Ertuğrul Özkök'ten Sabah'a Gülen yanıtı! İşinize bakın!

Sabah'ın hürriyet ve medyanın büyük bölümünü Gülen'in kasetlerini yayınlamaması nedeniyle suçlamasına Ertuğrul Özkök'ten çarpıcı bir yanıt geldi...

Hürriyet gazetesi Ertuğrul Özkök, Sabah gazetesinin Hürriyet dahil medyaya yönelttiği suçlamalara yanıt verdi. Sabah, Fethullah Gülen'in ses kayıtlarının içeriğini haber yapmayan gazeteleri "cemaatle işbirliği" ve "karartma" uygulamakla suçlamıştı.

HERKES KENDİ İŞİNE BAKSIN!

"Siz kendi işinize bakın, biz de kendi işimize..." uyarısında bulunan Ertuğrul Özkök isim vermeden Sabah'a yüklendiği yazısında "Ben size soruyor muyum, iddianamelerde, fezlekelerde çarşaf gibi yayılan kötü kokuları, bir gazetenin satışında kullanılacak paranın karanlık kaynaklarını niye haber yapmıyorsunuz diye... Yaparsın, yapmazsın... Senin işin..." dedi.

İşte Özkök'ün yazısındaki ilgili bölüm:

Aman arkadaşlar gelmeyin bu tufaya
BEN zamanında bazı tufalara geldim.
Bu tufalar, sırtıma ağır, ruhuma zor yükler bindirdi.
İşim değil, üzerime düşen vazife hiç değil.
Ama bugünlerde bazı gazeteleri okuyunca, içimden aklı başında gazetecilere, yayın yönetmenlerine seslenmek geliyor.
Küçümsemeyin, horlamayın, tecrübe konuşuyor.
* * *
Aman arkadaşlar gelmeyin bu tufalara...
Bir medyanın gemisi su almaya, gövdesi pas tutmaya başladığında...
Bir medya ruhen ve maddeden iflas noktasına gelmişse...
Gemiyi kurtarmaya çalışmak, olmuyorsa filikaya atlayıp kurtulmak yerine...
Çareyi başka gemilere çengel atmakta bulur.
Bilincinin üstünde “Kendimi ona bağlayıp kurtulayım” çaresizliği vardır.
Bilinçaltındaki fesat ise “Ben batıyorum, sen de bat” içgüdüsüdür.
* * *
Batan bazı gemiler şimdi ellerine almışlar bazı kasetleri bas bas bağırıyorlar.
“Niye görmediniz bu haberi, niye kararttınız bu kasedi” diye.
Güya korkutacak, terörle sindirecek, yanına çekecek, suç ortağı yapacak.
Yahu arkadaş, siz değil miydiniz daha dün aynı zatın kasetlerini yayınladılar diye Ali Kırca’nın, Uğur Dündar’ın yakasına yapışan, ümüğünü sıkan, Silivri mahzenlerine göndermek için atmadık iftirayı, yapmadık gammazlığı bırakmayan...
* * *

Bir yandan Meclis’e, illegal konuşmaların yayınlanmasını engellemek için ahlak yasaları getirip, öte yandan insanların illegal kaydedilmiş konuşmalarını yayınlamak...
Perhiz ve lahana bu kadar mı ayaklara düştü artık...
Çifte standart artık bu kadar mı çifte suratlılık, mostralık hale geldi...

* * *

Siz kendi işinize bakın, biz de kendi işimize...
Ben size soruyor muyum, iddianamelerde, fezlekelerde çarşaf gibi yayılan kötü kokuları, bir gazetenin satışında kullanılacak paranın karanlık kaynaklarını niye haber yapmıyorsunuz diye...
Yaparsın, yapmazsın... Senin işin...
Senin hesabını ben değil, senin okurun.
Benimkini de sen değil, benim okurum sorar.
Size küçük de bir tavsiyem var.
Bizlere laf atmak için harcadığınız şu eforun yüzde 1’ini lütfen, tirajları ve itibarları yerlerde sürünen gazetelerinizi adam etmek için harcayın.

* * *

Aklı başında arkadaşlara sesleniyorum...
Kapatın kulağınızı bu iftiralara, bu baskı ve teröre...
Türkiye’nin aklı başında insanlara, gazetecilere, düşünürlere ihtiyacı var...
Geçmişte çok denenmiş de hiçbir işe yaramamış bu medya terörü, ne batan gemiyi iflastan kurtarır ne de hizmet ettiğini sandığı iktidara bir yararı olur...