FATİH ALTAYLI 15 GÜNDE NASIL SABIKALI OLDU?

Fatih Altaylı günlerdir savunduğu adalet için kimilerinin "adamına göre işler" dediğini belirtti ve başına gelenleri köşesine taşıdı.

Sabıka da kimin sabıkası

Adaleti savunuyorum ama adaletin ne halde olduğunu da görmüyor değilim.
Görmek ne kelime, yaşamıyor değilim. Bakın size bir anımı anlatayım da adaleti görün.
Hani diyorlar ya, “Adamına göre işler” diye.
Onun somut kanıtı.
Bundan yıllar önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) hakkında ağır bir yazı kaleme aldım.
Biliyorsunuz, Yüksek Seçim Kurulu hâkimlerden oluşur.
YSK üyeleri beni dava ettiler.
Ankara’daki avukatımız, galiba Şahin Mengü’ydü, arayıp haber verdi.
“Gelip ifade vermem gerekiyor mu?” diye sordum.
“Gerek yok. Bu celse çağrı çıkar. İkinci celse gelip ifadeni verirsin” dedi. Dava günü, öğle saatlerinde telefonum çaldı. Arayan, davaya bakan avukatlardan biriydi.
“Gelip ifade vermenize gerek yok” dedi.
“Ne oldu, dava mı düştü?” dedim.
“Yok mahkûm oldunuz” dedi.
“İlk celsede mi?” diye sordum.
“Evet, ilk celsede. Tam 11 dakika sürdü.”
İnanamadım. “Savunma alınmadan mahkûmiyet mi olur?” dedim.
Avukat, “Merak etmeyin, Yargıtay’dan döner. Bizce de olmaz” dedi.
“Ne zaman döner Yargıtay’dan” diye sordum.
“En az 1 yıl, belki daha fazla” dedi.
10 veya 15 gün sonra aradı.
“Yargıtay da onadı” dedi.
“Hani en az bir yıl sürerdi?” diye sordum.
“Vallahi anlamadık. Hâkimler arası dayanışma herhalde” dedi.
İşte adaletin bir yüzü de bu aslında.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