Devlet Tiyatrosu oyuncusundan ödül protestosu!

Devlet Tiyatroları (DT) oyuncusu, tiyatro alanında verilen ödülleri protesto etti.

Devlet Tiyatroları’nın (DT) duayen isimlerinden İpek Çeken, tiyatro alanında verilmekte olan ödüllerin çoğunun “samimi” bulunmadığı savundu. “33 Varyasyon” oyununda gösterdiği üstün performans ile dört tiyatro kuruluşunun “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan Çeken, ödülleri almayarak protesto etti.

Çeken, 2012-2013 sanat sezonunda Beethoven’un hayatından kesitler sunan “33 Varyasyon” adlı oyunda gösterdiği performansla göze çarptı. Beethoven’un 33 Varyasyonu’nu araştıran müzikolog Hekim Katherine Brandt’i canlandıran Çeken, bu rolüyle yaklaşık olarak 120 temsil verdi. Çeken’e bu rolündeki başarısı sebebiyle sırasıyla, Gazeteciler Cemiyeti Spor Yazarları Arman Talay Özel Sanat Ödülü, Tiyatro Eleştirmenler Birliği Ödülü, Direklerarası Seyirci Ödülü ve Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri’n de, “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verildi. Şayet Çeken, Gazeteciler Cemiyeti Spor Yazarları Arman Talay Özel Sanat Ödülü hariç diğer ödülleri almadı. Çeken, ödülleri reddetme nedenlerini şu şekilde açıkladı:

BİR GÜN ÖNCESİNDE İPTAL ETTİLER

“Bundan üç dört sene önce, Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödüllerini düzenleyen kurum tarafından bir davet aldım. Sahnede ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü takdim etmem istendi. Ödül töreninden bir gün önce gelen telefonla, ‘Biz bu ödül kategorisini kaldırdık’ dedikleri için törene gitmedim. Şayet tören günü, o kategorinin kalkmadığını ve benim takdim etmem lazım gelen ödülün bir başka meslektaşım tarafından verildiğini gördüm. Bu sene, Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri verildi. Ben ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülüne layık görülmüşüm. Ödül veren kurumun ‘ciddiyetini’ dikkate alarak, ne ödül törenine ne de ödülü almaya gittim.

DAVETİYEYİ İLETMEYİ UNUTTULAR

Benim için en anlamlı ödül Direklerarası Seyirci Ödülleri töreniydi, çünkü adında ‘seyirci’ vardı ve seyircilerin seçtiği bir ödül olarak yıllardan bu yana düzenli olarak verilmekteydi. Bu ödül töreni için davetiyem, Devlet Tiyatrolarına iletilmiş ancak kurumum, bana haber vermeyi unuttuğu için en fazla istediğim ödülü sanatseverlerle beraber alamadım. Almadığım bir diğer ödül de Tiyatro Eleştirmenler Birliği’nin ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülüdür. Tiyatro Eleştirmenler Birliği, ödülleri her sene, ödül töreni gecesi, ödülü kazanan oyun akabinda verir. Şayet, bu sene bana verilmesi planlanan ödül, elde ettiğim ‘33 Varyasyon’ adlı oyun akabinde değil, bir başka Başkent Ankara DT oyunu olan, ‘Hayvan Çiftliği’ adlı oyunun sonunda verilmek istendi. Ben de oynamadığım bir oyun sahnelenirken, seyircilerimle bir arada olmadığım ödülü de kabul etmedim.”

HER ÖDÜL JÜRİSİNDE AYNI KİŞİLER

Ülkemizde sanatın maalesef bu günlere gelmesinin nedeni, yaşanan olumsuzluklara ses çıkartmayan bizleriz. Bir oyuncu için, yaşamı boyunca aldığı alkışlar kadar, oynadığı oyunlardan ödül alması da şeref vericidir. Şayet bu yaşadığım örneklerde ki, koşullarda ödülleri kabul etmek de bir o kadar sanatı küçümseyen düşünce yapısına hizmet etmektir. Ödül sistemi, baştan sona yanlışlarla dolu. Hemen hemen her ödül jürisi aynı kişilerden oluşmakta. Jürileri oluşturan kişiler ‘Bunu İpek Çeken’e verelim, diğerini de ayıp olmasın …’e verelim diyerek hakkaniyetten uzaklaşarak, hal hatır gözetir olmuştur. Verilen ödüllerden biri ‘genç yetenekleri’ destelemek amacı ile verilmekte görünüp, yaşını almış oyunculara verilmektedir. Bir başkası, sanki Türkiye, İstanbul’dan ibaretmiş gibi, adı ulusal düzeyde veriliyor görünümünde olup, sadece İstanbul’da sergilenen oyunlara verilmektedir. Bu ayıplarını fark edince de, bari Anadolu’da da ödül verelim, “taşra” da ki oyuncuları da sevindirelim mantığı ile yanlış üstüne yanlış yapmaktadırlar. Son olarak, benim için en çok büyük ödül, yaşamı elimden geldiğince yansıtmaya çalıştığım sahnede, seyircilerimden aldığım alkışlarıdır.