Rusya’dan kritik uyarı! ‘Her an patlama yaşanabilir…’

Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) Filistin-İsrail sorununa çözüm bulunamaması nedeniyle "Orta Doğu'da her an bir patlama yaşanabileceği" konusunda uyardı.

New York'taki BM Genel Merkezi'nde, BMGK'nin Orta Doğu konulu oturumunda konuşan Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polinsky, "Filistin-İsrail çatışmasına bir çözüm bulunmamasının düzenli patlamalara yol açtığını bir kez daha vurgulamalıyız. İşgal altındaki Filistin topraklarında şiddet, bölgesel ve uluslararası güvenliğin temellerini baltalıyor. Barış sürecindeki durgunluk, kışkırtıcı ve tek taraflı adımlar, her an çatışma bölgesindeki durumda bir kırılma oluşturabilir." ifadesini kullandı.

GÖRÜŞMELERİN YENİDEN BAŞLATILMASI ÇAĞRISI

Filistin-İsrail barış görüşmeleri, İsrail'in eski tutukluları serbest bırakmayı ve yerleşimleri durdurmayı reddetmesi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle Nisan 2014'ten bu yana askıya alınmıştı.

BMGK'de Filistin-İsrail ilişkileri üzerine ABD adına konuşan BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, "İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki normalleşme anlaşmalarının iki devletli çözümün yerini tutamayacağını" vurguladı.

ABD Başkanı Joe Biden"ın bu ayki Orta Doğu gezisine atıfta bulunan Greenfield, şunları kaydetti:

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM

"Başkan Biden, İsrail'in Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas ile İsrail'in Mısır ve Ürdün ile yaptığı barış anlaşmalarının yanı sıra Orta Doğu'da güvenlik, refah ve barışa katkıda bulunan normalleşme anlaşmalarına övgüde bulundu.

Başkan tarafından düzenlenen sanal zirve, İsrail ile bölgede ve ötesindeki diğer ülkeler arasında daha yakın iş birliği olasılığını gösterdi ve Suudi Arabistan'ın İsrail havayollarının Suudi hava sahasını kullanmasına izin vereceğini açıklaması, daha entegre bir bölge inşa etmede diğer önemli bir adımdı. Ancak bu Konseyde defalarca söylediğimiz gibi normalleşme anlaşmaları, müzakere edilmiş iki devletli bir çözümün yerini tutamaz."

Greenfield, bölgedeki ve dünyadaki tüm tarafları, "iki devletli bir çözüm için koşulları yaratmak için daha cesur adımlar atmak da dahil olmak üzere barışçıl ve müreffeh bir bölge hedefini sözlü ve fiili olarak desteklemeye" çağırdı.