SONUNDA BU DA OLDU!.. YANDAŞ MEDYA ULUSLARARASI LİTERATÜRE GİRDİ

AK Parti hükümetini destekleyen gazete ve televizyonlar için kullanılan 'yandaş medya' tanımı uluslararası literatürde de yer buldu.

Dünya basın literatürüne Türk katkısı

HÜKÜMETİN her yaptığını, her söylediğini “bravo” diye alkışlamak için birbiriyle yarışan gazete ve televizyonlara “yandaş medya” adını kim taktı, bilemiyorum. Öyle görünüyor ki bu kavram, kendisine uluslararası literatürde de yer buldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı her yıl bu tarihlerde insan hakları raporu yayımlıyor. Bu uygulama, “terzinin kendi söküğünü dikememesi” durumuna da benzemekle birlikte dünyadaki insan hakları ihlallerini, özgürlüklerin kullanımını belgeliyor.
2009 yılı ile ilgili rapor da geçenlerde açıklandı ve Türkiye’deki insan hakları ihlalleri de tam 47 sayfada kendisine yer buldu.
Raporda Türkiye’deki basın özgürlüklerinin kullanımında karşılaşılan güçlüklere de ayrıntılı olarak yer verilmiş.
Bununla ilgili haberi gazetelerde okumuşsunuzdur, o kısmını geçiyorum. Raporda ilgimi çeken Ergenekon Davası ile ilgili gelişmelerin yer aldığı bölümdeki bir ifade oldu.
“Yandaş medya” kavramı ilk kez bir uluslararası raporda kullanılıyor.
“Press supportive of the government” şekline girerek!
Geçen yılki raporda bu yönde bir ifade yoktu.
Bu bölümde başka bir cümlede Ergenekon’daki bazı uygulamaları eleştirenleri anlatırken muhalefet politikacılarının yanı sıra “members of the press” (basın mensupları) diye bir ikinci grup gazeteciden de söz ediliyor.
Yani Türk basını, ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda “members of the press” (basın mensupları) ile “members of the press supportive of the government” (hükümeti destekleyen basın mensupları) diye ikiye ayrılıyor.
Böylece dünya gazetecilik literatürüne bir kavram da biz sokmuş oluyoruz: “Yandaşlar” ve “gazeteciler” diye!

Mehmet Yılmaz/Hürriyet