Ünlü ekran yüzü Nuh Köklü'yü anlattı: Kallavi sosyalist, çağımızın Don Kişot'uydu!

Oğuz Haksever "Atilla Güner'le Akşam Postası" programında, kar topu nedeniyle öldürülen mesai arkadaşı Nuh Köklü'yü anlattı.

Gazeteci Nuh Köklü'nün kar topu tartışması nedeniyle Kadıköy'de bir esnaf tarafından bıçakla öldürülmesi, tüm Türkiye'de adeta şok etkisi yarattı.
Sosyal medyada büyük tepki gösterilen cinayet, Köklü'nün gazeteci arkadaşlarını da yasa boğdu.
Televizyon dünyasının ünlü isimlerinden Oğuz Haksever, bu isimlerden biri.
Radyo Sputnik'te "Atilla Güner'le Akşam Postası" programı canlı yayınına telefonla bağlanan Haksever, bir dönem beraber çalıştığı Nuh Köklü'nün ölüm haberini aldığında, sabaha kadar uyuyamadığını ifade etti.
"İNSANLIK MAHCUBİYETİ, OMUZLARIMA BİNDİ"
Nuh Köklü ile 2 yıl beraber çalıştığını belirten Haksever, mesai arkadaşının ölüm haberini aldığı dakikaları şöyle anlattı:
"Bu kış günlerinde kediler, kuşlar aç kalmasın diye dışarı çıkıp yem bırakıyordum. Oğlum Güneş geldi ve 'Nuh abiyi öldürmüşler' dedi. Öldüğünü duyunca sabaha kadar uyuyamadım. İnsanlık adına mahcubiyet, omuzlarıma bindi."
"KALLAVİ SOSYALİST, ÇAĞIMIZIN DON KİŞOT'U"
Oğuz Haksever, Nuh Köklü'yü tanımlarken de şu ifadeleri kullandı:
"Bizim kuşağın dediği gibi, nev-i şahsına münhasır bir adamdı. Çağımızın Don Kişot'larından biriydi. Nuh Köklü ile 2 yıl birlikte çalıştık. Kallavi bir sosyalistti. Şövalyelik zırhını çıkartır, kanala gelir bütün işlere koşardı. Çıkarken de Don Kişot'luğuna geri dönerdi. Zaten yine Don Kişot'luk yaparken, arkadaşlarına yardım etmek isterken, canını aldılar."
"OĞUZ ABİ, BEN YOKSULUM"
Nuh Köklü'nün ölümünün kameralara yansıyan görüntülerini hatırlatan Haksever, sözlerine şöyle devam etti:
"Oradaki herkes donmuş kalmış. Aralardan birisi geliyor ve arkadaşına yardım ediyor, işte o bizim Nuh Köklü.. Nuh yoksulluğu ile övünen birisiydi. 'Oğuz abi ben yoksulum' derdi. Yüksünmek için değil, hayat tarzı olduğu için derdi. Hakları için mücadele eden insanlar gibi yaşamayı tercih ederdi. Çok kültürlü birisiydi, futbol sosyolojisi üzerinde derin bilgiye sahipti. Uzun yıllar Güney Amerika'da yaşadı. Sanki Che Guevara'nın ayak izlerini takip etmek için gitti oraya. Bu niteliklerle yapılan bir gazetecilik adına, çok önemli bir kayıp."