Ekran Kedisi soruyor: Formatlar "intihal", TRT ne kadar yerli?

Medyaradar'ın televizyon dünyasını mercek altına alan yazarı Ekran Kedisi, TRT'nin %100 yerli diye yutturulan ama intihal olan iki yapımından yola çıkarak TRT yönetimine seslendi...

EKRAN KEDİSİ editor@medyaradar.com

Bu yazımda sizlere, TRT’de bizlere %100 yerli diye yutturulan ama en kibar tabirle “intihal” olan formatları anlatacağım.

Yazıya başlamadan önce intihal’in sözlük anlamını da belirteyim ki, yanlış anlaşılma olmasın. İntihal (TDK: aşırma), bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır. Başlıca türleri: Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek.

Evet, o zaman anlatmaya başlayayım “TRT ne kadar yerli”. 

TRT’yi hepinizin zannettiği gibi Genel Müdür Şenol Göka değil, Yayın Hizmetlerinden Sorumlu Genel Md. Yard. İbrahim Eren yönetmektedir. ( nasıl olduğunu bir başka yazıda detaylıca anlatacağım )

İbrahim Eren, Atv Avrupa’daki deyim yerindeyse “staj” döneminin ardından TRT’ye getirilmiş ve bu tarihten sonra tüm yayın politikasına o karar vermiştir ve hala da vermektedir. Kendisinin yönetimini her ne kadar onaylamasam da, güzel projeleri olan biri.

Bu projelerinden birisi de TRT’nin format tüketen değil, “BBC” gibi format üreten ve bunu tüm dünyaya pazarlayan bir kanal olması isteğidir. Bu nedenle birkaç yıldır programlarda “%100 yerli format” arayışında ve sadece bunları ekranlara getirmektedir. Dolayısıyla TRT tanıtımlarında hep “%100 yerli format” olmasının altı çizilmektedir. Ne var ki bu projelerin hepsi  %100 yerli değil.

Sizlere şimdi bunlardan iki tane örnek vereceğim. Yani kibar tabirle intihal örnekleri göstereceğim.

Bunlardan ilki, TRT 1 ekranlarında yayınlanmaya başlayan “Dinle Kazan” isimli yarışma programı. Programın formatı şöyle: “ Gizli kamera ile herhangi bir alanda yayınlanan bir olay ekranlara getirilir. Bu olaya tanık olan kişi yada kişiler görüntülenir. Ardından sunucu olay yerine giderek yaşanan olayla ilgili tanık olan kişiye sorular sorar. Tanık kişi de bildiği her soru karşılığında para kazanır” 



Bu bir formattır ve ana hatları böyledir. ( Bir başka yazıda Türkiye’de format neden üretilemiyor onu da anlatacağım. ) Bu formatın sahibi ise, TRT’ye bu programı yapan “Dış Yapım” isimli firma değil “Passion Distribution” dur. İsterseniz orijinal formatı bu linkten inceleyebilirsiniz. http://www.passiondistribution.com/programmes/witness-format/



Dikkat ederseniz formatın orijinal adı “witness” yani “tanık”tır. %100 yerli format diye yırtındıkları format aslında intihaldir. 

Şimdi gelelim TRT’deki ikinci intihal olayına. Yine %100 yerli format diye yeri göğü inlettikleri ve bu hafta yayına başlayan “İyilik Kulubü” isimli program.

Gelin isterseniz bunun da formatına bakalım. “Büyük hayalleri olan yada onları mutlu edecek dilekleri olan hasta çocuklar ve bunları yerine getiren iyi yürekli insanlar” En kısa şekliyle formatı böyle açıklayabiliriz. Bunun da orijinal formatı, iddia edildiği gibi yapımcı firma “Saudade Film”in değil büyük format firmalarından “Talpa” nındır. Orijinal adı ise “Wishing Tree” yani Dilek Ağacı'dır. Buradan inceleyebilirsiniz isterseniz.  http://www.talpa.tv/TheWishingTree



Birkaç ülkede yapılmakta olan formatın bir örneğini de aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. https://www.rtvs.sk/televizia/clanky/117462/nova-sou-rtvs-strom-zelani-so-sajfom-skvela-zabava-a-splnene-detske-sny

Demem o ki, üniversitelerde intihal olayına alışıktık ama televizyonlarda olmuyordu. Peki, şimdi neden oldu derseniz onu da açıklayayım.

Özel televizyon kanallarının “formatlardan sorumlu” kişileri vardır. Bu kişilerin görevi ise kanala alınacak ya da dışarıdan yapılacak formatları denetlemektir. Bu kişiler dünyadaki formatlara hakim kişiler oldukları için, bu insanlara bu “intihalleri” yutturamazsınız. Ama İbrahim Eren’in yönettiği TRT’de maalesef bu yetiye sahip kişiler yok. Olmayınca da, onlarda bir nevi kandırılarak %100 yerli format diye bu programları lanse ediyorlar. En azından ben bir art niyet göstermeden buna inanmak istiyorum.

Bu nedenle İbrahim Eren’den ricam, TRT’ye format konusunda “uzman” bir eleman alması.  Böylece %100 yerli format projesi daha sağlam temellere oturabilir.   

EKRAN KEDİSİ

medyaradar@gmail.com

Tüm yazılarını göster