Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Enver Altaylı davasında bozma istedi! Yetersiz gerekçe ile hüküm…

Eski MİT mensupları Enver Altaylı ile Mehmet Barıner hakkında “siyasal ve askeri casusluk” ve “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin tebliğname tamamlandı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski MİT mensupları Enver Altaylı ile Mehmet Barıner hakkında “siyasal ve askeri casusluk” ve “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin tebliğnamesini tamamladı. T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre Başsavcılık, Altaylı’ya FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla verilen 10 yıl hapis cezasının onanmasını isterken, “siyasal ve askeri casusluk” suçundan verilen 13 yıl 4 aylık mahkûmiyet hükmünün ise bozulmasını talep etti. Tebliğnamede, Altaylı’dan ele geçirilen dijital materyallerdeki belge ve içeriklerinin değerlendirilerek ne şekilde devlet sırrı olduğu tespit edilip açıklanmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu belirtildi.

ALTAYLI’YA 23 YIL 4 AY HAPİS

BARINER’E ONAMA İSTEMİ

Kararın Altaylı ve Barıner yönünden istinaf başsavcılığı ve sanık avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Başsavcılık da dosya üzerindeki incelemesini tamamlayarak tebliğnamesini hazırladı. Tebliğnamede, sanık Barıner’e örgüt üyeliği ile siyasal ve askeri casusluk suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanması istendi. İstinaf Başsavcılığınca, Altaylı hakkında “örgüt üyeliği” yerine “örgüt yöneticiliği” suçundan mahkumiyet kurulması yönünde yapılan temyiz itirazlarının da yerinde olmadığı belirtilen tebliğnamede, sanığa “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan verilen 10 yıl hapse ilişkin mahkumiyet kararının onanması istendi.

CASUSLUK SUÇLAMASINA BOZMA TALEBİ

Ancak Başsavcılık, Altaylı hakkında “siyasal veya askeri casusluk” suçundan kurulan 13 yıl 4 aylık mahkumiyet kararının bozulmasını talep etti. Tebliğnamede, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenen “devlet sırlarına karşı suçlara” ilişkin maddelerin gerekçelerine değinilerek, bu düzenlemelerden yola çıkarak, genel anlamda devlet sırlarının, “Özünde devlet sırrı olan bilgi ve belgeler”, “Yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı bilgi ve belgeler” ve “Devletin idari kurumlarının gizli tuttuğu bilgi ve belgeler” şeklinde üçe ayrıldığı ifade edildi.

NE ŞEKİLDE DEVLET SIRRI OLDUĞU TESPİT EDİLMELİ

TCK'da casusluğa ilişkin yer verilen düzenlemelerde, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi, belge veya vesikalar” ifadesiyle kastedilenin “özünde devlet sırrı olan bilgi ve belgeler” olduğu vurgulanan tebliğnamede, “sanıktan ele geçirilen dijital materyallerde bulunan suça konu belgeler ve içeriklerinin değerlendirilerek ne şekilde devlet sırrı olduğu tespit edilip açıklanmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması nedeniyle” bozulması istendi.

DAMADA “ONAMA” İSTENDİ

Öte yandan Başsavcılık, Altaylı’nın “FETÖ üyeliğinden” 12 yıl hapse mahkum edilen damadı Metin Can Yılmaz hakkındaki tebliğnamesini de tamamlayarak, hükmün onanmasını istedi.