daha iyi anlayacaksınız.

O zamana kadar, kalın sağlıcakla…

KESKİN KALEM

keskinkalem@medyaradar.com