Röportaj
18 Tem 2011 12:12 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:35

APOYEVMATİNİ CUMARTESİ GÜNLERİ TÜRKÇE YAYINLANACAK!

Apoveymatini gazetesinin sahibi Mihail Vasiliadis, 86 yıldır Rumca yayınlanan gazetenin cumartesi günleri Türkçe yayınlanabileceğini kaydetti.

Apoveymatini gazetesinin sahibi Mihail Vasiliadis, Basın İlan Kurumu destek sözünü yerine getirirse, 86 yıldır Rumca yayınlanan gazetenin cumartesi günleri Türkçe yayınlanacağını kaydetti.

İstanbul’da 86 yıldır Rumca olarak yayınlanan Apoyevmatini gazetesi, maddi sıkıntılar nedeniyle kapanmanın eşiğine geldi. Apoyevmatini’nin sahibi Mihail Vasiliadis, gazetenin 87. yaş gününde son baskıyı yapıp kapatmaya karar vermişti ki, kamuoyundan gazetenin ayakta kalması için inanılmaz bir destek geldi. Köşe yazarları Apoyevmatini’nin kapanmaması için destek çağrısında bulundu, sosyal paylaşım ağlarında maddi sıkıntı yaşandığı duyuruldu ve Rumca bilmemesine rağmen 200’ü aşkın kişi gazeteye abone oldu. Başlatılan destek kampanyasıyla Apoyevmatini bir süreliğine de olsa kapanmaktan kurtuldu. Süreçteki en önemli destek ise belli bir tirajın altındaki gazetelere ilan desteği sağlamayan Basın İlan Kurumun’dan geldi. Basın İlan Kurum başkanı Mehmet Atalay Apoyevmatini gazetesini ziyaret etti.

Son gelişmeler sonrası Apoyevmatini’nin yol haritasını konuştuğumuz Vasiliadis, Basın Kurumu’nun destek vermesi halinde 87 yıldır Rumca yayınlanan gazetenin bir ilki gerçekleştirerek cumartesi günleri Türk kamuoyuna özel, Türkçe yayınlanacağını söyledi.

AZINLIK GAZETELERİ BASIN İLAN KURUMUNDA BULUŞACAK

Basın İlan Kurumu Başkanı Mehmet Atalay ile görüşmenizde gazete için destek sağlanması netleşti mi?

Gördüğüm kadarıyla Atalay Bey çok iyi niyetliydi. Bana boş sözler verme yoluna sapmadı. ‘Evet onu da bunu da şunu da yaparız’ demedi. Olabilecek şeyleri, yapabileceklerini gösterdi. Bizi çok dikkatli dinledi. Temmuz’un 26-27’si gibi Basın İlan Kurumu’nda bir toplantı yapılacak. Bu toplantıya azınlık gazetelerinin editörleri katılacak ve bu konu orada görüşülecek.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN TALİMATIYLA AZINLIK GAZETELERİNE DESTEK
Atalay Bey ziyaretinde bu görüşmeyi Başbakan Erdoğan’ın arzusu ve talimatıyla yaptığını söyledi. Gördüğüm kadarıyla destek sağlanması yönünde bir istek var.

Tabi zannediyorum ki burada dikkatli olmaları gerekiyor çünkü Basın İlan Kurumu öyle bir şey ki; eğer bir pencere açılırsa bundan istifade etmek isteyen pek çok kişi çıkar ve başa çıkılamaz. Azınlık gazetelerine destek verirken, bu ve türevinde gazetelerin çıkmasını engellemeleri gerekiyor. Yoksa Türkiye’de azınlık mı yok? Biri gider bir kente, burada şu halk var deyip bir gazete açar. Ama böyle şeylerin olmasına imkan verilmemesi için bu adımın çok dikkatli atılması gerek.

Görüşmede somut olarak çözüm için bir fikir ortaklığına varıldı mı?

Atalay Bey, somut ifadeler kullanmaktan, kendi yetkilerini aşabilecek sözler vermekten çekindi.  Zaten bunlar boş laf olurdu. Ama ben yüzde 90 eminim ki böyle bir düşünce ve yöntem bulunacak. Ve azınlık gazetelerine destek verilecek.  Ayrıca bu azınlık gazetelerinin içinde, tarihi değer taşıyan sadece Apoyevmatini değil, içlerinde neredeyse asırlık olanları var.

Tüm bu gelişmelerin sonunda Apoyevmatini kapanmamak, ayakta kalabilmek için nasıl bir yol haritası izleyecek?

Apoyevmatini’nin yaşamı İstanbul Rum toplumunun yaşamıyla paraleldir. Apoyevmatini’nin Rum Cemaati’nden gelen küçük bir maddi geliri var, eğer Basın İlan Kurumu’nun da desteği olursa gazete ekonomik açıdan yaşayabilir konuma gelir. Bundan sonra yaşamına devam etmemesinin anlamı yok. Misyonu var ve misyonlarından biri hitap ettiği okuyucularına gereken haberleri verebilmek.

