Habertürk TV'de Ali Cengiz oyunu! Haklı zam talebini kim ya da kimler krize çevirdi? Radar Operatörü'nden krizin perde arkası!

Habertürk TV’de belki de kanal tarihinin en büyük krizlerinden biri yaşanıyor. Kanalın yaklaşık 40 çalışanı çıkışını istiyor. Peki neden? Nasıl bu noktaya gelindi? Medyaradar, Habertürk krizinin tüm bilinmeyenlerini yazıyor! Hem de çalışanların bile bilmediği detaylarla.

RADAR OPERATÖRÜ editor@medyaradar.com
Krizin merkez üssü: Kameraman servisi

Habertürk TV’de emekçi çalışanlar uzun bir süredir zam alamamaktan şikayetçi. Öyle ki aralarında 7-8 yıldır zam yüzü görmemiş olanlar var. Kanalda neredeyse yılda bir değişen tüm tepe isimlere gittiler, bir sonuç alamadılar. Sıra bir yılı aşkın süredir Genel Müdürlük koltuğunda oturan Veyis Ateş’teydi, taleplerini ona da ilettiler. Ateş, birkaç ay önce zam taleplerine olumlu yanıt alındığını, prosedürlerin tamamlanmasının beklendiğini iletti çalışanlara. Ancak “zamlı maaşımızı ne zaman hesabımızda göreceğiz” diye bekleyen çalışanlara soğuk su içmek düştü, hem de bardakla değil damacanayla!

Zaten bu bir Habertürk klasiğiydi...

SCHINDLER'İN LİSTESİ GİBİ İSTİFA LİSTESİ

Ateş çalışanları odasına topladı “arkadaşlar zam yok, üstelik zam diye ısrar edenler de istifa edebilir” dedi. Ateş’in dediğine göre gitmek isteyenlere tazminatları da verilecekti. Bu sözler çalışanlar arasında tabiri caizse deprem etkisi yarattı. Kiminin gururu kırıldı, kiminin çalışma şevki. Ateş bir istifa listesi açtı, gitmek isteyenlerin adını yazdırmasını istedi.

Sonuç yönetim için hiç de iyi olmadı. Montaj, prodüksiyon, istihbarat, kamera gibi birimlerden yaklaşık 40 kişi adını listeye yazdırdı.

3-5 kameramanla başlayan zam talebi, bir anda toplu bir harekete dönüştü.

Tahmin edebileceğiniz üzere bu kadar kişinin çıkışı kanalın kepenk indirmesi demekti. Şirketin veya herhangi bir kurumun bu kadar çıkışa karşılık tazminat yükünü de kaldırması zor.

YÖNETİMDE ÇİFT BAŞLILIK MI?

İstifa listesi oluşturuldu, çalışanlar kanalla gönül bağını kopardı. Herkes şimdi çıkışların verilmesini bekliyor ancak yönetimden ses yok!

Çalışanlar soruyor: bize iki kuruş zam yapılmazken neden sürekli yeni editörler işe alınıyor?

Çalışanlar soruyor: kimi boş boş dolaşıyor, kimi haftanın 3 günü çalışıyor, kimi aylarca izin yapıyor, kimi iki saat bülten yapıp günün kalanını bilgisayarına boş boş bakıyor. Ve dolgun maaşları hep bunlar alıyor. Neden?

Çalışanlar soruyor: bu makinayı asıl çalıştıran bizler iken neden en az değeri bir görüyoruz?

Çalışanlar soruyor: birileri hep kaymak yerken, o kişiler neden hep bizim sırtımızda yükseliyor?

Soruların cevabı yok. Yapılan açıklamalar da tatmin edici değil... Hatta yönetimde bir çift başlılık olduğunu gösteriyor. Kanal yönetimi “isteyen tazminatını alır gider” derken, üst yönetim “öyle bir şey  demedik, çalışmaya gönüllü olmayan, parayı bahane ederek mesai dolduran kişilerle yollarımızı ayıralım dedik” ifadesini kullanıyor. Çalışanların aktardığına göre üst yönetim “derdimiz mesai saatlerinde dışarıya iş yapan ve Habertürk’teki görevini ihmal edenlerle. Zam isteyenlerin tamamına tazminat verelim, gönderelim gibi bir durum yok. Hatta düzenli zam çalışmaları yapılıyor” mesajı verdi.

KANAL YÖNETİMİ İSTİFAYA İKNA ODASI MI KURDU?

Bunca hikayeyi okudunuz, haliyle aklı olan şu soruyu sorar: iyi de kardeşim bu kriz nereden patlak verdi?

Bu soruyu da –çalışanların sözlerine dayanarak- biz yanıtlayalım. Baştan anlaşalım, emekçiyi onca enflasyona, hayat pahalılığına rağmen zamsız bırakmak büyük cürüm. Hele ki insanları çağırıp “ya böyle çalışırsınız, ya da gidin demek” daha da büyüğü.

Hiçbir kanal yönetiminin de kendi bacağına kurşun sıkmak istemeyeceği açık. Zurnanın zırt dediği yerde, bazı çalışanlar Habertürk’te deprem yaratacak o iddiayı ortaya atıyor. Diyorlar ki, “kanal yönetimi, üst yönetimden habersiz şekilde çalışanları tazminatını alıp gitmeye teşvik ediyor" İddialar doğruysa ikinci katta resmen ikna odası kurulmuş. Amaçsa açık: boşalan koltuklara kendi tanıdığı kişileri oturtmak!

HABERTÜRK YÖNETİMİNE VE ÇALIŞANLARA ÇAĞRI!

Vallahi iddialarda zerre doğruluk payı varsa Habertürk çalışanlarına söyleyecek tek lafım şu olur:

Aman ekmeğinizle oynayanlara prim vermeyin! Birileri binbir emekle elde ettiğiniz ekmek kapılarınıza göz diktiyse, onlara en uygun cevabı verin ama emeğinizle, başka şeyle değil.

Habertürk’ün tepe yönetimine de mesajımız var:

Çalışanlarınıza sahip çıkın, onları ailenizin bir ferdi olarak görün. İki kuruş zammı çok görmeyin ki birilerinin ali cengiz oyunlarına açık olmayın.

Bu kasvetli yazıyı Habertürk TV'nin ortalığı karıştıran yöneticilerine mesajla bitirelim: kadrolaşmak için insanların haklı taleplerini kullanıp, ekmeğiyle oynamayın!

RADAR OPERATÖRÜ
Tüm yazılarını göster