POLİSE 'BİR DAKİKA' DEDİ VE HER ŞEY O AN BAŞLADI! TİYATROCUNUN BAŞINA NELER GELDİ?

Cep telefonuyla konuşurken kimlik soran polise “Bir dakika...” dediği için başlayan tartışma bakın nasıl sonuçlandı...

Cep telefonuyla konuşurken kimlik soran polise “Bir dakika...” dediği için başlayan tartışma üzerine götürüldüğü karakolda kendisine hakaret edildiğini belirten tiyatro eğitmeni Ü.S., “Komiserle konuşamadım. Bana çık dışarı diye bağırdı. Üstümü soydular, arama yaptılar” dedi. Ü.S. suç duyurusunda bulunacak

Tiyatrocu ve gençlere drama dersleri veren tiyatro eğitmeni Ü.S., geçen Cuma günü saat 14.00’te Taksim Tarlabaşı’ndaki altgeçide doğru yürüyordu. Bir yandan da cep telefonuyla ders verdiği gençlerden birinin annesiyle konuşuyordu. Tam bu esnada bir polis kendisini durdurdu ve kimlik sordu. Ü.S. polise, “Bir dakika, veliyle konuşuyorum” dedi ve her şey o an başladı.

‘Kavga dövüş çıkabildik’
Ü.S., polislerden şikâyetçi olamadığını, onların hakkında bir tutanak tutulmasını sağlayamadıklarını vurguladı. Ü.S. hakkında Kabahatler Kanunu’na göre 64 liralık para cezası tutanağı tutuldu. Beş avukatının da karakola geldiğini dile getiren Ü.S. tutanağın ardından karakoldan ayrılmak istediklerinde ise üst aramasına tabi tutulduğunu söyledi: “Önce, ‘Karakoldan çıktıktan sonra cep telefonumu, cüzdanımı aldılar demeyin diye çantanızı arayacağız’ dediler. Kaba üst araması yapacaklarını söylediler. İtirazlarımıza rağmen beni odaya aldılar.
Kapıyı kilitlediler. Kadın polis ‘soyun’ dedi. İnce arama yapmak istedi. Bütün giysilerimi üzerimden çıkarmak istedi. Direndim önce. Dışarı çıkmaya çalıştım. Ne yapıyorsunuz dediğimde narkotik aramaya çevirdiler olayı. Çekiştire çekiştire üstümü soydu hatta ‘Sen soyunmazsan ben soyarım’ dedi. Bütün giysilerimi, dikişlerine kadar uzun uzun inceledi.”
Ü.S., “Avukatlarımın artan müdahalesi sayesinde, saat 16.00’da kavga dövüş çıkabildik karakoldan. Tutanağı alabilmek için de çok uğraştık” dedi.

‘Kıyafetlerinden arındırıldı’
Ü.S.’nin avukatlarından Çiğdem Hacısoftaoğlu, bir tanıklarının bulunduğunu dile getirerek, “Kabahatler Kanunu’nda üst araması olmaz. Bir kişi ancak gözaltına alındıysa, nezarethaneye konulmadan önce üst araması yapılabilir. Müvekkilim tamamen kıyafetlerinden arındırılarak üstü arandı” dedi. Hacısoftaoğlu, yaşananları onur kırıcı bir müdahale olarak tanımlarken, polis memurları Sefa Çınar, Atıf Eker ve Tuba Çadırcım hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı: “Bugün Beyoğlu Adliyesi’ne gidip işkence, hakaret, görevi kötüye kullanma ve hürriyeti tahdit nedeniyle suç duyurusunda bulunacağız. Müvekkilime kimliğini gösterdiği halde arama yapıldı. Bize de makul şüpheden arama yaptık dediler. Bu olay ‘makul şüphe’ kavramının nasıl keyfi kullanıldığının bir örneğidir.”

Polise göre iddia asılsız
Polis kaynakları, gözaltında işkence gördüğünü söyleyen Ü.S.’nin karakolda kötü muamele gördüğü yönündeki iddiasını yalanladı. Polisin verdiği bilgiye göre olay şöyle gelişti: Ü.S. Beyoğlu Turan Caddesi çıkışında kimlik kontrolü yapan polis ekipleri tarafından durduruldu. Kimlik soran ekiplere “Polise kimliğimi vermiyorum” yanıtını verdiği öne sürülen Ü.S., Taksim Polis Merkezi’ne götürüldü. Merkezde de kimliğini vermeyen ve üst aramasına karşı çıkan Ü.S.’nin talebi üzerine avukatı Meriç Eyüboğlu merkeze çağrıldı. Eyüboğlu’nun gözetiminde avukat odasında bir kadın polis memuru tarafından üst araması yapılan Ü.S.’ye kimlik beyan edememekten dolayı Kabahatler Kanunu uyarınca 75 lira para cezası kesildi. Taksim Polis Merkezi içindeki kameraların 10 gündür çalışmadığı da belirtildi.

Milliyet