CUMARTESİ GÜNLERİ TÜRKÇE ÇIKMASINI İSTİYORUM

Gazete tamamen Rumca olarak mı yoluna devam edecek?

Gazete günde 18 saatimi alıyor, bunun dışında artık daha ne yapabilirim. Cumartesi ve pazar günleri çıkmıyor çünkü hem dinlenme hem de başka bir şeylerle uğraşabilme imkanı gerekiyor.

Ama bir istihdam imkanı olursa ben cumartesileri de Apoyevmatini’nin yayınlanmasını ve cumartesi günkü gazetenin de Türkçe çıkmasını istiyorum. Böylece Türk kamuoyuna da hitap edecektir. Ama bu hem zaman hem güç hem de maliyet meselesi.  70’inden sonra böyle işlere kalkışan gazeteciyi teneşir paklarmış, dikkatli olmak lazım tabi…

Cumartesi yayınları için stajyer öğrenci alma planınız var mı?

Benim, yanımda çalışanın muhakkak hakkını verebilmem gerekir. Bakıyorum stajyer çalıştırıyorlar para vermeden uzun saatler boyunca… Eğer emek veren kişi bu gazeteye yararlı olabiliyorsa emeğinin karşılığını alabilmeli. Bu nedenle stajyer düşünmüyorum.

APOYEVMATİNİ’NİN DÖNÜM NOKTASI TESEV TOPLANTISI

Apoyevmatini’ye destek kampanyası nasıl başladı?

Baskın (Oran) hocanın çektiği fırçayla başladı…

Yok, durum şöyle oldu: 1964’ten itibaren Rum toplumu sayıca erimeye başladıktan sonra gazetenin de satışlarla ayakta durma imkanını yitirmeye başladı. O zaman gazetenin başında olan kişi bu gazeteyi ayakta tutabilmek için Atina’da dairesini sattı. 1980’li 90’lı yıllarda kimsenin bir azınlık gazetesine destek vermesi söz konusu değildi. Böyle düşünen insanlar vardı ama kimse buna cüret edip açıkça yapamazdı. Bardağı taşıran küçük damla Yunanistan’daki kriz. Ama asıl neden, 1964’ten sonra yapılan baskılar sonucu Rum toplumunun nüfusunun 90 bin küsurdan 2 binlere düşmüş olması.

“KAMPANYA TSUNAMİYE DÖNÜŞTÜ”

Bu arada Haziran’da TESEV’in hazırladığı raporların açıklanmasıyla ilgili bir otelde çalışma vardı. Raporlardan biri tanesi de basınla ilgiliydi ben o konuyla ilgili söz aldığımda şunu söyledim; Rapor gayet güzel hazırlanmış ama bir grubun sorunları dikkate alınmamış… Azınlık gazetelerinin içinde bulunduğu zor durumu anlattım. Bu arada da kendi gazetemin bulunduğu durumu da izah ettim. Gerçekten de üzüntülü bir ruh hali içerisinde ‘Maalesef 12 Temmuz’da son sayımı basmak zorundayım sonrasında devam edemeyeceğim’ dedim. Meğer internetten canlı yayınlanıyormuş… Birçok kişi duydu. Hollanda da bir öğrenci arkadaş çok duygulanmış ve hemen harekete geçti. Facebook’ta hemen bir sayfa açıp arkadaşlarına bildirdi. Zaten TESEV’in toplantısında birçok gazeteci arkadaş vardı. Onlar da konuya ilgi gösterdiler. Bu arada Baskın Hoca duydu ve ‘Bana bak Vasiliadis senin gücün bu gazeteyi tek başına yayınlamaya yetiyor ama kapatmaya yetmez’ dedi. Samim Akgönül hoca da aynı şekilde tepki verdi. Onların arkadaşları, akademisyenler derken tsunami oldu… Durum böyle olunca ilgililer de duydu ve Atalay Bey’in ziyareti gerçekleşti.
“BENİM GAZETEM YOK Kİ SATAYIM!”

Gazeteye destek için çağrı yapmanın dışında abone olarak destek veren ünlü isimler var mı?

Bir canlı yayında katılımcıydım ve bir telefon geldi.  Bir hanımefendi, bana çabuk banka hesabını verin para yatırayım ameliyata gideceğim dedi. Ameliyat’a gittiği için ismini vermeyeceğim belki açıklanmasını istemiyordur. Ama kendisi ünlü bir kadın hukuk profesörü.

Mali kriz yaşandığında genelde gazete patronları ya gazeteyi kapatır ya satar ama siz…

Benim gazetem yok ki satayım! Benim çocuğum var! İnsan çocuğunu satar mı! Ben bu gazeteye bağlı olmasam neden meccanen çalışayım. Kime satayım niye satayım?Bu gazetenin hedefi geliri yükseltmek olursa gazetenin misyonu değişir. Değişik misyonda birçok gazete var zaten. Benim satacak gazetem yok. Onun için kapatırım dedim

www.medyaloji.net