GÖZALTINDAKİ İŞKENCEYİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI: ANAMA SÖYLEYEMEDİM

Ankara'daki Hopa eyleminde gözaltına alınanlar yaşadıkları polis işkencesini gözyaşlarıyla anlattı. VİDEO

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Hopa’da emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan olayları AKP Ankara İl Başkanlığı önünde protesto etmek isterken gözaltına alınan eylemciler, polis otobüsü ve emniyette yaşadıklarını anlattı.
Kelepçe izleri ve morluklar

Şoku üzerlerinden atamayan eylemcilerin yüzlerindeki morluklar, kollarındaki kelepçe izleri halen geçmemişti. Gözaltında, “darp, taciz ve hakarete” uğradıklarını söyleyen eylemciler, “Bu çok aşağılayıcı, insanlık onurunu zedeleyiciydi” dedi.

4 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakılanlar, dün Mülkiyeliler Birliği’nde basının karşısında çıktı “işkenceyi” söze döktü:

GÖZALTINDAKİ İŞKENCEYİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI! VİDEO


Onu da alın, o da gününü görsün’

‘Hacı Özkan (BES Danıştay Temsilcisi): Gözaltılar yapılırken bir insan olarak buna katlanmam mümkün değildi. “Kolluk görevlilerinin işi insanları dövmek değil, insanları sağlıklı bir şekilde savcılığa teslim etmektir. Bu mu ileri demokrasi, bu mudur hukukun üstünlüğü” diyerek tepki gösterdim. İl Emniyet Müdür Yardımcısı Kenan Kabak, “Onu da alın, o da gününü görsün” diyerek beni de gözaltına aldırdı. Otobüste 5 saat boyunca her türlü şiddet, hakaret ve darp kesintisiz olarak devam etti. Gece 23.00 sularında Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara Emniyeti’ne girmeyi başarıp, “Nedir bu insanların hali, hiç mi yürek yok sizde. Hâlâ mı kelepçeliyorsunuz” deyinceye kadar bütün insanlık dışı muamelelerine devam ettiler. (Özkan, bu sırada gözyaşlarını tutamayarak ağlamaya başladı) Hiçbir din, ideoloji, düşünce bunu açıklayamaz. (Özkan bu sözlerin ardından fenalaştı.) Hâlâ orada yaşadıklarımı anama diyemedim. Umarım bu işkenceyi yapanlar analarına söyleyebilmişlerdir

Hüseyin Gölpınar (BES üyesi): Cinsel ve ırksal içerikli küfürlerle psikolojik işkence gördüm. Engelli olduğumu söyledim ama bu sefer de saldırının dozunu iyice arttırdılar. Aldığım darbeler sonucu her iki elimin başparmaklarımda doku kaybı var. Kaburgama aldığım darbe nedeniyle nefes alamıyorum.

Bülent Teoman Özkan (ÇHD üyesi Avukat): Avukat olduğumuzu söylememize rağmen polis kimlik sormadan gözaltına aldı. Saçımı çekerek götürmeye çalıştılar. Düşen gözlüğümün üstüne polis bilerek bastı. Avukat Pınar arkadaşımız araca dövülerek bindirildi. Duygu ise erkek polislerin taciziyle karşılaştı. “O..., bir yerlerinize bir şeyler yazacağız, şerefsizler” gibi sözler kullanarak taciz ettiler.

Polis kaskla kafa attı
Ezgi Şahingöz: İşkence bizlerde derin izler bıraktı. Bana metal kelepçe takıldı. Cinsel tacize maruz kaldık. Hakaret ve darptan daha çok bizi bu taciz etkilemiştir. Bu çok aşağılayıcı, insanlık onurunu zedeleyiciydi. Otobüse bir grup çevik kuvvet bindi, bir grup indi; hepimizi sıra dayağından geçirdiler. Yüzümdeki iz polisin kaskla kafa atmasıyla oluştu.

Özden Kaya (KESK’e bağlı sendikanın yöneticisi): Yaka paça saçlarımdan sürükleyerek götürdüler. Bacaklarımda darp izleri var. Otobüse bindiğimde kâbus başladı. O kadar vahşilerdi ki gelip gidip kelepçeleri sıkıyorlardı. En çok başımızdan darp aldık. Yüzümdeki iz de bir çeviğin yüzüme attığı yumruktan oluştu. Camlar özel filmle kaplı olduğu için dışardan görünmüyordu bize yapılan işkence. Bu yüzden çok rahattılar. Tüm kadın arkadaşlarımıza “o... muamelesi” yapıldı.