ŞAMİL TAYYAR'IN KELEPÇELİ POZLARI HANGİ YAZARIN YAĞLARINI ERİTTİ?

Pazar gününün neşesi Şamil Tayyar'ın kelepçeli pozlarıydı! Minili Helin Avşar takmış kelepçeyi Şamil'imin bileklerine!

Şamil’im bu hallere mi düşecekti

Pazar gününün neşesi Şamil Tayyar’ın kelepçeli pozlarıydı! Mini şortlu Helin Avşar takmış kelepçeyi Şamil’imin bileklerine! Şamil’in birlikte çıktığımız bir televizyon programında bana niye “cinsel fantezilerden bahsedelim!” demesini anlıyorum şimdi, meğer meraklıymış fanteziye, hem de şiddet yüklüsüne! Bir de kamçı olsaymış Helin’in elinde, kelepçe esprisini tamamlayacakmış ama eksik kalmış yazık! Ankara’nın Ergenekon üstadı, eline tutuşturulan bilgileri hiç dokunmadan en iyi yansıtan, en yandaş gazeteci Şamil Tayyar, bir süredir pek dertliydi. O müthiş yorum ve analiz yüklü yazılarının kıymeti bilinmemiş, hakaret sayılmış da davalar açılmış, mahkumiyetler yemiş, nedense tek haberle içerde yatanlar varken Şamil birçok mahkumiyetine rağmen hâlâ özgür ama arkasındaki desteğin azaldığını düşünüp yazılarını kesmiş. Şimdi destek arıyor herhalde, bula bula Helin Avşar’ı bulmuş! Helin kızımızın da Ergenekon, Balyoz, YAŞ, anayasa değişikliği, CMUK filan, uzmanlık alanıdır malum, Şamil’ime tam iki sayfa açmış göbekten, esip yağdırtıyor. Şamil diyor ki “Hükümet terfilere müdahale etmeli” Helin diyor ki “Uzat bileklerini, tak kelepçeyi!” Şamil diyor ki “İktidarı destekliyorum”, Helin diyor ki “Desteklemeyen ölsün de hükümet benden korkuyor diyorsun.” Şamil mahçup önüne bakıyor. Bakışları, tam karşısında masanın üstüne çıkıp mini şortuyla bacak bacak üstüne atmış, bacaklarını da Şamil’in burnuna dayamış Helin’in bacaklarının arasına kayıyor. Hani, o malum televizyon programında tam da ben Ergenekon’dan bahsederken, “bunları bırak da fantezilerden bahsedelim” demiş bana, fantezinin ne olduğunu sormuştun ya Şamil, işte senin bakışlarının takıldığı o noktada aklından geçenler var ya, fantezi ona deniyor! Sen bu işleri biliyormuşsun meğer, ben şok geçirip, şaşıp kalmasaydım, konuşurduk güzel güzel. Yayın saati de uygundu zaten!

‘Balyoz çok büyük!’

En çapkın ve cilveli haliyle soruyor Helin Avşar “Balyoz’da neler oluyor? Kim kime çakıyor?” Şamil pür ciddiyet yanıtlıyor: Balyoz çok büyük. (artık neyi kastediyorsa) Hukuk, guguk, genelkurmay, komutan, asker. Devam ediyor!

Hülya Avşar’ın kız kardeşi olarak ün yapmış Helin Avşar’ın mesleğimize katıldıktan sonra yaptığı en büyük katkı, bu tayfadan adamları röportaj yapıyorum diye tufaya getirip verdirdiği pozlar! Bundan önce de, son zamanların çok konuşan, yayık yayık boş konuşan Kütahyalı’sıyla da bilinç altını harekete geçiren pozlar vermişti! Artık o uzun uzun yazıları kim okur, okur mu, yoksa sadece fotolara mı bakar, yıllardır bu meslekte her türlü yayın yönetmiş biri olarak ben çok iyi bilirim. Belki bilmeyen vardır, “Şamil-Helin birlikteliği ve fotolar seni niye bu kadar heyecanlandırdı?” diye merak ediyorsanız, mâlum bu beyefendi ile bir televizyon programında karşı karşıya gelmiş ve kendileri benim otuz yıllık mesleki ve akademik kariyerimi ve birikimimi beğenmeyip “Sen bu konuları bilmezsin, sus” demiş ve burada tekrarlamak istemediğim daha da ağır hakaretler etmiş idi, kendisiyle yargıda hesaplaşıyoruz. Gazeteci olarak benim kariyerimi beğenmeyen Şamil Bey’in, konuşmak için Helin Avşar’ı seçmiş ve kelepçeli pozlar vermiş olmasına şaşmayayım da ne yapayım! Eskilerin bu duruma uygun bir lafı vardır: Yaşa yaşa, gör temaşa! Aynen!

Yazgülü AYDOĞAN / POSTA