Emrah Serbes olayında sürpriz tanık! Yalanları bir bir deşifre oldu!

Yazar Emrah Serbes'in tutuklandığı kazadaki ilk tanık ifadesi ortaya çıktı.

İzmir-Aydın Otoyolu'nda 59 yaşındaki Ayhan Özçelik ve kızı 16 yaşındaki Zeynep'in yaşamlarını yitirdiği ve yazar Emrah Serbes'in "Aracı ben kullanıyordum" itirafının ardından tartışma yaratan kazaya ilişkin soruşturma sürüyor. Kazanın olduğu 22 Eylül'de güvenlik güçleri tarafından olay yerinde hazırlanan ve sabah 07.00'de imza altına alınan kaza tespit tutanağında, tutuklu Emrah Serbes'in kullandığı sonradan belirlenen 34 NT 5005 plakalı lüks otomobilin kusurlu olduğu vurgulandı.

Tutanakta, "Bu kazanın oluşumunda 34 NT 5005 plakalı hususi oto sürücüsü Kenan Doğru, 2918 sayılı K.Y.T Kanununda yer alan sürücülere ait kural ihlallerinden 56/1C (önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek) kuralını ihlal ettiği, diğer araç sürücüsünün herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı kaza yerinde yapılan inceleme, ölçüm ve sürücü beyanından anlaşılmıştır" denildi.

FREN İZİ YOK

Kazanın oluş şeklinin de anlatıldığı tutanakta, yolun bölünmüş yol olduğu, hız limitinin de 120 kilometre olduğu belirtildi.Kaza saati tutanağa 04.15 olarak geçirilirken, bu saatte havanın yağışlı, yolun ıslak ve nemli yolun ise düz ve eğimli olduğu kayıtlara geçti.

Kazaya etken yol sorununun olmadığına dikkati çekilen tutanakta, kazanın önde seyreden otomobile arkadan çarpma şeklinde gerçekleştiği de krokilerle anlatıldı. Olay yerinde fren izinin olmadığı da kaza tespit tutanağında yer aldı.

ARKA LAMBALARI YANMIYORDU İDDİASI DA YALAN ÇIKMIŞTI

Emrah Serbes’in yaptığı kazada yanındaki Kenan Doğru’nun “Özçelik Ailesi’nin otomobilinin arka lambaları silikti” iddiası, yalan çıkmıştı.

İTİRAFI KURGU

Ailenin avukatı Burcu Ece Güler, bu kaza tutanağının da "frene bastığını" ifadesinde söyleyen Emrah Serbes'i yalanladığını söyledi. Serbes'in önündeki otomobile çarptıktan sonra aracıyla savrulduğu sırada fren izleri olduğuna işaret eden Güler, şöyle konuştu: "Emrah Serbes'in hiç fren yapmadan önündeki otomobile çarptığı açıkça görülüyor. Emrah Serbes ifadesinde 'frene bastığını ancak yağışlı hava nedeniyle kayganlaşan yolda frenin işe yaramadığını' söylemişti. Ancak olaydan hemen sonra tutulan kaza tutanağında fren izi olmadığı tutanaklara geçti. Biz, Serbes'in normalin çok çok üzerinde bir süratle önündeki otomobile çarptığını düşünüyoruz. Emrah Serbes, cezaevine gönderilirken 'Benim adım Emrah Serbes, sonunda 'T yok diye konuştu. Serbes'in bu söylemini kendisi tarafından daha önce yayımlanan bir yazısında yer aldığını görüyoruz. Adliye çıkışındaki bu konuşması sözde itirafın kurgu olduğunu gösteriyor."

TANIK: BİRA KUTUSU VE VİSKİ ŞİŞELERİNİ GÖRDÜM'

Bu arada, kazadan sonra araçları kaldırmaya gelen çekicinin şoförü S.D'nin jandarma ekiplerince tanık olarak alınan ve Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen ifadesinde olay yerine geldiğinde 34 NT 5005 plakalı aracı şarampole yan yatmış vaziyette gördüğünü, gerekli araştırmayı yaptıktan sonra aracı dört teker üzerine çevirdiklerini, bu sırada bir adet viski şişesi ile üç bira kutusu gördüğünü aktardı.

Bu içkilerin aracın çevrilmesi sırasında içinden düşüp düşmediğini bilmediğini ifadesinde anlatan S.D'nin, "Aracı çekiciye yükledim ve otoparka getirip indirdim. Otoparkta aracın yanında bulunan bira kutusunun aracın içinden düşüp düşmediğini görmedim. Aracın yanında bulunan bira kutusu ile kaza yerinde gördüğüm bira kutuları aynı marka ve aynı renkteydi" dediği öğrenildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İzmir-Aydın Otoyolunda Emrah Serbes'in kullandığı 34 NT 5005 plakalı otomobil, Torbalı kavşağı yakınlarında Ayhan Özçelik (59) idaresindeki 34 TV 9335 plakalı otomobile arkadan çarpmış, kazada, Özçelik ile 16 yaşındaki kızı Zeynep Özçelik olay yerinde yaşamını yitirmiş, eşi Nilgün Özçelik ise ağır yaralanmıştı.

Kazadan sonra 34 NT 5005 plakalı otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Kenan Doğru gözaltına alındıktan sonra tutuklanmıştı. Olaydan bir hafta sonra otomobili kendisinin kullandığını beyan ederek Torbalı Adliyesine teslim olan Emrah Serbes tutuklanmış, Doğru ise serbest bırakılmıştı.