"KİMSE UĞUR MUMCU İÇİN BOŞ BOŞ KONUŞMASIN!" UĞUR MUMCU'NUN OĞLU SERT ÇIKTI!

Radikal yazarı Özgür Mumcu yazısında babasının ölüm yıldönümünde Mehmet Altan ve Emre Aköz'ü eleştirdi.

Boş Laf

Bu ay içerisinde bu köşede ağırlıkla faili meçhul cinayetlere yer verildi. Okuması ya da yazması zevk verdiği için değil. Unutulmasın, hatırlansın ve de sorumlulardan hesap sorulsun diye. Bu cinayetlerin failleri bulunmadığı sürece güvenli bir memleket değil burası. İleride yeni cinayetlerin olmamasını ancak bu cinayetlerin çözülmesi sağlayacak.
Sadece kamuoyu tarafından bilinen cinayetlerin değil, memleketin her tarafında siyasi sebeplerle işlenmiş her bir cinayeti aydınlatmak bu devletin vatandaşlarına bir borcu. Borcunu ödemeyen bir devlet, her çözemediği cinayetle kendi meşruiyetinden kaybeder. Yaşam hakkı ihlallerini umursamayan bir devlet o çok meraklısı olduğu itibarını da zedeler.
Vatandaşları ölürken umursamaz davranan, cinayetlerin soruşturulmasını engelleyen, bazı cinayetlerde içindeki birimleri kontrol edemeyen bir devletin sırmalı paşaları ya da lacileri çekmiş siyasetçileri büyük devlet törenlerinde kendilerine vehmettikleri vakar ve ciddiyeti taşımaktan aslındaçok uzaktır. Bu yazılar onlara bunu hatırlatmak için yazılıyor. Bir de bir devletle bir çeteyi ayıranın hukuka bağlılık olduğunu.
Sadede gelin.
Bu, işin devlet erkânını ilgilendiren kısmı. Matbuattan beklenen ise cinayetlerin üzerinin örtülmesine engel olması, dezenformasyonu engellemesi, bunları yapamıyorsa da en azından boş boş konuşmaması.
Bu boş konuşma hadisesi geçen bir iki gün içinde Uğur Mumcu hakkında fikir beyan etmesi gelen iki matbuat üyesi sebebiyle aklıma düştü. TRT Haber kanalında Uğur Mumcu hakkındaki bir belgeselde konuşan Mehmet Altan özetle Mumcu’nun devlet istihbaratıyla ve bürokrasisiyle çok içli dışlı olduğunu hatta devlet içindeki hesaplaşmalarda yazılarıyla rol oynadığını ima etti. Bir gazetecinin ‘yazdığından çok bilmemesi’ gerektiğini de ekledi.
Uğur Mumcu hayatı boyunca yazdıklarından hoşlanmayanların ideolojik duruşuna göre CIA, KGB ve MİT ajanlığıyla suçlandı. Bazı bilgilere nasıl ulaştığına aklı ermeyenlerin ilk sarıldıkları silah ‘ajan’ suçlamasıydı. Bir kişinin Avrupa’daki adresini nasıl bulduğunun imalı bir şekilde sorulması üzerine kaynağının o kişinin bulunduğu şehrin telefon rehberi olduğunu söylemesini hatırlıyorum. Bir telefon rehberine bile bakmaktan aciz olanların önüne geleni ajanlıkla suçladığı bir fikir dünyası burası.

Ölü tasnifçisi
Bu mevzuyu açmamın sebebi ikinci kişi ise Emre Aköz. Geçen günlerde köşesinde ‘Uğur Mumcu demokrasi şehidi değildir zaten demokrasiyi ‘cici demokrasi’ diye küçümserdi diye yazmış’. Mumcu’nun o kavramı kullandığı yıllarda ‘cici demokrasi’, ‘Filipin demokrasisi’ anlamında, halkı küçümseyen, onun çıkarlarını kaale almayan şekilden ibaret, sandık demokrasileri için kullanılırdı. Hadi o günleri geçtik, daha sonrasında da tarikat-siyaset-ticaret üçgeniyle mücadele edebilmek için dinci partinin de Marksist partinin de özgürce var olması gerektiğini ifade etmiş, siyasi özgürlükleri tanımayanlara ‘gizli faşist’ demiş birinden bahsediyoruz.
Bu da bir yana, cinayetle öldürülmüş insanları o demokrasi şehidi bu değil diye tasnife tabi tutmaya çalışacak kadar boş vaktiniz varsa, Uğur Mumcu cinayetinin dava dosyasını adresinize yollayabilirim. Boş vaktinizi en azından bu cinayetin aydınlatılması için kullanırsınız. Bir işe yarayacağınızı sanmam ama muhakkak ölüleri kategorilere ayırmaktan daha faydalı bir iştir.
Bunları böyle bir günde polemik amaçlı yazmıyorum. Söyledikleri arşivlere geçiyor, ileride arşivlere bakacak olanlar kimi okuduklarını anlasın diye yazıyorum.
Not: Bugün ‘Mumcu Suikastı’ düzenleyicilerinden yargı karşısına çıkarılamayan suçun asli failleri ve azmettiricileri hakkında yürütülen soruşturma ve kavuşturmada ihmali görülen yetkililer hakkında cezalandırılmaları istemiyle suç duyurusunda bulunuyoruz.

Özgür Mumcu/Radikal