Salih Tuna: Böyle korkunç hırsızlık olur mu?

Yenişafak Gazetesi yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında Fethullah Gülen'in olduğu iddia edilen ses kayıtlarındaki konuşmaları kendine has üslubuyla eleştirdi...

İşte Tuna'nın o yazısı:

'Masal, menkıbe, efsane, rüya üreten din algısının temellerini sorgulamak gerekiyor. Ne zaman başladı, nasıl başladı?

Arkadaşlar biliyorsunuz, biz rüyalara karşı sorumlu değiliz. Menkıbelere, efsanelere karşı sorumlu değiliz.

Peki nasıl oluyor da hepimizi bu rüyalar aracılığıyla baskılıyorlar?..'

Birkaç yıl evvelki bir konuşmasında böyle sormuştu Atasoy Müftüoğlu?

'Dünyanın en güzel insanının 5 vakti' (14.01. 2010, Yeni Şafak) başlıklı naçizane yazımda bir nebzecik de olsa anlatmaya çalışmıştım onu?

'Firak'la, 'Vakti Kuşanmak'la büyüdük hepimiz, demiştim; 'Sezai Karakoç'tan Nuri Pakdil'e, Cahit Zarifoğlu'ndan Atasoy Müftüoğlu'na kadar direniş abideleri, ustaları, abileri, üstatları olan 'Türkiyeli Müslümanlar' nasıl oluyor da böylesine müstekreh çamur selinde yüzüyorlar?..'

Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Atasoy Müftüoğlu edebiyatta, düşüncede öncüllerimizdi.

Atasoy Müftüoğlu'nun 'Vakti Kuşanmak' adlı eseri fakire sorarsanız Türkçede yazılmış en güzel deneme kitabıdır. (Mavera Edebiyat Dergisini biraz da bu denemeler için okurduk.)

Atasoy abi son zamanlarda hem yazılarında hem konferanslarında özellikle bir noktanın altını ısrarla çiziyor:

'Cemaatler' diyor, 'sadece sayıları çoğaltmanın peşinde, nitelikli, donanımlı, entelektüel yetiştirmek gibi bir dertleri yok...'

Haksız mı?

Bakınız, birkaç yıl evvelki bir konuşmasında bu hali nasıl dile getirmişti: 'Cemaatlerin sayıları çok, evet sayıları çok ve çok paraları var ama neleri yok; bir tane entelektüelleri yok. Burada bir problem var. Sayıları masal, menkıbe, efsane, rüya anlatarak çoğaltabilirsiniz. Çünkü her cemaatin bir menkıbe fabrikası var. Endüstriyel olarak menkıbe üretiyorlar. Binlerce menkıbe üretiliyor; her gün herkesin konumuna uygun...'

Yazının tamamı için tıklayınız