ODA TV DAVASINDA ŞOK DİYALOGLAR; ''ACABA HOMO MU OLUYORUM''

Oda Tv davası kapsamında tutuklu bulunan Yalçın Küçük, söylemleriyle duruşmaya yine damga vurdu.

18’i tutuklu 118 sanığın yargılandığı ikinci Ergenekon davasının 156. duruşması görülmeye başlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay ile İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu tutuklu 14 sanık katıldı.

Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Prof. Dr. Mehmet Haberal ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz duruşmaya gelmedi. Oda Tv davası kapsamında tutuklu bulunan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklardan ise teğmen Mehmet Ali Çelebi salondaki yerini aldı.

"BURASI ANA DİĞERLERİ ÜVEY MAHKEMEM"

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuksuz sanıkların savunmalarına ara verilerek sanık ve avukatların taleplerinin alınmasına geçildiğini belirtti. İlk olarak Oda Tv davası kapsamında tutuklu bulunan bu davanın tutuksuz sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük söz aldı. Bugün başka bir davası olduğunu ancak ona gitmediğini ifade eden Küçük, "Burası ana, diğerleri üvey mahkemem. Onlara fırsat buldukça gidiyorum" dedi.

"GÜNDÜZ SUBAY, GECE EYLEMCİYDİLER"

Savunmasını geçen hafta tamamlayan tutuksuz sanık Erol Mütercimler’in "12 Eylül askeri darbesi 24 Ocak kararlarının uygulanması ve 78’li subayların tasfiyesi için yapıldı. Ben de 78’li bir subayım. 78’li subaylara nasıl işkence yapıldığı bana anlatıldı" ifadeleriyle ilgili olarak Küçük, "78’de Harp Okulu’nda bin 400 kadar öğrenci vardı. Gündüz subay, gece eylemciydiler. Büyük eylemler yaparlardı. Ordu onları tasfiye etti. Tarihin bütün sırları bende vardır. Mütercimler ayrıca bana ’Mahkeme heyetine iletin, benim bildiğin Ergenekon, bu davada iddia edilen Ergenekon değil. Benim bildiğim Ergenekon 1983 yılında tasfiye edildi’ dedi" ifadesini kullandı.

"AHMET ŞIK BİZİ CANİ OLARAK GÖRÜYOR"

Ergenekon sanıklarından ve iddianameden daha acımasız ithamların yer aldığını iddia ettiği Ertuğrul Mavioğlu ve Ahmet Şık’ın yazdığı "Kırk katır, kırk satır. Ergenekonda kim kimdir" kitabını göstererek Küçük, "Ahmet Şık bizden çok şikayet eder ama bir üst katımızda kalıyor şimdi. Bizi her türlü cani cinayetten sorumlu tutuyor. Bizi cani olarak görüyür. Bizi sevmediğini de Oda tv davasında göstermiştir" diye konuştu.

KÜÇÜK’TEN AYGÜN’E: ÖDÜNÇ CHP’Lİ

Geçen hafta savunmasını tamamlayan tutuksuz sanık CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün savunması sırasında Oda tv davası nedeniyle duruşmada bulunamadığını hatırlatan Küçük, eski dostum dediği Aygün’ün çelişkiler verdiğini ifade ederek savcının dikkatini bu konuya vermesi gerektiğini söyledi. Küçük, esnaf eylemleriyle ilgili Aygün’ün o dönemde kendisine verdiği bilgiyle mahkemede verdiği ifadeler arasında çelişkiler bulunduğunu ayrıca milletvekili olan Aygün için "CHP’de müstehar, ödünç CHP’li" dedi. Küçük, ’AKP’nin Aygün’ün evinde kurulduğu, kendisine de Recep Tayyip Erdoğan tarafından sanayi bakanlığının teklif edildiği, kabul etmeyince ise aralalarının bozulması’ konusunun Aygün’ün savunmasında hiç dile getirilmediğini ifade etti.

"ACABA HOMO MU OLUYORUM"

Ayrıntılı savunmasını yapmak için çok sayıda kitap ve ansiklopedi ile geleceğini ve bir aylık süreye ihtiyacı olduğunu belirten Küçük, "Burası bir Üniversite, burada tarih yazılıyor" şeklinde yargılamayı değerlendirdi. Cezaevinde yapılan aramaları da eleştiren Küçük, aramalar için ellerini her iki yana açılması talimatının kendisini leyleğe çevirdiğini belirterek, "Kendimden şüphelenmeye başladım. Acaba homo mu oluyorum? Her gün her tarafımızı oynatıyorlar. Memur beyler en gizli yerlerimizi mıncık mıncık ediyorlar. Umarım tutukluluk uzun sürmez yoksa başka bir insana benzeyeceğim" diye konuştu. Küçük’ün bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese "Burası mahkeme salonu" diyerek uyarıda bulundu. Küçük’ün sözlerini tamamlamasının ardından duruşma tutuklu sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.