Gündem
22 Ağu 2011 18:36 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:42

ARAMALAR "YIPRATMA VE SİNDİRME" POLİTİKASI!

TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal'daki aramaları kınadı

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, hükümetin telefon görüşmelerini içeren haberleri sonrasında Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi’nde yapılan aramalar, gazetenin çalışanlarına yönelik gözaltları kınadığını, çalışanların başlattıkları açlık grevini desteklediklerini söyledi.
Başkan Atilla Sertel, bir süre önce dinleme kayıtlarına ulaşma gerekçesiyle Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi’nde gerçekleştirilen arama sonrası Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü, Aydınlık Gazetesi çalışanı Mehmet Bozkurt ve Ulusal Kanal Muhabiri İlyas Gümrükçü’nün de aralarında bulunduğu 8 kişinin gözaltına alınmasının basın özgürlüğü açısından kabul edilemez olduğunu belirterek, şunları söyledi:

ÖZGÜR BASINA BİR DARBE DAHA
“Görevi kamuoyunu doğru, tarafsız ve objektif bir şekilde aydınlatmak olan gazeteciler, habere ulaşmak için kanunsuz ve hukuksuz yollara başvurmaz. Bugün deşifre olan bir takım birimlerin yaptığı gibi yasa dışı yollardan telefon dinlemez. Ancak dinlenmiş olan görüşmeler ellerine ulaşırsa ve bu gerçekten bir haber değeri taşıyorsa, olayı derinlemesine araştırarak haberleştirir. Gazeteci; bu haberleri yaparken dikkat edeceği hususların, kişilerin özel hak ve mülkiyetlerine zarar vermeyecek olmasının zaten bilincindedir. Ses kayıtlarına ulaşma gerekçesiyle Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’da yapılan aramaları, göz altıları, tamamen ‘yıpratma ve sindirme’ politikası içinde değerlendirdiğimizi ifade ederken, yaşanan bu utanç verici süreçle birlikte basın özgürlüğüne yönelik bir darbe daha indirilmesini kınıyoruz.  Gazetecilere yönelik artan baskı ve tehditler artık kabul edilemez noktaya gelmiştir. Yaşananların bugün Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’da başlatılan açlık grevi gibi toplumsal bir tepkimeye dönüşmemesi için yetkilileri sağduyulu olmaya çağırıyoruz.”