Ruşen Çakır'dan bomba iddia! Cemaat beni tutuklamak istedi!

Cemaat üzerine araştırmaları ile bilinen Ruşen Çakır, Radikal'e verdiği röportajda çok konuşulacak iddialarda bulundu...

Gülen hareketi ve siyasal İslamcı geleneği yakından takip eden gazetecilerden Ruşen Çakır, Radikal'den Ezgi Başaran'a verdiği röportajda çarpıcı açıklamalar yaptı. Cemaatin Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmasındaki rolüne dair çarpıcı iddialarda bulunan Çakır "Ahmet ve Nedim’den önce beni almak istemişti Cemaat" dedi.

Semih Sakallı ile birlikte yazdığı “100 Soruda Gülen-Erdoğan Savaşı” adlı kitabı yeni piyasaya çıkan Ruşen Çakır, cemaatin ulusal ve uluslararası stratejilerini analiz etti. "Cemaatçiler komplo kurmayı çok iyi bilen insanlardır" diyen Çakır özellikle Hanefi Avcı, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmasının perde arkasına dair önemli iddialarda bulundu.

İşte röportajdaki çarpıcı bölümler:

CEMAAT AHMET VE NEDİM'DEN ÖNCE BENİ TUTUKLAMAK İSTEDİ


Ahmet ve Nedim tutuklandığında arkasında Cemaat olduğunu biliyor muydunuz?

-Kesin biliyordum çünkü Ahmet ve Nedim’den önce beni almak istemişti Cemaat. Oradan biliyordum. Bunların detaylarına çok girmek istemiyorum.

CEMAATİN TETİKÇİLERİNİN HEDEFİNE OTURTULDUM

Ama sebebini söyleyebilirsiniz…


-Hanefi Avcı, Cemaat ile ilgili kitabı “Simonlar”ı yeni çıkarmıştı. Ben de tamamen gazetecilik güdüsüyle konuya yaklaştım. Kitap çok ilgimi çektiği için detaylarını konuşmak üzere Avcı’yı o dönem Mirgün Cabas ile birlikte program yaptığımız NTV’ye çıkarmak istedik. Ve çıkardık. Meğer Cemaat o dönemde medyaya uyarıda bulunmuş, Hanefi Avcı’nın kitabını görmezden gelin diye. Programın ardından Cemaat’in tetikçilerinin hedefine oturtuldum. Kitabı benim yazdığım iddia edildi vesaire. Tüm psikolojik harekat yöntemleri kullanıldı. İnternet sitelerinde, televizyon programlarında…

CEMAATÇİLER KOMPLO KURMAYI ÇOK İYİ BİLİR!

Peki sizce nasıl kurtuldunuz?


-Herhalde bir noktadan döndüler. Bir de yıllardır, 1985’te gazeteciliğe başladığım dönemden beri cemaatler konusunda araştırma yapan, Gülen Cemaat’ini çok iyi tanıyan bir gazeteciyim. İlk dönemler bana Gülen hareketiyle ilgili haber veren kaynaklarımdan bazıları daha sonra Cemaat’e katıldı. Yani nasıl bir bermuda şeytan üçgeniyle karşı karşıya olduğumu bildiğim için tedbirlerimi almıştım. Bunu da detaylı anlatıp kişisel bir meseleye dönsün istemem. Şu kadarını söyleyeyim, Cemaatçiler komplo kurmayı çok iyi bilen insanlardır, ben de onların bunu çok iyi bildiğini bildiğimden tedbirlerimi almıştım, ne var ki Ahmet ve Nedim alamamıştı. Zaten Nedim’in tutuklanması Hrant Dink cinayeti üstünden bazı polis şefleriyle kişisel hale gelen bir savaşın sonucunda oldu. Artık Nedim’den bir tek böyle kurtulabileceğine inanmış olan söz konusu polislerin intikamıydı. Ahmet’inki ise İmamın Ordusu kitabını yazdığının öğrenilmesiyle son anda oldu diye tahmin ediyorum.

ŞIK VE ŞENER'İN TUTUKLANMASINDA ERDOĞAN'IN ROLÜ NEYDİ?

O dönemde “Aslında Başbakan bu tutuklamaları istemiyordu, kontrolü dışında oldu” denilmişti ama “Bazı kitaplar bombadır” sözleri de bu ihtimali zayıflatıyor. Sizce haberi ve isteği çerçevesinde mi olmuştu Ahmet ve Nedim’in tutuklanması?


-Başbakan’ın “Bazı kitaplar bombadan tehlikelidir” açıklamasının sebebi kucağında bir bomba bulmasından ileri geliyordu bence. Yani ne Ahmet’i ne Nedim’i tanırdı ve tutuklanmalarını istemiş olduğunu sanmıyorum. OdaTV’nin yayınlarından rahatsız olmuş olabilir. Ahmet ve Nedim de cemaatçi polisler tarafından fırsat bu fırsat diye OdaTV operasyonuna dahil edilmişe benziyor. Bence Başbakan’ın bu operasyondan hem haberi vardı hem de yoktu denebilir bu nedenle. Lakin Ahmet ve Nedim’in olaya dahli hiç beklemediği biçimde ses getirdi ve krizi uluslararası arenada yönetmekte sıkıntı çekti. Böyle olunca da o bomba açıklaması geldi.

Röportajın tamamı için tıklayınız