Habertürk yazarı Hayrünnisa Gül'e fena saydırdı! Hiç niyetim yoktu, ama şart oldu!

Habertürk'teki köşesinde Nihal Bengisu Karaca First Lady hakkında zehir zemberek bir yazı kaleme aldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün AKP hakkındaki ‘intifada’ çıkışının yankısı sürerken, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Habertürk yazarlarından Nihal Bengisu Karaca First Lady hakkında zehir zemberek bir yazı kaleme aldı.

Karaca ‘Hiç niyetim yoktu ama artık şart oldu’ başlıklı yazısında, Hayrünnisa Gül’den ‘O gece kendisini tutamayan hanım‘ diye söz etti; First Lady’yi ‘gazeteci Murat Yetkin’i arkasına alıp’ soyadının arkasına saklanmak ve Gazzelilere saygısızlık etmekle suçladı.

HAYRÜNNİSA GÜL NE DEMİŞTİ?

Hayrünnisa Gül, AKP’nin Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı döneminde eşi Abdullah Gül’e kapıları kapaması sonrası verdikleri veda resepsiyonunda adeta ‘patlamış‘, AKP’ye yakın çevrelerde kendileri ve Köşk ekibi hakkında yazılanlar hakkında ”Ben her şeyi biliyorum. Şimdi ben de susuyorum, ama fazla susmayacağım; asıl intifadayı ben başlatacağım” demişti.

Hayrünnisa Gül, AKP’ye en yakın gazetecilerden Abdülkadir Selvi’nin elini de sıkmamıştı.

NİHAL BENGİSU KARACA: YOK ARTIK!

Nihal Bengisu Karaca’ysa, ‘olaylı geçti‘ dediği gece hakkında, ”Öyle olaylı idi ki, bugüne kadar Abdullah Gül hakkında hep olumlu ifadeler kullanan, birleştirici ve denge unsuru olmaktan yana olan profilini saygıdeğer bulan şahsım dahil birçok kişi “Yok artık!” eşiğine sürüklendi’‘ ifadesini kullandı.

‘Abdullah Gül Erdoğan karşıtlarını taltif etti’

Karaca yazısının girişinde, ‘AKP’ye serzenişini ortaya koyan‘ Cumhurbaşkanı Gül’ü son dönemde, şunları yapmakla itham etti:

* Ne kadar Erdoğan karşıtı varsa hepsini taltif etmek,

* Gezi’de “Mesajı aldık” diyerek kimi vandallara karşı Erdoğan’ı yalnız bırakmak,

* “Faiz lobisi”, “kökü dışarda paralel yapı” gibi Erdoğan’ın meydan meydan gezerek inşa ettiği argümana bir çırpıda “Üçüncü dünyacı yaklaşım” diyerek yine muarızlara destek vermek,

* “Çankaya dinlenmiyor. Dinleniyorsa da utanacak işimiz yok” diyerek dinlemeleri organize eden yapıyı memnun etmek.

PARALEL YAPIYA HEDİYE

Karaca, Gül’ün siteminin burada kalsaydı ‘mesajın alınacağını‘ ancak ‘işin orada kalmadığını‘ yazarak, Hayrünnisa Gül’e ‘geçti‘:

”.. Ama öyle olmadı.O gece kendisini tutamayan bir hanım vardı. “28 Şubat’ta bile bu kadarını görmedik” diyen. Çankaya’ya çıkacak bir başörtülü olarak 28 Şubat zihniyetinin devamı niteliğindeki Cumhuriyet mitingleriyle cezalandırılmaya çalışılırken, destek aldığı çevreyi itham eden…

Dahası, 2012’den beri istisnasız her ortamda “28 Şubat’ta bile bu kadarını görmedik” diyen paralel yapı sekterlerine şahane bir hediye lütfeden..”

MEDYAYI ŞİKAYET EDİYOR

Habertürk yazarı, eşinin ‘üzülmesin‘ diye interneti kestiğinden söz eden First Lady’nin, Abdullah Gül internet yasasını onayladığında Twitter’da başlatılan ‘unfollow kampanyası‘na değinmediğine dikkat çektikten sonra şöyle devam etti: ”Arkasına Murat Yetkin’i alarak AK Parti’ye ve bilhassa Erdoğan’a yakın medyayı şikâyet ediyor, Abdülkadir Selvi’nin elini sıkmıyor.”

Ve ardından en Karaca’nın ‘vurucu‘ cümleler geldi:

GAZZE ŞEHİTLERİNİN GÖZLERİNİN İÇİNE BAKARAK

”İki bini aşmış ve daha cesedi soğumamış Gazze şehitlerinin artık bir can taşımayan soluk gözlerine bakarak “İntifada başlatacağım” diyor. Tüm yaptığı; köşkü tanrılar katından indirip siyasi bağlamda “Gül bundan böyle nerede durur, Çankaya’ya çıkacak olan Erdoğan ile anlaşır mı, anlaşamaz mı?” üzerinden analiz ve eleştiri yapmak olan medyayı -tabii Erdoğan’a yakın duruşa sahip medyayı- “İsrail” zulmü ile özdeşleştiriyor.

Garip değil mi? Bütün bunları çok anlayışlı, çok hoşgörülü, çok demokrat sıfatlarıyla mücehhez hale getirilmiş Gül soyisminin adı altında yapıyor.”

"YEDİ TABLO ASMIŞ"

Karaca, First Lady’nin Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’ya yaptığı “Daha bugün 7 tablo astım; eğer buraya (Köşk) zarar verecek davranışları olursa karşılarında beni bulurlar” cümlesini de atlamayarak, yazısını ‘Erdoğanlar‘la bitirdi: ”Allah aşkına, şimdi Erdoğan Ailesi çıkıp “28 Şubat’ı yapanlar bile böyle davranmamıştı” dese haksız mı olurlar?”