EKREM DUMANLI ERGUN BABAHAN VE RUŞEN ÇAKIR'I TOPA TUTTU!

Vatan yazarı Ruşen Çakır'ın "Cemaat- Fenerbahçe" başlıklı yazısı Ekrem Dumanlı'yı çok kızdırdı!

PANORAMA

Geçenlerde bir gazete, yazarıyla yollarını ayırırken onun Twitter’daki mesajlarından rahatsız olduğunu ifade etmişti. Ergun Babahan da geçenlerde korkunç bir hata yaptı, ayıp etti; hem kendini zora soktu, hem çalıştığı kurumları.

Bu tür sıkıntıların daha bir süre devam edeceği anlaşılıyor. Ne yazık ki bazı kişiler köşeleri olduğunu ve televizyonlara program yaptığını unutuyor. Hararetli konularda alelacele yazıp çiziyor. Düşünmeden, tahlil ve terkip zahmetine girmeden kurulan her cümle hem yazana zarar veriyor hem başkalarına...

Yazdıkları mesajın büyük bir kitleye mal edilebildiğinin ve yanlış bir imaj oluşturduğunun farkında olmayanlar da var. Ne diyeyim; Allah hepimize basiret lütfetsin...

"Cemaat uzmanı" bir meslektaş, Fenerbahçe-cemaat konusunu yazıyor. Hatta sanal platform açarak taraftarları mesaj atmaya davet ediyor. Sonra da bu tuhaf uygulamaya "yazı dizisi" adını veriyor. Böyle gazetecilik olur mu? Hiçbir mantıklı izahı olmayan bir konu üzerine analizler döşenmenin, "insanların hissiyatı böyle" diyerek başka bir kitlenin hakkına tecavüz etmenin neresi gazetecilik? Bir başkası da kalksa yazı dizisi sahibi hakkında sanal bir platform açsa "Buyurun atış serbest" dese haksızlık etmiş olmaz mı? 100’den fazla yazı kaleme alıp, her defasında olumsuz kanaat ve şüphe yayan bir yazarın objektifliği tartışma konusu olursa insanların söyleyeceği her söze katlanmak zor olsa gerek. Tepkiyle sarf edilecek sözler ne kadar "objektif" ve makul sayılabilir ki!

Hürriyet yazarı İsmet Berkan canlı yayında soruyor: "Siz MİT’te yöneticiyken istihbarata çalışan gazeteci var mıydı?" MİT eski Kontr-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür kesin ve net bir cevap veriyor. "MİT için çalışan gazetecilerin çok olduğu muhakkak. Ama ben hepsinin ismini bilmem." İşte tam bu noktada durup derin bir nefes almak gerekiyor. Çok sayıda gazeteci istihbarat elemanı ise onların yaptığı haberler, kamuoyuyla paylaştığı yorumlar gerçeği ne kadar yansıtıyor? Daha çetin bir soru da akla gelmiyor değil: Yabancı istihbaratlar için çalışan ve gazeteciliği ajanlığa maske yapanlar da var mı acaba? İstihbarat örgütlerinden maaş alan "gazeteciler" belli olmadıkça bu ülkede dönen dolapları anlamak mümkün mü?

Hiçbir konu yok ki eleştiri sınırlarını, insaf ve izan belirlemiş olsun. Geçenlerde bir röportaja rastladım. Kendisiyle röportaj yapılan muhafazakâr bir sinemacı TRT’yi suçluyor, Bülent Arınç’a veryansın ediyor. Sebep? "Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam" diye bir diziyi güya eleştiriyor. Tamamını izlemedim; ama rastladığım bölümlerde sinematografik bir estetiğe şahit oldum. Tabii ki eksikleri olabilir; ama bu durum büyük fotoğrafı kaybetmeye sebep olmamalı. Lale Devri gibi çetrefilli bir kesiti, diziye taşımak kolay değil. Emek verilmiş bu yapımı 28 Şubat tartışmalarının eşliğinde izlemek faydalı olabilir. Bu arada eleştiriyi de yapıcı bir çizgide sürdürmek gerekiyor. Yeri göğü inleten "yönetmen" kardeşime de sormak gerekiyor: Siz Braveheart yaptınız da biz mi seyretmedik!

Ekrem DUMANLI / ZAMAN

Emlakeki.com’a gelin evinizi seçin

Ali Ağaoğlu: İşini Doğru Yapan 2012′yi Rahat Geçirir

Home Aves’te 412 bin TL’ye 3+1!

Dumankaya IQ Ev Sistemi ile içiniz rahat!

ByConcept Sultanbeyli’de 800 daireye ulaşacak!

Kavaklı Konut Projesi’nde 36 Ay Sıfır Faizle 295 Bin TL’ye 3+1

Anadolum Mini Point’te 5 bin lira peşinatla! 24 ay sıfır faizle!

Bağcılar Ege Yapı Batışehir Projesinde 1.710 TL Peşinatla

Rings İstanbul Evleri’nde 60 Ay Sıfır Faizle

Yalçınlar Göl Mahal’de Sıfır Saizle 1 Milyon 295 Bin Dolara

Papatya Sitesi 3′te 30 ay sıfır faizle! 113 bin 900 liraya!

Ritim İstanbul Projesinde 242 Bin Liraya 1+1