Seçim gecesi yapılan toplantıda ne konuştular? Saadet lideri Karamollaoğlu anlattı

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçim gecesi yaşanan mağlubiyetin ardından Millet İttifakı liderleriyle bir araya gelmeleri hakkında konuştu. Görüşmede hiçbir ciddi konuya girilmediğini altını çizen Karamollaoğlu, "Nezaket toplantısıydı" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Dünden bugüne Türkiye'deki siyasi partilerle seçim işbirliği, ittifak ve koalisyonlar yaptıklarına işaret eden Karamollaoğlu, bundan sonra da yapmaktan çekinmeyeceklerini vurguladı.

"NEZAKET TOPLANTISIYDI"
Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu'na 28 Mayıs akşamı Kılıçdaroğlu ile Millet İttifakı liderleri olarak CHP'de yaptıkları görüşme hatırlatıldı. Karamollaoğlu, bir araya gelmelerinin "tabii bir mesele" olduğunu, görüşmede hiçbir "ciddi meseleye" girilmediğini, "nezaket toplantısı" olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"MECLİS'TE GRUP KURABİLMEK İÇİN ÇABA GÖSTERECEĞİZ"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Meclis'te grup kurulmasına yönelik çağrısına ilişkin soruya ise Karamollaoğlu, geçmişte bu gayreti gösterdiklerini ancak bir ittifak sağlanamadığını hatırlattı. Karamollaoğlu, "Meclis'te bir grup kurulabilmek için birtakım çabalar gösterilecek. Nasıl bir netice alınır onu zaman içinde göreceğiz. Biraz erken belki şartları, altyapısı nasıl olur konuşmak için ama bu arayışın içinde olmamız gayet tabiidir." ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU'NU TEBRİK ETTİ
Cumhurbaşkanı adayları Kemal Kılıçdaroğlu'nun tüm bunlara rağmen sakinliğini koruduğunu ve samimiyetle gayret gösterdiğini ifade eden Karamollaoğlu, bu duruşu nedeniyle kendisine teşekkür ederek, "Hemen hemen her iki seçmenden birinin oyunu almayı başarması nedeniyle de kendisini tebrik ediyorum." dedi.

"Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz." diyen Karamollaoğlu, seçimlerin anormal şartlar altında yapıldığı gerçeğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, süreç boyunca ağır bir kamplaştırma ve kutuplaştırma siyaseti yürütüldüğünü savundu.